Kurban Bayramı öncesinde günlük yazılarım yayımlandığından, Arakanlı mazlumlar için kaleme aldığım yazı bayram sonrasına kaldı. İşte Kurban Bayramı sonrasındaki ilk gün makalem:
ÜMMETİN YETİMİ ARAKANLILAR!..
Henüz Kurban Bayramına sayılı günler kalmışken, dünyanın en mazlum ve en sahipsiz topluluklarından birisine yaşatılan büyük acılara tanıklık ettik…
Uzak doğudan gelen feryat ve figanlar yüreğimizi dağdar etti…
Yine buruk bir bayram geçirdik, yine sevinemedik…
Nasıl sevinecek, nasıl mutluluklar duyarak bir bayram geçirebilirdik ki?
Bir toplum vahşet ve barbarlıkla karşı karşıya iken, nasıl bayram yapabilirdik ki?
Sayılı günler içerisinde üç bin sivil ve savunmasız insanın katledildiği haberini BM bile teyit ederken, elbette bayram sevincimiz hüzne döndü…
Arakan’da birkaç günde 3 bin sivil ve masum insan katledilip, 100 bin kadın ve çocuk katliam korkusuyla yurtlarından kaçarken, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nden ‘itidal’ çağrısının yapılması insanlık ailesi adına büyük bir sorumsuzluktu…
Bu arada mazlum ve Müslüman Arakan halkı ile ilgili çok vahim yanlış fotoğraflar paylaşıldı. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarla doğru ile yanlışlar karıştırıldı. Myanmar’daki-Arakan’daki vahşetlerle hiç ilgisi olmayan paylaşımların yanlışlığı aşikar iken, kafaları karıştıranlar yanlışları sorgulamaya bile yanaşmadılar.

https://teyit.org/arakandaki-musluman-katliamindan-oldugu-…/
ARAKANLILAR KAN AĞLIYOR!..
Eski adıyla ‘Burma’ olan ‘Myanmar’da gerçekten de Müslümanlara yönelik vahşetler söz konusudur. Sayısız yanlış fotoğraf paylaşımının olması, Arakan’da Müslümanların vahşetlere maruz kalmadıkları anlamına gelmez. Bazı fotoğraflar yalan ama vahşetin alasının olduğu da acı bir gerçektir Myanmar’da, Arakan’da…
Myanmar zalim yönetimi gerçekten de tüm dünyanın gözleri önünde Arakan’da Müslümanlara kan kusturuyor. Arakanlılar kan ağlıyor. Ne yazık ki dünya, yani BM, Avrupa Birliği, İslam ismiyle kurulmuş (İslam İşbirliği Teşkilatı vb. gibi) büyük örgütlenmeler Arakan’daki vahşetleri sadece seyrediyor…
Arakanlıların yıllardır yaşadıkları acılara tanıklık ederken, hiçbir zaman duyarsız kalamadım. Yirmi birinci yüzyılda zulme maruz kalan topluluklardan birisi de Güneydoğu Asya’da bulunan Myanmar’ın (Burma-Birmanya) Arakan eyaletindeki Arakanlı Müslümanlardır...
İslam aleminin sorunlarına genel olarak duyarsız kaldığı, kimsesiz bu mazlum halk için de ‘İslam Ümmetinin Yetimleri’ ifadesini kullanmak istiyorum.
Prof. Dr. Fehmi Şinnavi, Irak’taki bir hastaneyi ziyareti ardından,‘İslam Ümmetinin Yetimleri Kürtler’ diye bir kitap yazmıştı. Çok büyük zulme, etnik temizliğe, yani soykırıma maruz kalan Arakanlı Müslümanlar gerçeği karşısında, bu halk için de ‘İslam Ümmetinin Yetimleri’ demek gerekiyor…
Arakanlı Müslümanlar yıllardır vahşetlere maruz kalıyorlar. Bu mazlum topluluk hakkında biraz ansiklopedik bilgi: “Myanmar, eski adıyla Burma ya da Birmanya, Güneydoğu Asya'da, Andaman Denizi ve Bengal Körfezi kıyısında, Bangladeş, Çin, Hindistan, Laos ve Tayland arasında yer alan ülke. Rohingyalar (Rohingyaca: Ruáingga), Güneydoğu Asya'da esas olarak Myanmar'ın Arakan Eyaletinde (Rakhine) yaşayan, mülteci olarak da Bangladeş ve Malezya'da da görülen ve dilleri Hint-Avrupa dil ailesine giren Sünni Müslüman bir halktır. 2012 Arakan Bölgesi ayaklanmalarında Arakan Eyaletinin kuzeyinde yaşayan komşu Buddhist Rakhine halkının etnik temizlik saldırılarına maruz kaldılar ve Bangladeş'e sığındılar. Birleşmiş Milletlere göre Rohingyalar dünyanın en eziyet gören etnik gruplarından biridir.”
Bu bilgiden sonra mazlum Arakanlıların insan hakları raporlarına nasıl konu olduklarına dair kısa bir belge de sunayım: “Tarihsel anlamda Arakanlı Müslümanların anayurdu olan bu bölge, Budist yönetimlerce baskı altında tutulmuş ve Müslüman nüfusa yönelik başta yaşam hakkı olmak üzere, ifade ve inanç, mülkiyet, evlenme, seyahat ve bir çok temel hak artan bir şiddetle sürekli ihlal edilmiştir. Zorla çalıştırma, mallara el koyma, tecavüz ve vatandaşlık haklarından mahrum bırakılma; artık Müslüman halk için her an karşılaşabilecekleri uygulamalar haline getirilmiştir. Günümüzde vatandaşlık statüsü verilmeyen Arakan Müslümanlarının, BM'nin ‘Vatansız Halklar’ listesinde ilk sırada yer almaktadır.”
Ne yazık ki dünya bu sahipsiz halkın dramını izlemekle yetiniyor. BM’nin, AB’nin duyarsızlığına tepkiliyim. Ama özellikle halkı Müslüman ülkeler ve bahusus çok sayıda zengin Arap devletçiklerinin sorgulanması gerektiğine inanıyorum.
Daha geçtiğimiz günde Türkiye’ye tatile gelen, Bodrum’da keyif çattıktan sonra dönen Suudili şahsiyetsizi hatırlatmak isterim.
Halkı Müslüman devletlerin liderleri lüks yaşam sürüyorlar. Petrol dolar milyarderlerinin bulunduğu küçük Arap devletleri, denizde neredeyse elmastan saraylar inşa ederlerken, Müslüman bir halk ölüme terk ediliyor…
Bunu içime sindiremiyorum. Müslümanların serveti üzerinden zevk sürdüren Arap şeyhleri ve lüks ile sefa içerisinde yüzen petrol milyarderlerinin uykularının kaçırılması gerektiğine inanıyorum…
Biz başta Filistinli mazlum Arap halkı için olmak üzere bütün yeryüzündeki Müslümanlar için kıyam ederken, onlar için ağlarken, birilerinin yanı başımızda trilyon dolarları zevk için harcamalarına seyirci kalmamalıyız…
Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Umman, Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkeler sadece bir haftalık eğlencelerinin karşılığı ile Arakanlı Müslümanların tümünü refah içerisinde yaşatabilirler.
Bu saltanatlarının hesabının sorulması gerekiyor…
Batman’dan Arakan mazlumları için dua ediyorum. Elimden bu geliyor. Zulmedenlerin hezimete, mazlumların selamete uğramasını diliyorum.