Arif Arslan’ın yazı dizisi 5

*Garzan çayı kıyısında onlarca eski yerleşim birimi ile höyük, Ilısu baraj gölünün altında kalacak. Roma ve Sasani’lerin kullandığı gözetleme kulesi de sulardan etkilenecek önemli bir bölge…

 

*Roma ve Sasani’lerin askeri yapılarda kullandığı harcın bir benzerinin kullandığı Beşiri-Işıkveren köyü yakınlarındaki höyükteki gözetleme kulesi de gün sayıyor… Tarihi höyüklere bazı istasyonu bile kurulmuş…

 

 

ORTA HÖYÜK…

Beşiri-Orta höyüğü diğer höyüklere göre geniş bir alana yayıldığını arkeolog Algaze anlatıyor;

“Garzan Çayı’nın geniş meander ovası arasında, üç yükseltisi olan konglomera bir sırtın üzerinde. Esas yerleşme, güneyde dik bir yamaçla sona eren nehre burun yapan sırtta. Bu sırt Işıkveren köyü ile diğer köyleri birbirine bağlayan (Rıdvan - Beşiri) yol tarafından kesilmiş. Tepenin bu kesimi, eteği yola doğru hafif eğimli. Batıdaki Sopi deresi/pınarı, sırtı diğer sırttan derin bir vadi ile ayırıyor.Tepenin üzeri düz. Bu kesimde, özellikle doğu ve güneyde, hem yüzeyde hem de kesitlerde taş temel izleri görülmekte. Güney yamaçta çok sayıda yuvarlanmış taş var. Tepenin dolgusu kerpiçli, yer yer çakıllı ve taşlı. Höyükte orta çağ ağırlıklı tarihi eserler saptandı.  İngiliz arkeolog bu höyüğü 1865 yılındaki haritada ‘Du Sadek’ höyüğü olarak işaretlemiş.”

 

KELETEPE HÖYÜĞÜ…

Beşiri ilçesinin Demirdöven mezrası yakınlarındaki Kele Tepe höyük adını ‘Kale yerleşme’den alıyor.

“Kütüklü-Işıkveren köy yolunun 150-170 metre kuzeyinde bu tarihi höyükte çok sayıda taş dikkat çekiyor. Üzerinde, yola bakan kesimde yüksek duvarlı, taşları yıkılmış çok odalı bir yapı kalıntısı, arkasında da, kuzeybatı-güneydoğu aksında uzanan bir yolun iki yakasında, birbirine bitişik değişik boyutlarda dörtgen mekanlı taş temelli yapı kalıntıları görülmekte. Höyükte kesme taş yok. İki yerde kuyu olabilecek yuvarlak yapı var. Duvarlarda harç yok, yalnız yola bakan taraftaki taş temellerin arasında, Romalılar ve Sasanilerce askeri yapılarda kullanılan harcın benzeri, betonumsu harç kalıntılarına rastlandı. Burundaki yapı gözetleme kulesi olabilir.”

 

BELİRSİZ SIRT HÖYÜĞÜ…

Adı ‘Belirsiz sırt’ olarak belgelendirilen Beşiri’nin Demirdöven mezrası yakınındaki höyüğün özeti;

“Kütüklü-Işıkveren köy yolunun kuzeyindeki Demirdöven höyüğü, Gündik Harabenin yaklaşık 200 metre kuzeydoğusunda. Höyük, kayalık bir sırtın üzerinde. Kuzeyde sırtlara bağlanıyor. Doğu ve batı yamacı dik. Üstü, büyük olasılıkla su deposu yerleştirilirken düzlenmiş. Yerleşim izi yok, ancak dağınık çakmaktaşı ve bir obsidyen parça aşınmış prehistorik bir yerleşme olduğunu gözler önüne seriyor.”

 

GÜNDİK HARABESİ,,,

 

Gündik Harabesi de Ilısu baraj suları altında kalacak eski bir yerleşim birimi… 20. Yüzyılın başlarındaki bu köyde eski yapıtlar bir bir sökülmüş.

“Kütüklü-Işıkveren köy yolunun güneyindeki Gündik harabesi vadiye doğru burun yapan bir kayalığın üzerinde. 1986 yılında bahçeli ev yapılırken tepenin üstü kısmen düzlenmiş, bu nedenle tepenin gerçek boyutlarını ve dolgu kalınlığını saptamak zor. Garzan çayı tarafındaki dolgular killi ve içinde arkeolojik tabaka olduğunu gösteren bir veri yok. Köylüler tepede ev yaparken ‘harabeyi’ sökmüş. Tepenin eteklerinde az çanak var. Olasılıkla 20.yy başı köyü.”

 

IŞIKVEREN KOM 1 HÖYÜĞÜ

Eski mekanların ahıra dönüştürüldüğünü arkeologlar belgeleme çalışmalarında bunu raporlara yansıtıyor;

“Işıkveren köyü yakınındaki Kom 1 höyüğü Gre Amer’in doğusundaki alüvyal ovada. Eski dere yatağı içinde. Gre Amer’e dayandığı için korunaklı bir konumda. Doğu-batı yönünde konumlanmış 17 haneli bir kom… Çevirmelerden altı tanesi ağıl. Çevirmelerin duvar yüksekliği 1.10 metre. Yaşanan mekanlardan birinde, üst yapıyı tutan ahşap iskeletin bir kısmı duruyor. Göçerler yaylada olduğu için sadece yalak gibi bazı eşyalar mevcut. Hala kullanılan komlardan olduğu için bölgenin göçer yerleşimleri için iyi örneklerinden.”

