Şehrin işlek caddesi olan Diyarbakır Caddesinde yürüyordum. Doğrusu kentin gözde olan bu caddesine neden Diyarbakır Caddesi dendiğini de anlamış değilim. Batman’ın nesini sembolize ediyor acaba.
Bir satıcı, şehrin bu işlek yerine tablasını koymuş müşteri bekliyordu. Tablanın üzerini kule olacak kadar kivi meyvesi ile donatmıştı. Fakat üzerindeki ürün etiketi şaşırtıcıydı. ‘Kivi’ yazılması gerekirken ‘Lüks Muz’ diye belirtilmişti. Bu durumu komik bulduğum için önce güldüm. Bir yanlışlık olmalıydı diye düşündüm. Kivi yerine muz bulunuyor olsa bile Muz’un Lüks’ü nasıl oluyor diye kendi kendime mırıldandım. Bunu öğrenmenin tek yolu vardı, satıcıya bunu sormaktı. Sordum ve ilginç bir yanıt aldım. “Abla, birçok kişi kiviyi patates sandığı için yaklaşmıyor bile. Ben de muz yazdım. Ayrıca muz yazmakla da yetinmedim bir de lüksünden olsun dedim. Maksat merak uyandırsın. Doğrusu bu merak denen şey de işe yarıyor. Lüks Muz meraklılarına öyle bir dil döküyorum ki, giderlerken ayıp olmasın diye bir de kivi alıyorlar. Tıpkı sizin aldığınız gibi.”
Aslanın midesinde olan ekmek, insana neler de düşündürüyor. Ağır yaşam koşullarıyla mücadele eden ey güzel yurdum insanı, sizleri seviyorum.