Reşat Yiğiz

Şehrin gündemi yoğun...
Resmi kurum ve kuruluşların rutin basın açıklamaları yada parti, STK ile Odaların alışıla gelmiş yazılı açıklamaları pek de dikkat çekici değil.
‘Basına ve kamuoyuna’ yazılı açıklamalar o kadar yoruyor ki; halkın artık pek de o haberlere ilgisi yok.
Bu coğrafyada muhabirler, belki de en zor koşullarda görev yapıyor.
Basit bir trafik kazasını bile doğrulatmanın mesele olduğu bir şehirdeyiz.
Kamuoyuna nedense sağlıklı haber vermek bir muhabir için zor görevdir.
Siyasi yada ekonomiye dayalı bir haberi kaynağından öğrenebilmek saatlerinizi alıyor.
Ne yazık ki memlekette bilgi ve beyanatı birbirinden ayıracak yöneticinin sayısı iki elin parmak sayısından bile azdır.
İddialar doğrultusunda haberi kamuoyuna duyurmak gazeteci için ciddi bir eksikliktir.
Hele sosyal medyanın duyurduğu duyumlara haberi dayandıran muhabirin vay haline...
Geçenlerde Milliyet Gazetesi okur temsilcisi Belma Akçura, önemli bir ayrıntıya dikkat çekmişti. Bir gazetenin haberi doğrultusunda da gözaltı ve görevden alınmaların yanlış olduğunu söylemişti.
Bir haberi bir kaynaktan değil, birkaç yerden araştırmak muhabirin görevidir.
Zor şartlarda bu bölgede görev yapan gazeteceleri de ne yazık ki yöneticiler anlamıyor.
Kurumların resmi siteleri de güncellenmiyor. Bilindik birkaç satır dışında maalesef doyurucu bilgi yok.
Örneğin; son günlerde Batman’ın havasını sık sık kirleten anız yangını dumanlarının şehri ne kadar kirlettiğine dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resmi sitesinde yeterli veri yok.
Okur haklı olarak haberde doyurucu bilgi istiyor. Fakat konunun muhatapları konuşmayınca; STK temsilcilerine yada halkın şikayetlerine yer vermek zorunda kalıyor muhabir...
Muhabirlerin işlerinin kolay olmadığı bir memleketteyiz.

Yöneticilerin daha şeffaf olmaları ve bilgi kirliliğini ortadan kaldıracak doğru bilgileri kamuoyuyla paylaşmalılar...

Editör: TE Bilişim