Batman’da ikamet eden yüzlerce Suriyeli mağdur aile ile alakadarım, ilgiliyim. En başta inandığım yüce İslami ve insani değerler gereği kentimize sığınmış mağdurlara imkanlarım ölçüsünde yardım ediyor, hayırseverleri onlarla buluşturuyorum.

Geçen yıl gıda yardımlarını komşuları üzerinden ulaştırdığım bir Suriyeli aileyi önceki gece eşimle ziyaret ettim. Gece yarısına doğru eksik adres nedeniyle epey aradığımız aileye ulaştığımızda saatler 23.45’i gösteriyordu. Yaklaşık yarım saat hal hatırlarını sorduğumuz Suriyeli aileyi bugüne kadar ziyaret etmediğim için ne kadar pişman olduğumu ve ne kadar üzüldüğümü tahmin edemezsiniz…

Adı İmad, künyesi Ebu Züheyr.

İkamet adresi: DSİ yanı, Belde mahallesi, 3237 sokak Yeşilyaprak Apartmanı kapıcı dairesi.

4 yıl önce silahların patlamasıyla birlikte sokağa koşup büyük oğlunu almak isterken aldığı bir kurşunla hayatı kararmış…

Ciğerini parçalayan ve omuriliğini zedeleyen kurşun, dört yıldır kendisini yatağa mahkum etmiş.

Zalim Esat askerlerinin kurşunuyla hayatı kararan İmad Ebu Züheyr, kalıcı felç nedeniyle göğüs kafesinin aşağı kesimlerini hissetmiyor…

43 yaşındaki İmad, yatağa mahkum yaşamına rağmen göğsünden yukarısını hareket ettirebildiği için şükrediyor.

Başucundaki Kur’ani Kerim’i okuyor, sağlığını korumak için odanın tavanından sarkıttığı kalın iple spor yapıyor.

Spor yapıyor yapmasına ancak kendisini yaralayan kurşun nedeniyle sol kolunu rahat kullanamıyor. Çünkü sol kolu sakat…

Her iki ayağından fıtık ameliyat geçirmiş…

Suriyeli İmad Ebu Züheyr, ağır felç nedeniyle sürekli yetişkin hasta bezi takmak zorunda…

Ayrıca hissetmediği idrarını da sürekli bağlı olduğu sonda hortumu ile yapabiliyor…

Son dört yılını bu şekilde geçiren İmad, hayatını kendisine bakan eşine borçlu…

Öyle vefakar, cefakar, çilekeş bir anne…

Sürekli olarak suyunu içiren, yemeğini yediren, hasta bezini değiştiren, gerekli temizliğini yapan ve bir tek gün olsun evinden dışarı çıkamayan bir anne…

Yok böyle bir anne…

Allah’ım kendisine yardım et…

Hayat hikayesini dinledikçe üzüntüye kapılıyor, boğazımız düğümleniyor, yutkunmakta ve konuşmakta zorluk çekiyorduk…

Eşimin üzüntüden renk attığını görünce, bir miktar nakdi yardım bırakarak ayrıldık…

Züheyr ve Adil adlı iki erkek çocuğu ve eşiyle kaldığı zemin kattaki dairede 300 TL kira karşılığında kaldığını öğrendim. Hayırseverlerin topladığı yardımlarla giderlerini karşıladığı gibi, onların desteğiyle geçiniyorlar.

EVDE BAKIM ÜCRETİ…

Suriyeli İmad’ın Sağlık Kurulu Raporu’nu gördüm. “Parapleji. Ağır Yürüyüş Bozukluğu Tablo 4.1” teşhisiyle yüzde 80 Ağır Engelli Raporuna rağmen Suriyeli olduğu için evde bakım veya sakatlık maaşını alamıyormuş.

İnternetten araştırma yaptım. Şu bilgiye ulaştım: “Parapleji, iki bacakta ve genellikle alt gövdede (mide bölgesi ve bel) hareket ve/veya his yeteneğinin kaybıdır.”

