Arif Arslan’ın yazı dizisi 5

*Ilısu baraj gölü; su tuttuğunda tarihi höyüklerle birlikte Keldani, Ermeni, Süryani ve Ezidi topluluğunun yerleşim birimlerinin izleri de silinmiş olacak.

 

*Garzan çayı kıyısında Ezidi topluluğu için önemli yerleşim birimlerinden olan tarihi Ezidi Tepe, baraj’la birlikte tarihten silinecek. Ezidi Tepesinde 28 çukur açan Defineciler, tarihi dokuya her dönem hasar vermiş. Definecilerin en çok cirit attığı bölge ise Garzan çayı kıyısı…

 

 

EZİDİ TEPE HÖYÜĞÜ…

 

Keldani, Ermeni ve Süryani tarihi kadar Ezidi’lere ait önemli eserleri de tespit eden arkeolog Algaze, Garzan çayı kenarındaki Ezidi Tepe’yi gün ışığına çıkarıyor;  

 

“Ezidi Tepenin üstünde çok odalı taş temelli/duvarlı bir yapı kalıntısı var. Temel/duvar toplama taş, kesme taş ve harç kalıntısı yok. Temel/duvar yıkıntıları mekânların içini doldurmuş. Tepenin üstünde, özellikle kuzey tarafta, doğu yamaca koşut, bazıları oldukça yakın zamanlarda açılmış, 28 defineci çukuru görülmekte. Çukurların içleri taş dolu. Tepenin üzeri çakıllı bir dolgu ile kaplı. Bu doğal çakıllı dolgu içinde doğal çakmak taşı ve işlenmiş parçalara rastlandı, ancak dönemi belirsiz. İsmine istinaden eski bir Ezidi köyü olabilir. Çanak parçası az ve dağınık.”

 

KUVİKA PINARI HÖYÜĞÜ

Kuvika Pınarı ve çevresindeki yerleşim birimini şöyle özetlemiş arkeolog Algaze;

“Kütüklü-Orta alan (Vahsik) köy yolunun 400 metre ve Ezidi Tepesi’nin kuş ucumu 550 metre kuzeydoğusunda. Kuvika Pınarı’nın batı yamacındaki bir tarlada taş öbekleri, yuvarlak bir taşlı alan ve çanak yoğunluğu dikkat çekici. Alanın diğer kesimlerinde malzeme çok dağınık.  Gre Çello ve Ezidi Tepe ile çağdaş olabilir. Az çakmaktaşının çoğunun doğal yumrular şeklinde olmasından ötürü taşınmış olduğu düşünülmektedir.”

 

ŞIH RUM HARABESİ…

Rum geleneğinden gelen kültür izlerinin rastlanıldığı yer ise adı ‘Şıh Rum’ harabeleri. İşte bu eski yerleşim biriminden de bir kesit tarihi dipnot;

 

“Ezidi Tepenin, Köy deresi yatağına doğru tatlı eğimle uzanan ve güneyde dikçe bir yamaçla sona eren yaklaşık 1 km uzunluğundaki bir sırtın üstü. Alanın toprağı oldukça homojen, koyu kahverengi, milli ve yumuşak 12. Ezidi Tepe’ye bakan yüzü taşlı. Buruna doğru taş azalıyor. Tarla sürümü sırasında çıkan iri, işlenmemiş taşlar öbekler halinde yığılmış, birinin içinde iri bazalt bir öğütme alt taşı var. Sırtın üzerinde yaklaşık 800x100 metrelik bir alanda, oldukça dağınık çakmaktaşı (işlenmiş yonga ve çekirdek parçası) var. Obsidyen bir parça.

Yamaçta herhangi bir arkeolojik dolgu izine rastlanmadı, çanak güneydeki buruna doğru artıyor. Ortaçağ’a ait az miktarda çanak parçası. Büyük olasılıkla, kilitlenmiş bir prehistorik yerleşme üzerine kurulmuş.”

 

 

KUMARO KAYA OYUKLARI

 

Kumaro Kaya Kovukları bir başka deyişle ‘Kumaro’ Mahallesi’nin tarihi öyküsü ise şöyle;

“Kaya evleri Şevlend Tepe’nin batısındaki konglomera kayalıktaki doğal kovuklar. Kovukların bir bölümü ağıl olarak kullanılıyor. Kayalar üzerinde fazla düzeltme yapılmamış. doğal aşınma dışında tahribat yok. Köyün, zamanla bozulmuş eski yerleşimi olabilir.”

 

ŞEVLEND TEPESİ…

Şevlend Tepesi, diğer bir adıyla ‘Orta’ höyüğü arkeolog Algaze şöyle tanımlıyor;

“Kumaro Mezrasının kuş ucumu 500-550 metre güneydoğusunda, Kütüklü -Kumaro yolunun kuş ucumu 700 metre güneyinde, Garzan Çayı üzerindeki Memikan Köprüsü’ne uzaklığı 500 metre. Oldukça yüksek, doğal konglomera bir tepenin üzerinde yer alıyor. Yerleşim yeri tepenin en kuzey uzantısı, arada bir çöküntü ile köprünün arkasındaki

Kale’ye bağlanıyor.”

 

DEFİNECİLERİN GÖZDE YERİ

Arkeolog Algaze, eski yerleşim yerlerine tahribat veren definecilerin cirit attığı bölgelerden birinin de Garzan çayı kıyısı olduğuna dikkat çekiyor;

 

“Tepe, definecilerin “gözde” yerlerinden biri. Çöküntü kesiminde, biri oldukça yeni diğeri daha eski iki kaçak kazı çukuru var. Yeni olandan iri duvar taşları çıkartılmış, doğu profilinde ise iki sıra taş (duvar) çevresinde az çanak, genellikle iri küp ve testi parçaları görülmekte. ‘Eski çukurda’ daha küçük taşlar var. Yüzeyde yer yer görülen duvar ve taş dizileri, konglomera kaya içindeki doğal çukurlukları doldurma amaçlı olabilir. Köprüye bakan kesimde ise 13 tane kaçak kazı çukuru var. Çukurların çevresine, yer yer iri işlenmiş taşlar, iri kiremit parçaları ve orta yoğunlukta çanak parçaları saçılmış. Güneybatı yamacında yak. 2 metre çapında taş çevrili, ağza doğru daralan, içi sıvalı kuyu/depo da kaçak kazılarla ortaya çıkmış. Definecilerin, sayısız çukur açtığı Şevlend Tepesi’nde son Tunç ve il demir çağı çok sayıda çanak parçaları bulunuyor. (Sürecek)

Editör: TE Bilişim