Vicdan ve merhamet insanlara bahşedilen en güzel duygulardır. Özgür Ansiklopedi’den bu iki kavram hakkında özet bilgi sunayım:

“Vicdan, kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. Bununla birlikte Vicdan, birçok dinde, birçok felsefi akımda, mistisizmde önem verilmiş bir kavramdır.

Merhamet, Bir kimsenin ya da bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan duyulan üzüntü, acımamerhamet

Vicdan ve merhamet konusunda değerlendirme yapmamın nedenini merak etmişsinizdir. Öncelikle belirteyim; vicdan ve merhametten mahrum olanlar yüzünden dünyada vahşetler yaşanıyor. Eğer insanlardan bazıları vicdan ve merhametten yoksun olmasaydı, canavarlıklar yaşanmazdı.

Vicdan ve merhamet konusunda değerlendirme yapmak için yüzlerce neden sıralayabilirim. Suriye’de insan haklarının askıya alınması ve yaşanan vahşet görüntülerinin vicdan ve merhametle ilintisi açıktır…

Sözde Cumhuriyetle yönetilen Orta Afrika ülkesinden son günlerde dünyaya yansıyan görüntüler, bazı insanların nasıl vicdan ve merhametten yoksun olduklarının somut kanıtıdır…

Ancak konum dış ülkeler değildir. Batman’da vicdan ve merhametten yoksun bazı insanların olduğunu duyduğum için kahroluyorum…

Maalesef içimizde yaşayan ancak vicdan ve merhamet açısından duyguları zayıf olanlar var. Bunlardan bazılarının varlıklı, yani zengin olduklarını gözlemliyorum.

“Vicdansızlara” başlığını atarak kimlerden mi söz ediyorum?

Malumunuz komşu ülke Suriye’de uzun süredir korkunç bir iç savaş yaşanıyor. Savaşın dehşetinden, ona bağlı kıtlıktan kentimize sığınan üç bini aşkın Suriyeli aile bulunuyor. Bu insanların ekseriyeti, yani çoğunluğu bütün ev eşyalarından mahrum şekilde kentimize sığınmıştır…

Batman’ın varoşlarında yaşama mücadelesi veren bu insanlara hem dini açıdan, hem insani açıdan yardım etmemiz gerektiğine dair sayısız yorumlarımı okumuş olmalısınız.

Batmanlı bazı duyarlı insanlar kentimize sığınan Suriyeli mazlum ve mahrumlara yardım ellerini uzatıyor ve onlar bizi onurlandırıyorlar. Yoksul olmalarına karşın aş ve ekmeklerini sığınmacılarla paylaşan kenar semt sakinlerimiz gerçeğini yakinen biliyorum. Allah elbette amellerini zayi etmeyecektir.

Ancak içimizden bazıları da Suriyeli ailelerin mağduriyet ve mahrumiyetlerinden dünyevi açıdan, maddi olarak yararlanmaya çalışıyorlar…

Ev kiralarını artıran vicdansızlar var…

Çalıştırdıkları Suriyeli mahrumlara daha fazla ücret vererek ailelerine katkı sunmak yerine, durumdan yararlanan merhametsizler var…

Hem vicdansız, hem de merhametsiz olanlar ise yanlarında çalıştırdıkları Suriyeli emekçilerin hak edişlerini vermeyenlerdir…

Maalesef pek çok Suriyeli vatandaşın mağdur edildiğini duyuyorum. Benden yardım isteyen sayısız Suriyeli emekçi gerçeği var…

Bazı tekstil atölyeleri ile kimi işyerlerinde zaten düşük ücretle çalıştırılan ve alın terleri ile emeklerinin karşılığı ya geç verilen, ya da hala verilmeyen nice Suriyeli mahrumlar var. Bazıları için arabuluculuk yaptım ve işverenleriyle görüşüp, hak edişlerini geri aldırdım. Bazılarıyla hala görüşmelerimi sürüyorum. Çok çok zor durumda olan bu insanlara yapılan zulümleri kentime ve insanlarıma yakıştırmıyorum. Onlara yardım edeceğimize sömürüyorsak, vay halimize.