Göğüs kafesinden aşağısında vücudunun bir zerresini kımıldatamayan, hareket ettiremeyen birisi için “Ağır Yürüyüş Bozukluğu” ifadeli bir raporun altına imza atan doktorlar gerçeğine inanamıyorum…

Tablo 4.1 neymiş, onu da araştırdım: “Tablo 4.1- Ayakta durabilme, yürüme ve hareket bozuklukları ( Santral sinir sistemi veya spinal kord lezyonlarına eşlik eden)”

Evet, eğer İmad Suriyeli olmasaydı, yüzd 80’lik orana sahip raporu nedeniyle evde bakım hizmeti ve maaşından yararlanacaktı. Ne yazık ki Suriyeli engellilere herhangi bir ücret ödenmiyor.

Batman Suriye İl Koordinasyon Kurulu Üyesi olduğum için bu sorunu daha önce gündeme taşımıştım. Bir ara bakanlığın kararları doğrultusunda Batman Bölge Devlet Hastanesinden ‘Ağır Engelli Raporu’nu alacak Suriyelilerin de evde bakım hizmet ve ücretinden yararlandırılacağı konusunda bilgi gelmişti. Hatta Koordinasyon kurulunda Engelli Suriyeli vatandaşları tanıyanların, onları rapor almaya yönlendirme istemi de gündeme gelmişti. Çok sayıda Suriyeli engelliyi şahsen hastaneye yönlendirmiştim. Hatta hastanede rapor için kendilerinden para istenmesini de gündeme taşımış ve dönemin Valisi nezdinde bunun ücretsiz olması için girişimlerde bulunmuş, yazılar yazmıştım.

Ne yazık ki hiçbir Suriyeli engelli hala o haktan yararlandırılmış değildir. Halbuki çok sayıda ağır engelli yok. Batman’da belki 100 civarında ağır engelli olabilir.

Bu engelliler yaşama mücadelesi veriyor. İmad Ebu Züheyr örneğini verdim. Bunlar nasıl yaşıyorlar biliyor muyuz? Kendisi kilo olarak ağır olduğundan banyoya gittiğinde çilekeş anne, komşularının yardımını istiyor. İki erkek komşu İmad’ı banyoya götürüyor, yıkanmadan sonra tekrar yatağına götürüyorlarmış. Bazı hayırseverler kapılarını çalmazsa, evlerinde açlıktan ölecekler…

Suriyeli engellilerin devletin yardımlarından yararlanması gerekir düşüncemi açıkça ifade ediyorum.

Burada öğrendiğim acı bir gerçeği de dile getirmek zorundayım; Kızılay Batman şubesi kent merkezindeki yüzlerce Suriyeli aileye 100’er TL’lik yardım çeki dağıtıyor. İmad Ebu Züheyr ve eşinden öğreniyorum ki onlara verilmiyor. Talep etmelerine rağmen Kızılay kartı kendilerine verilmemiş…

Eğer Kızılay böyle ağır engelli Suriyeli’ye kart vermiyorsa, bir terslik yok mu?

Kızılay Şube Başkanımızla daha önce görüştüğümde, kartların Ankara genel merkezden isimle geldiğini söylemişti. Kentten ayrılan ve Avrupa’ya gidenlerin kartlarını bile bir başkasına veremediklerini ifade etmişti. Samimiyetine inanıyorum. Hayata Destek Derneği’nin listelerinin genel merkezce işleme konulması nedeniyle bu sıkıntı yaşanıyormuş.

Dediğim gibi büyük bir yanlış yapılıyor. Kızılay, öncelikle gerçek mağdurları tespit etmelidir. Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın acilen bu aileye yardım elini uzatmasını, nakdi yardım sağlamasını öneriyorum. Geçen yıl gıda yardımı sağladığım ve bugüne kadar Ebu Züheyr’i ihmal ettiğimiz için Allah bizi bağışlasın. Ebu Züheyr ve onun gibi mazlumları yurtlarından eden tüm zalimleri nefretle kınıyor, Rabbimden onlara bir rahmet kapısını açması için niyazda bulunuyorum