Dünden devam

Batman’ın Cumhuriyet ve Şirinevler mahalle sakinlerinden bazı duyarlı vatandaşların uyuşturucuya dikkat çekmek için cami önünde başlattıkları imza kampanyası üzerine yaptığım değerlendirmenin ikinci bölümü ile karşınızdayım.

Basında her gün yakalanan uyuşturucularla ilgili haberlere rağmen toplumumuzun tehdit altında olduğuna inandığımdan, iki günlük yazı ile sorunu gündemde tutmak ve imza kampanyasına bu vesile ile desteğimi ifade etmeye çalışıyorum.

Evet, uyuşturucu büyük bir bela. Ancak dünkü yazımda ifade ettiğim gibi, bu maddeleri uzaylılar satmıyor…

Çocuklarımızı, gençlerimizi ifsat eden, toplumu helak etmeye çalışanlarla mücadelede kararlı ve cesur idarecilere ihtiyacımız olduğu gibi, cesur kalemlere de ihtiyacımız vardır…

Duyarlı yöneticiler bu konuda da topluma öncülük etmelidir. Bir kamuoyu duyarlılığı oluşturarak şer güçlerle mücadeleyi kazanmalıyız…

**

**

KENT KONSEYİ’NİN ÖNEMİ…

Yıllar önce bu önemli sorunu Batman Kent Konseyi’ne gündem maddesi olarak önermiştim. İçişleri Bakanlığına bağlı olarak faaliyetlerde bulunan kentin en üst danışma ve karar alma organı olan Kent Konseyi, sorunla mücadele için önemli bazı kararlar almıştı.

İlk kez Batman’da bu konsey tarafından ‘Madde Bağımlılığıyla Mücadele Çalıştayı’ düzenlenmişti.

Batman Valiliği, Belediye, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma, ilgili daire müdürlükleri ve kentin tüm sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin katkı sunduğu Çalıştay, uyuşturucu ile mücadelenin fitilini ateşlemişti…

Daha sonra Valilik bünyesinde ‘Madde Bağımlılığıyla Mücadele Koordinasyon Kurulu’ oluşturulacaktı…

Kentin resmi bazı kamu kurum ve kuruluşları ile kimi sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden oluşan bu kurul, son yıllarda aralıklarla düzenledikleri toplantılarda uyuşturucu ile mücadele yol ve yöntemlerini tartışarak karara bağlıyor.

**

**

Batman Madde Bağımlılığıyla Mücadele Koordinasyon Kurulu’nu da önemsiyorum. Kurul yürütücülerinin bazı hatalarına rağmen kendilerini desteklemeyi görev biliyorum.

Bu kurulun bir üyesi olarak çalışmalarına katkı sunmaya çalıştım, yine korkmadan kötülerle mücadelede varım…

Bahse konu koordinasyon kuruluna ciddi sivil toplum kuruluşlarının desteği sağlanmalıdır. Bunun yolunun da Batman Kent Konseyi’nin güçlendirilmesinden geçtiğine inanıyorum.

Ancak Batman Kent Konseyi uzun süredir aktif değil…

Yeni bir genel kurul yapılarak bu önemli kurulun tekrar aktifleştirilmesini öneren yazılar yazdım.

Bugün de öneriyorum…

Bu çok hayırlı hizmetler gerçekleştirilmiş konsey yeni bir genel kurul yaparak yöneticilerini seçmeli ve kentin her türlü sorunlarıyla mücadelede danışma ve karar alma organı olarak görevini yapmalıdır.

Madde bağımlılığıyla mücadelede toplumun bütün kesimlerine görev düşüyor.

Düşünceleri, dünyaya bakış açıları ne olursa olsun, tüm farklı görüşlerin kentin önemli sorunlarıyla mücadelede ortak akılla hareket edeceklerine inanıyorum.

**

**

Kötülerle mücadeleye devam diyerek herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.

Yıllar önce bir mülki amir basın toplantısında; “Önümüzdeki günlerde uyuşturucu ile ilgili üst düzey ve geniş katılımlı bir toplantı yapacağız. İşin güvenlik boyutuyla ilgileniyoruz. Polis iyi çalışıyor. Ancak menfaat şebekeleri de boş durmuyor. El birliğiyle biz bu işin üstesinden geleceğiz. Kötü işlere yönelenlere sesleniyorum; ya vazgeçecekler, bu işi bırakacaklar ya da bu şehirden defolup gidecekler” diye konuşmuştu…

O cesur çıkışlı ifadeleri köşeme taşıyarak, dönemin uyuşturucu baronlarına mesaj vermiş, kötülerin kazanacağını söylemiştim…

Bazı yakınlarım dikkatli olmamı istemişlerdi. Onlara; ‘O tacirlerin de aslında iyiliklerine istiyorum. Dünya fanidir, kazanacakları maddiyatlar burada kalacak. Çocuklarına kötü bir miras bırakıyorlar. Bu gerçeği yakinen bilseler belki bana dua edecekler’ derken, uyuşturucu satıcıları ve o pis kirli eşlerle uğraşanlara da köşemde şöyle seslenmiştim: “Aslında uyuşturucu tacirleri acınacak insanlardır. Çünkü onların hem dünyaları, hem de ahretleri karanlıktır. Dünyanın bütün serveti onların olsa, burada bırakıp gideceklerini unutuyorlar. Binlerce çocuğu uyuşturucu bataklığına sokup, aileleri parçalamaları karşısında elde edecekleri haram servetin yansımaları da çok kötü olmaktadır. Böylelerinin mutlaka aile fertlerinin başlarına büyük bela ve musibetler gelmektedir. Keşke dünya malı ve hırsı onların gözlerini karartmasaydı ve bu gerçeğin bilincine varsaydılar.”…

Bugün de aynı şeyleri söylüyorum; uyuşturucuları uzaylılar Batman gençliğine servis etmiyor. Birileri sırf para kazanmak için nice ocaklar söndürüyor ve ne yazık ki toplum olarak seyrediyoruz…

Oysa müdahil olmamız gerekiyor. Çünkü tehdit altında olan bizim çocuklarımız, gençlerimiz ve yarınlarımızdır…

Herkes evinde oturur, ‘bana ne’ der ve ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ zihniyetiyle hareket ederse, yarınlarda bu toplum korkuya teslim olacak ve çocuklarımızın geleceğiyle oynanacaktır. O nedenle hepimiz içimizdeki şer güçlere karşı kendi çapımızda duyarlı olacağız, olmalıyız ve aslında olmak zorundayız…

Son sözüm de bir tekrardır, onunla bitireyim: Güç birliği yapacağız, elbirliğiyle mücadele vereceğiz. Kötü kişiler ya kendilerine gelir, içine düştükleri yanlıştan vazgeçer, çocukları ve çocuklarımızın geleceğiyle oynamayı terk eder, ya da bu kentten defolup giderler