İnsanoğlunun doğumundan,
Ölümüne kadar her evresi
Eğitimle başlar, eğitimle biter.
Hayatın akışı kadar basit,
Ancak; bir o kadar da karmaşıktır eğitim.
Avrupa Birliğine girmek adına
Eğitimle ilgili TBMM de bir sürü kanun, yönetmelikler çıktı.
Hem eğitimcilerimizi ön plana çıkaran,
Hem de öğrencilerin haklarını arayan dersleri öğrenmelerini sağlamaktı amaç.
Ancak, gelinen süreçte kanunların pek işe yaramadığını görmekteyiz.
Caydırıcı olması gereken kanunlar maalesef öğrenciyi kollayan durumda.
Bu konuda eğitimciler tam anlamıyla elleri kolları bağlı durmaktalar.
İlköğretim ve ortaöğretimde çok büyük bir olay çıkmaması durumunda öğrencinin ilişiğini okullara kesemiyorsunuz,
Devamsızlıktan bırakamıyorsunuz,
Disiplin suçu vermek istiyorsunuz, okul müdürleri aman sorun çıkmasın milli eğitim duymasın diye her türlü sorunu pas pas altına atmaktalar.
İlkokuldan başlayarak, üniversite eğitimine kadar öğretmen olarak öğretmek istediklerinizi materyal veya okulun fiziki sıkıntılarından dolayı öğretemiyorsunuz.
Okul önlerindeki çeteleri, mafyaları, uyuşturucu satıcılarını, sapıkları, engelleyemiyorsunuz,
Bunun en son örneğini de Gebze’de yaşadık.
Öğrencisi tarafından bıçakla yaralanan ve arkasından eğitim şehidi olan öğretmenimizin acısını hala içimde yaşamaktayım.
Ne oluyor bu gençliğe anlam veremiyorum?
Teknolojik bunalım yaşayan gençlik,
Çıkış yolunu sağa sola saldırmakla bulmakta.
Durum iyi değil beyler,
Bu çağrım lüks odalarında oturan milli eğitim yetkililerine,
Biran önce ayağa kalkın ve okullarda denetimlerinizi arttırın.
Okullardaki rehberlik öğretmenlerimizle yapacağınız toplantılarla,
Eğitim yuvalarındaki öğrencilerin sorunlarına eğilebilir ve sıkıntılarını aşabilirsiniz.
