Sansür ile çok tehlikeli sularda yüzme arasında ince bir çizgi vardır.

Kitap köşesi için tanıtımını yaptığım bir kitabı okurken gerek kendi kişisel durumumdan ve gerekse genel anlamda sansür ile derin tehlikeli suları konu edinen bir yazıyı planladım.

Benim durumum ile ilgili ilk aklıma gelen üç farklı zaman ve üç farklı olaydan bahsetmek istiyorum.

Birincisi henüz Petrol Gazetesinde yazılar yazmaktaydım. 28 Şubat süreci tarih olmuş, hiç de 1000 yıl sürmemişti ancak artçı sarsıntıları devam etmekteydi. Bir Kur-anı Kerim kursuna askerlerin botlarla girdiği haberini okumuş/duymuştuk. Bununla ilgili bir yazı yazmıştım ve o zaman ki yetkili abimiz bana “vala istersen yaz, yayınlansın ama başın ağrır” demişti. Ben de yazdığım yazıyı yayınlayamamıştım.

İkincisi Çağdaş gazetesinde idi. Çözüm süreci döneminin başıydı ve ben gidişata yönelik sert bir yazı yazmıştım. Editörümüz beni arayarak, “bu yazıyı kaleme alırken kafan yerinde miydi? Bu yazı senin başını belaya sokar, hukuki sıkıntı yaşarsın” demiş ve ben ikna olmuştum.

Üçüncüsü ise Fetö darbesinin hemen iki gün sonrasında bir yazıydı. Hemen belirteyim ki yayınlamadığım o yazı da söylediklerim tek tek çıktı. Ama bir dostum “yanlış sulardasın, sakın yazma” demişti. Ben de yayınlamadım. İşin ilginci arkadaşın uyarısından önce kaç gez “gönder” butonuna/düğmesine bastıysam da hep bir arıza meydana geldi ve yazı gitmemişti. Uyarı üzerine zaten vazgeçmişken bir diğer ilginç gelişme, yazıyı bulamamam olmuştu. Kullandığım üç bilgisayarda da yazım yok olmuştu.

Sanırım ALLAH beni koruyor.

Aşağıda tanıtımını yapacağım kitap zaten Sansür ile ilgili bir kitap ve ben içinde çok değerli bilgiler buldum. Zaman zaman bunları sizlerle zaten paylaşacağım ama akademik anlamda da çok yararlı bilgiler mevcut. Mesela ünlü Amerikalı yönetmen Elia Kazan. Bu kişinin America America adlı kitabı Türkiye’de yasaklanmış. Dünyaca ünlü yönetmen Kazan, Marlon Brando ve James Dean gibi döneminin devleriyle çalışmış bir isim. Ama bu kişi aslında Türkiyeli. Daha doğrusu Osmanlı vatandaşı. Gerçek ismi Elias Kazancıoğlu. 1909 yılında, henüz Türkiye kurulmamışken Osmanlı İmparatorluğunun başkenti İstanbul Fener’de doğuyor. Ailesi Kayseri Germir kökenli bir Rum diye yazıyor ama bazı kaynaklar da Ermeni diyor. Dört yaşındayken de ailesi ile birlikte ABD’ye göç ediyor. 2003 yılında New York’ta ölüyor.

Düşünün ki böylesi bir sinema dehası hemşerimiz bu ülkede kalsaydı yine de böylesi bir kariyere ulaşabilir miydi? Büyük ihtimalle hayır. Kendisini bir sürü tehlike bekliyor olacaktı. Çocuk yaştayken yani 1915’te Ermeni olayları, orta yaşlardayken yani 1955’te 6-7 Eylül olayları, yaşlanmaya doğru belki 1978’te Maraş olayları, sıkıyönetimler.

Zor bir coğrafyada, zor bir tarih döneminde ülkesi Osmanlı İmparatorluğunu terk ederek Batı’ya at süren ve şansı yaver giden Elia Kazan belki şanslıydı,  ama aynı dönemde yaşayan, Babalarımız/Analarımız, hatta Dede ve Ninelerimiz bu olumsuz şartlardan ötürü içlerindeki potansiyelleri dışa vuramamış, yok olup gitmişlerdir.  

Başka da ünlü var mı diyecekseniz, Show dünyası yıldızlarından Kim Kardashian’da bu isimlerden. Bir yerde okumuştum Kars taraflarından bir Ermeni aileye mensupmuş diye. Gerçi Kardashian’ın belki doğal bir farklılığı vardır ama ünlü yönetmen Elia Kazan ise doğuştan getirdiği bir özelliğinden çok sanatıyla farkını ortaya koymuştur.

Bazıları Elvis Presley’de Türk’tür diyor.

Ne kadar gerçek bilemiyorum ama bir kitapta Kızılderililerinin Berring Boğazını geçerek Amerika’ya varan Türkler olduğunu da yazmıştı.

Vay be, Güneş Dil Teorisinden Kızılderililerin kökenine kadar neler var neler?

Sansür’den konuyu açınca da nereden nereye geldik.

Sanırım bu yazı da bir nevi gazetelerin Pazar eki köşesi gibi oldu.

Olsun, canımız sağ olsun.

Bu kadar olay, darbe, Fetö, Suriye, on binlerce öğretmenin açığa alınması, kayyum ataması, Alman-İngiliz çıkışları, Amerikan ikircikli yaklaşımı durumlarından sonra kafayı dağıtmak için böylesi yazılar da lazım.

Kitap Zamanı; Kitabın isme Cumhuriyet Döneminde Sansür 1923-1973. Yazarları Mustafa Yılmaz ve Yasemin Doğaner. Siyasal Kitapevi 2007 birinci baskı kitabı okurken zamanda bir yolculuğa çıkacak, çok iyi bildiğiniz isimlerle ilgili zaman zaman komik ve kimi zaman da trajik olayları kaynaklarından okuyacaksınız. Kitabı Batman Üniversitesinin 50 binlik mükemmel kütüphanesinden temin edebilirsiniz.