SERGİYLE BAŞLADI
Batman Belediyesi’nin ‘kayıp film günleri’ Yılmaz Güney Sineması yanında açılan ‘İçerden dışarı-Dışardan içeri Fotoğraf Köprüsü’ adlı fotoğraf sergisiyle start aldı. Sergiye, görevden uzaklaştırılan Batman Belediyesi Eş Başkanı Sabri Özdemir, Batman Belediyesi Eş Başkan Vekili Hürriyet Kaytar, Eş Başkan Yardımcıları Semra Güneş ve Aziz Aksin, Belediye Meclis Üyeleri, HDP Batman İl Yöneticileri ve Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri katıldı. İçerideki insanların unutulmaması gerektiğini söyleyen proje sorumlularından Adil Okay: “Çok zor bir projeye imza attık. Bu bir sosyal sorumluluk projesiydi. Türkiye’nin 26 hapishanesinde 55 politik mahpusa ulaştık ve onlara Türkiye’de ki 55 fotoğrafçının fotoğraflarını yolladık. Her tutsak bir fotoğrafa okuma yaptı. Biz bu projeye Haziran ayında başladık. Haziran ayından sonra ise Türkiye’de bir savaş başladı ve bu savaş konsepti hapishanelere de yansıdı. Bu durum bizim projenin aksamasına sebep oldu. Arka arkaya yaşanan Suruç, Ankara, Diyarbakır, İstanbul katliamları hem bizi üzdü hem de bu durum hapishanelerde bazı sorunları ortaya çıkardı. Bu zor sürece rağmen projemizi gerçekleştirerek bu sergiyi açtık” dedi.

 

ÖZDEMİR: “TEKÇİ ANLAYIŞ hakim”
‘Arafta Kalmak’ adlı panelden önce etkinliğin açılış konuşmasını yapan görevden uzaklaştırılmış Batman Belediyesi Eş Başkanı Sabri Özdemir: “İçimizden devlet tarafından alınıp katledilen, kaybedilen ve bizim bulamadığımız, eşimizin, dostumuzun, kızımızın, oğlumuzun, yakınımızın ve aslında kendimizin kaybolmasıyla ilgili bir çığlık. Kaybedilen inanlara karşı vicdanını kaybetmiş toplumun vicdanı olmaya çalışan Cumartesi Anneleri’nin İstanbul Galatasaray meydanından başlattığı, sonrasında Batman, Amed, Gever, Urfa, İzmir ve birçok yerde sürdürülen mücadele aralıksız devam ediyor. Aslında kayıp meselesi Cumhuriyetin kurulmasından önce, bu coğrafyada gerçekleşen cezalandırma, acıyı süreklileştirme, insanları arafta bırakma yöntemi olarak devlet eliyle gerçekleştiriliyor. 24 Nisan 1915’de 200’den fazla Ermeni aydını ve toplum önderinin İstanbul’da gözaltına alınıp çoğunun kaybedilmesiyle başlayan devlet politikası, 1925’te Şeyh Said ve 46 arkadaşı Diyarbakır’da idam edilmelerinin ardından bir de mezarsız bırakılarak kaybedildiler. Dersim soykırımında Seyid Rıza, oğlu ve arkadaşlarının 1938’de Elazığ’da asılmalarının ardından cesetlerine ne olduğu bilinmiyor. Said-i Kurdi 1960 askeri darbesinden sonra Urfa’daki mezarından alınıp bilinmeyen bir yere atıldı. Kürtlerin devletin tekçi anlayışına karşı çıktıkları takdirde başlarına neyin geleceği örneği sonra da değişmedi” dedi.



KAYIP YAKINLARI İÇİN PANEL...
Film günleri kapsamında Yılmaz Güney Sinema Salonu'nda panel düzenledi. Yönetmen Veysi Altay'ın moderatörlüğünü yaptığı panele, insan hakları savunucuları olan Eren Keskin, Muharrem Erbey ve Barış Anneleri Meclis üyesi Sultan Azboy konuşmacı olarak katıldı. Görevden uzaklaştırılan Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Akel ise babasının rahatsızlığından dolayı panele katılmadı. Panelin yapıldığı salona ‘Ji bo biranîna kesên ku di jêrzeminên Cizirê de hatin wendakirin!’ (Cizre bodrumlarında katledilip kaybedenlere) pankartı asıldı. Avukat Muhaberem Erbey, hayatın her alanında hukuksuzluklara karşı kayıtsız kalınmaması gerektiğini belirterek, kayıplardan çok ders çıkarılması gerektiğini vurguladı. Barış Anneleri Meclis Üyesi Sultan Azboy ise, 90'larda olduğu gibi bugün de bodrum katlarından Kürt halkını katlettiğini ifade ederek;. “Bu savaşın başladığı günden bu yana çocuklarımızı kaybediyoruz. Bu yaşanan savaşa karşı bir şey yapamıyoruz. Bunun içinde akşamları başımızı yastığa koyduğumuz zaman cephede olan çocuklarımız için ne düşünüyoruz?’’ diye sordu.

Editör: TE Bilişim