BU YAZI DA VİCDANSIZLARA…

Vicdansızlara, internet ortamında rastladığım Sayın Güney Haştemoğlu adlı birinin yazısını sunmak istiyorum. İşte o yazı:

“Merhamet, sempati veya empati sonucu kendinden başka olan bir varlığın zor durumunu, anlamak veya çektiği acıyı hissetmek paylaşmaktır. O’nun Sevgisini anlayamadığımız gibi, O’nun varlıklar üzerindeki merhametini de anlayamayız. Çünkü bizler koşullu ve duygusal merhamet seviyesinde olduğumuz için dünyamızda cereyan eden pek çok olay bizim merhamet anlayışımıza uymaz.

Bizden beklenen bir üst realitenin merhametidir. O yüksek merhameti yaşadığımızda, örneğin merhametten maraz doğar gibi düşüncelerin yeri kalmaz. Çünkü iyilik, doğruluk, karşılıksız hizmet, bilgi ve sevgi içeren merhametten maraz doğmaz. Bu şuurla, bu farkındalık çabasıyla gösterdiğimiz merhamette her şeye rağmen şuur yetersizliğimiz neden ile bir takım eksikler bulunsa bile İlahi Sistem bu eksikleri tamamlar ve sonuçlar hayır olur.

Merhamet bir yardım eylemiyle birlikte ise merhamettir. Merhamet duyuyorum ama yardım için hiçbir şey yapmıyorsam bu merhamet sayılmaz.

Kendilerini ruhsal yaşama adadıklarını düşünenlerin merhameti tüm insanlık, dünya üzerindeki tüm varlıklar üzerinden olmalıdır. Benim elimden tek başına ne gelir ki düşüncesi ruhsal çalışma yapanlara göre değildir. Ruhsal çalışma içinde olanların merhameti bir an evvel sevgiye aykırı her duyguyu terk etmek, Yüce Sistem enerjilerinin yeryüzüne inmesini sağlamak, şiddetin bir parçası değil sevginin bir parçası olmaktır.

Sevginin bir parçası olduğumuzda yeryüzünün şiddetten, nefretten, korkudan arınacağı, yağmurların bereket getireceği, toprağın tertemiz ürünler vereceği bilgisi vardır.

Tüm spiritüalist inanç sahipleri için merhamet, kitlesel zihnin üzerine yükselmek, böylece yeryüzündeki varlıkların acılarının gerçek kaynağı olan şiddet, nefret ve korkunun sönümlenmesine çalışmaktır. Ruhsal bilgilerin uzağında olanlar bunu kabulde zorlanabilirler. Ama sizler ve bizler bunu bilmekle yükümlüyüz.”

Bu güzel değerlendirmeden sonra Batmanlı olup, vicdan ve merhameti az olanları duyarlı olmaya davet ediyorum. Ne olur Suriyeli insanları bir sömürü vesilesi yapmayalım. Onlara yardım elimizi uzatalım.

Vallahi onların haklarını yiyenleri kötü bir gelecek bekliyor. Geçici dünya hayatında bazı maddi kazanımları olanlar çıkabilir. Ancak başka şekilde kaybedeceklerdir.

Sayın Valimizin bu konuda bir açıklama yapmasında yarar görüyorum. Basına yapacağı açıklamada, Suriyelileri çalıştırıp haklarını vermeyecekleri teşhirle uyarması halinde içimizdeki bazı vicdansızlar ve merhametsizler korkacaklardır. Suriyeli mağdurların haklarını yiyecek işyeri sahiplerini buradan teşhir edebileceğimi hatırlatıyorum. Eğer somut kanıtlar olursa, teşhirden asla çekinmeyeceğimi o vicdan ve merhametsizler bilsinler…

Haklarını aramaktan korkan bazı Suriyeliler adına bir kere daha vicdanla ilgili bakış açımı arz ettim.