Güç zehirlenmesi bunun bilimsel adı ‘Hubris Sendromu’ dur.

Halk arasında buna “Kibirli” de denilir.

En sık rastlanan meslek alanı içinde politikacılar birinci sırayı alsa bile en ufak memurundan, en yüksek derecedeki genel müdürüne kadar hemen hemen herkeste bu hastalık görülmektedir.

Siyasi atmosferde özellikle Ankara’da işler yürümez noktaya geldi.

Siyasetin atadığı memurlara söz geçiremediği durumlarla karşı karşıyayız.

Herkesin mutlaka siyasette bir yakını bulunmakta.

Siyaset tarafından atanmış MEMUR (Bakan Yardımcısı, Genel Müdür vs) gibiler,

Seçilmişlerin (MİLLETVEKİLLERİ)’ni hiçbir şekilde dinlememekte ve sorunlarını göz ardı etmekteler.

Bırakın sorun dinlemeyi telefona çıkmama, randevu vermeme gibi her türlü bahaneleri sıralamakta ve özel kalemlerini bunlara alet etmekteler.

Siyasete sırtını dayayan ve güç zehirlemesi yaşayan atanmış memurların yaptıkları yerelde veya diğer ismi ile taşra teşkilatlarının iyi idare edilemediği ve milletvekillerinin çalışmadığı pozisyonun ortaya çıkmasına hâsıl  olmaktadır.

Seçilmişlerin; dertlerinin çokluğu sadece bununla değil;

İllerinde yapmak istedikleri plan ve projeler

Atanan memurlar tarafından oyalama taktiği ile geçiştirilmektedir.

Kimsenin derdi memleketinin ileri gitmesi, toplamında ise ülkenin muhasır medeniyeti yakalaması değildir.

Herkes elindeki gücün kaybolmaması için yoğun çaba sarf etmektedir.

Tevazu sahibi olmak,

Samimi davranma,

İnsanların içinde dolaşmak, halk ile kucaklaşmak,

Vatandaşa yardımcı olmak, gibi kavramlar geride kaldı.

Güzel ülkemde şu zamanlarda;

Liyakatsizlerin kurumları işgal ettiği,

Despot,

Riyakar,

Her türlü taklayı atan;

Vatandaşı umursamayan;

İşgal ettikleri mevkilerdeki güç zehirlenmesinden adaletsiz uygulamalar ile gündeme gelenlere kaldı.

Yapmayın dostlar yazık bu ülkeye; bürokratik oligarşinin işgal etmiş olduğu koltukların;

Yerini bilim insanların aldığı ve Nobel ödülü alan Aziz Sancar gibi “Saygı istiyorsanız, önce kendinize saygı göstereceksiniz. Herkesten üstün değiliz, ama kimseden de aşağı değiliz. Kendimizle iftihar edelim ki, başkaları da bize saygı göstersin” sözü ile kapatıyorum.

Varın gerisini siz düşünün.

Editör: TE Bilişim