 

IŞIKVEREN KOM 2 HÖYÜĞÜ… 

Işıkveren köyünün kuş ucumu 300 metre doğusunda, yolun kuzeyinde ovada. Geçitlerle ayrılan mekan ve ağılların karışık yerleştirildiği bir düzen. Yöredeki göçerlerin kış döneminde kullandığı Işıkveren Kom 2 höyüğünün özeti;

 

“Taş çevirme mekan ve ağıllar kuru duvar tekniğinde yapılmış. Mekan olarak kullanılan söbemsi planlı çadır yeri içten içe düzenlenmiş. Bütün kenarlarda, iç kısımda, 4 dikme, ortada 4 dikme dizisi üst ve yan örtünün iskeletini oluşturuyor.  Saz demetlerinin kabaca hasır gibi örülmesi, şeklinde kapatılmış. Arada demetleri tutan yatay ince dallar var. Çatı, ortadaki dikme sırası ile birleşen sekiz merteğin üzerine sazlardan bir örtünün serilmesi şeklinde. Bu örtünün üzerine kıl çadır geriliyor. Neolitik dönem yuvarlak ve söbe planlı yapılar için tam bir model.


 

GRE ÇELLO HÖYÜĞÜ…

 

Kütüklü köyü yakınındaki ‘Gre Çello’ höyüğünde kazılar hızlandırıldı. Garzan çayı kıyındaki bu tarihin höyükten birkaç dipnot;

“Kütüklü Köyü ile mezrası Kumaro arasındaki yolunda dereye doğru uzanan hafif meyilli sırtın ucunda yayvan söbe biçimli tepecikte yan yana mezar olabilecek iki çevrili alan var. Yapılı taş yok. Mezar taşına da rastlanmadı. Belirgin bir tahribat yok. Kani derek mezarlık yayvan tepenin üzerinde taş dizileri, duvarlar ve düşük taşlar var. Yapılar, çobanların sürünün gecelediği dönemler için yaptıkları çevirmeler tarafından bozulmuş. Büyük olasılıkla 20 yüz yıl başları veya daha eski (?) küçük bir yerleşme veya bir ayazma ile mezarlığı. Çakmaktaşı taşınma ya da daha alt dolgunun malzemesi. Höyük, orta Paleolitik sonu olabilir.”

 

GORE YUSUF HÖYÜĞÜ…

Ovada en fazla  çakmak taşının bulunduğu höyüklerden biri Gore Yusuf höyüğü. Bu tarihi höyük ‘Şıh Henar’ (direk) pınarı ile Sülo deresi arasında. Kuzeydeki sırtlara doğru hafif bir eğimli yükselen tepedeki Gore Yusuf höyüğünün üzeri yoğun dağınık taşla kaplı. Tahribat yok. Yol ile tepelik arasındaki kesimde ve kuzeydeki iki kademeli taşlı yükseltide çakmaktaşı orta yoğunlukta. Batıda, Sülo deresi’ne uzanan yamaçta ise, çakmaktaşı daha yoğun ve bir kaç parça obsidyen var. Mevkinin adı ‘Yusuf’un Mezarlığı’ ancak, yüzeyde mezar ile ilişkilendirebilecek herhangi bir bulguya rastlanmadı Büyük olasılıkla uzun süredir defin yapılmayan bir mezarlık. Ovadaki en yoğun çakmaktaşının bulunduğu mevkii.

 

SEREGİR TEPE HÖYÜĞÜ…

Kütüklü köyü güneyindeki bir kayalığın üzerindeki yuvarlak ve sivri tepe. Bir dönemler Ezidi topluluğunun yaşadığı höyüğe ‘baz’ istasyonu kurulmuş.

 

“Köy deresinin Ça derin yatağı var, derenin diğer yakasında Ezidi’lerin isimlendirdiği ‘tepe’ var. Eskiden köy tepenin eteklerine kadar yayılıyormuş. En tepede 35-40 yıl önce yapılmış bir su deposu ve 2000 yılında dikilen baz istasyonu var. Bugün 11 haneli olan Seregir Tepesi’nde eskiden hane sayısı 100’ü geçiyormuş. Tepenin dolgusu kerpiçli ve yer yer taşlı. Yanık ve kül yok. Çanak yamaçlarda orta yoğunlukta, tepede yok denecek kadar az. Kaçak kazı yok.

Tepe  her  ne  kadar  bir  Süryani’ye  aitse  de  Mor  Gabriel  Manastırı  kayıtlarında  köyün  adı bulunmadı. Tepenin üzerinde yakın dönem olup olmadığı belirsiz. Çanak parçaları Ortaçağ’a ait. (Sürecek)

Editör: TE Bilişim