Batman yerel basınında yıllardır yöremizdeki akarsularda yaşanan boğulma haberleri hepinizin malumudur. Özellikle yaz ayları geldiğinde, her gün acı haberlerle sarsılırdık…

Her yıl çok sayıda gencimizi, çocuğumuzu kara toprağın bağrına veriyorduk…

Her yıl boğulma vakalarına dikkat çekip, önlem alınması çağrısında bulunmamıza karşın, ne yazık ki sesimizi duyuramıyorduk…

Ateş düştüğü yeri yakar!..

Ocağına ateş düşenler yaşadıkları büyük acıyı asla unutmazlar, unutamazlar. Ancak toplum olarak olayın vahametinin farkında değildik.

Etkili tedbirlerin alınması için kamuoyu oluşturamadık…

**

**

Bu köşede her yıl boğulma vakaları üzerine değerlendirmelerim olmuştur.

Her acı olaylardan sonra ısrarla boğulma vakalarının ‘kader’ olmadığına dikkat çekip durdum…

Heyhat, kimseler bizi ciddiye almadı…

Eğitim dedik, tedbir dedik, dinleyen olmadı…

Boğulmaların sadece kentimizde, yöremizdeki akarsularda olmadığını, ülkemizin sahillerinde de yaşandığına dikkat çekip, bunun bir ülke ve bilinçlenme meselesi olduğunun altını çizdik.

Bazı meslektaşlarım da konu hakkında defalarca yazılar yazdılar, önlemler alınmasını istediler.

Ne yazık ki yine de etkili olamadım, olamadık…

**

**

Ne zaman ki boğulmalar, Cumhurbaşkanlığı’nın 100 Günlük Eylem kapsamına alındı, o zaman sorun ülke gündemine taşındı, gazetelerin manşetlerine konu oldu…

Geç de olsa iyi oldu…

Eskiyen şehir statlarımızın betonlaştırılmaması, yeşil alan/park olması talebimizi dile getirip, uyarılarda bulunduğumuzda, karşımıza tomalar, panzerler çıkarılıyordu…

Batman 16 Mayıs Şehir Stadı’nın yeşil alana dönüştürülmesi talebimiz gerçeğini hatırlatmak isterim.

Talebimiz Cumhurbaşkanı tarafından, ‘Millet Bahçesi’ olarak ilan edilince, ‘aklın yolu birdir’ diyerek, doğru yolda olduğumuz gerçeğine daha çok inandık.

Boğulmalar da 100 günlük eylem planına alınınca, Milli Eğitim Bakanlığı harekete geçti ve Gençlik Spor Bakanlığı ile protokol imzaladı.

Buna göre ilkokula giden 3 ve 4. Sınıf öğrencilerine ‘yüzme dersleri’ verilecek.

Bu hayırlı gelişmeyi geçtiğimiz günlerde gazetemiz, ‘Boğulma vakalarını azaltacak proje’ başlığıyla haber yaptı. O haberimize özetle bakalım:

**

**

BOĞULMA VAKALARINI AZALTACAK PROJE

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ proje kapsamında minik öğrencilere ilkokulda ‘yüzme kursları’ verilecek. Batman’ın da aralarında bulunduğu bölge illerinde her yıl yaz mevsiminde akarsu ve barajlarda onlarca çocuk, yüzme bilmediği için can veriyor. Proje sağlıklı işlerse boğulma vakaları azalacak.

Batman Çağdaş yazı kadrosunun 5 ay önce gündeme getirdiği ‘Yüzme kursu ilkokullarda zorunlu olsun’ talebi kısmen de olsa hayata geçiriliyor. Yüzme kurslarından 3 ve 4. Sınıf öğrencileri ücretsiz yararlanacak. Milli Eğitim Müdürlüğü, ilkokullara tebliği yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nün ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ projesi hayata geçiriliyor. Batman’ın da aralarında bulunduğu bölge illerinde her yaz mevsiminde yüzlerce çocuk akarsular ve baraj göletlerinde yüzme bilmediği için can veriyordu. ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ projesini hayata geçiren Bakanlık, Milli Eğitim Müdürlüklerine ücretsiz kurslar için tebliğleri yaptı. Batman’daki tüm ilkokullara Bakanlığın yazışması, dün tebliğ edildi. Okullara gönderilen resmi yazıda; ‘3’üncü ve 4’üncü sınıfta okuyan öğrencilerin gönüllülük esasına göre ücretsiz olarak yüzme kurslarına katılmak isteyen öğrencilerin ek-2 formuna işlenerek 27.11.2018 tarihine kadar Müdürlüğümüz Temel Eğitim Şubesine gönderilmesi rica olunur’ denildi. Her yıl yaz mevsiminde Batman ve kırsalında onlarca çocuğun boğularak yaşamını yitirmesi üzerine Batman Çağdaş yazı kadrosu, okullarda öğrencilere yüzme kurslarının verilmesi gerektiğine dikkat çekmişti. Yazı İşleri Müdürümüz Arif Arslan, eğitimci yazar Vedat Demir ve Mereto72, köşe yazılarında boğulma vakalarının vahametini dillendirmişti.”

Değerli Okurlar, demek ki çocuklarımıza yüzme öğretmek için Milli Eğitim Bakanlığı’nın devreye girmesi, sorunun Cumhurbaşkanı’nın eylem planı kapsamına alınmasını mı beklememiz lazımdı?

Neden çocuklarımıza yüzmeyi öğretmiyoruz ki?

Henüz küçük bir çocuk iken yüzmeyi öğrenmiştim. 10 yaşında olmama rağmen, en derin yerlerde yüzebiliyordum.

Bana ve abeme yüzmeyi babam öğretmişti.

Çevremizde sayısız akarsu, göl, baraj ve sulama kanalları bulunurken, çocuklarımıza yüzmeyi öğretmiyorsak, bu bizim eksikliğimizdir.

Bakanlığın başlattığı projeyi de önemsiyorum. Eğitimci Yazarımız Vedat Demir, eğitim boyutuyla ilgili olarak geçtiğimiz Temmuz ayında şu öneride bulunmuştu: “Çocuklara ilkokula başladıkları yıldan itibaren ortaokula geçecekleri 4 yıllık ilkokul döneminde zorunlu yüzme eğitimi verilmelidir. Birçok ilde belediye ve gençlik spor il müdürlükleri bünyesinde yapılan havuzlarda bu eğitim bir aylık sürede verilebilir. İlkokuldan ortaokula geçişte yüzme eğitimi sertifikası kayıt esnasında zorunlu tutulmalıdır. Böylelikle her çocuğun eğitime katılımı gerçekleşmiş olacaktır. Boğulma vakalarının önüne ancak bu şekilde ciddi anlamda geçileceğini düşünüyorum.”

Sonuç olarak projeler olsun olmasın, çocuklarımıza yüzmeyi öğretelim. Hiçbir ailenin ocağına ateş düşmemesi için toplumsal bilincimizin artmasını diliyorum