Batman’ımızda binlerce kamu emekçisi görev yapıyor. Bu kentte halka hizmet eden kamu emekçilerinin sıkıntılı bir süreçten geçtikleri gerçeğinin tanığıyım.

Yaz aylarının başlamasıyla yüzde 15’lik vergi diliminden yüzde 20’lik dilime geçen emekçilerin aldığı ücretlerde aldıkları zam kadar düşüşler yaşanmıştı.

Son iki aydır bu kez yüzde 27’lik vergi dilimine girdikleri için maaşları eridi. Bu da tepkilere neden oluyor.

Her zeminde hükümeti savunan nice kamu çalışanı, iş vergi dilimleri ve maaşlar ile enflasyon verilerine gelince siyasi iktidara ateş püskürüyorlar…

Bu gerçeği niçin dillendirdim?

Ülkemizdeki en büyük üç konfederasyon (Memur değil, işçi konfederasyonları) uzun bir aradan sonra ilk kez ortak açıklama ile kamu emekçilerinin haklarını savunup, ülkeyi idare edenleri göreve çağırdılar…

Basit bir gelişme değil, zira hükümeti açık şekilde savunan bir konfederasyon en sert tepkiyi gösteriyor.

ÜÇ KONFEDERASYONDAN ORTAK AÇIKLAMA…

Değerli Okurlar, Batman’ımız dışında ülkemizde milyonlarca kamu emekçisi bulunuyor. Bu emekçilerin, yasaların güvencesi altında olan sendika ve konfederasyonların çatısı altında örgütlü olduğunu biliyorsunuz.

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş konfederasyonlarından söz ediyorum. Bu üç konfederasyon genel başkanları Türk-İş genel merkezinde bir araya gelip, ortak açıklama ile kamuoyunun karşısına çıktılar ve vergi yüküne dikkat çekip, hükümeti göreve çağırdılar…

Memurların örgütlü olduğu Memur-Sen, KESK ve Kamu-Sen ortak açıklamada yoktu. Halbuki işçilerden daha çok memurlar vergi yükü altında eziliyorlar.

Bu konfederasyonların neden ortak açıklamada yer almadıklarını henüz öğrenemedim.

Ancak siyasi iktidara, yani hükümete yakınlığıyla bilinen Hak-İş’in de ortak açıklamaya katılması oldukça dikkat çekici bir gelişmedir.

Kamu çalışanlarının vergi yüklerine dikkat çeken üç konfederasyonun bu çıkışının ses getirmesi bekleniyor.

**

**

Devletin kendilerine verdiği ücretle yaşamlarını sürdüren, alın teri ve emekleriyle ülkeyi yarınlara taşıyan emekçiler gerçeğini hatırlatmaya gerek yoktur.

Bahsettiğim emekçiler, yani işçi ve memurların aldığı ücret son yıllarda enflasyon karşısında hızla erimektedir.

Emekçilere enflasyon artışı oranında zam yapılması yasal güvence altında olmasına karşın, bariz erime açıktır.

Çünkü pek çok temel maddeye zam yapılmasına karşın, enflasyonun düştüğü ileri sürülerek kamu emekçilerinin ücretlerine ona göre zam yapılmaktadır…

Bütün kamu emekçilerinin enflasyon verilerine müdahale edildiği gerçeğine inandıklarını düşünüyorum.

Doğalgaza, elektriğe, pek çok ürüne yüksek oranlı zamlar yapılmasına karşın enflasyon düşüyormuş. Bazı yazarlar belgelerini de ortaya koyarak eleştiriler yaparken, bir yazar ‘Külahım burada enflasyonu anlatsana’ başlığı altında bir yorum yazmıştı, kimse ona cevap vermedi…

Tabandan gelen baskı, sonunda tavanda etkisini gösterdi ve şimdilik üç konfederasyon ortak açıklama ile kamu emekçilerinden işçi sınıfının vergi yüküne tepki gösterdiler. Yaygın medyada, “TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK'ten ortak açıklama” başlıklarıyla verilen haberlerin hükümet tarafından dikkate alınıp alınmadığını zaman gösterecek.

**

**

KONFEDERASYONLARI BOŞUNA ELEŞTİRMİYORDUM…

Bu köşede kamu emekçilerinin hak ve hukuklarını savunurken sürekli olarak sendika ve konfederasyonlara eleştiriler getiriyordum. Taşradaki bir Yazar olarak bazı gerçekleri görebiliyordum ki şu eleştirileri yapmışım: ‘Elektriğe, doğalgaza sadece üç ay boyunca her ay yüzde 9, toplamda yüzde 27 zam yapıldı…

Salçadan yağa, şekerden tuz, hatta hazır pet şişe içme suyunun fiyatı bile katlanırken, enflasyon nasıl düştü? Doğalgaz ve elektrik zammını mı geri aldılar? Hayır…

Emekçileri temsil eden sendika ve konfederasyonlar duruma seyirci…

Vergi diliminin yüksekliğine seyirci oldukları gibi…

Memurlar ve emeklilere enflasyon verileri konusunda ikna edici veriler sunun, bilgilendirin…

Herkes enflasyon hilesinin olduğuna inanıyor. Yanlış düşünüyorlarsa, ikna ediniz, açıklama yapınız…

Sendika ve Konfederasyon yetkilileri sadece aidatların hesabını yapmasın… Temsil ettiğiniz kitlelerin hakkını savununuz...

Hiçbir sendika ve konfederasyon vergi matrahı hilesinin üzerine gitmediğinden, öğretmenler bu yıl daha erken, yani Temmuz ayında yüzde 20’lik dilime girdiler ve maaş ile ek ders ücretlerinden bu aydan itibaren daha fazla kesinti gerçekleşti…

Hangi sendika ve konfederasyon yetkilisi şu günlerde vergi matrahını eleştiren bir basın açıklaması yapmışsa, lütfen bana gönderin köşemde yayımlayayım. Ben duymadım. Duyarsızlığın böylesine pes doğrusu…’

Bu eleştirileri demek ki boşuna yapmamışım ki üç konfederasyon ortak açıklama ile kamuoyunun karşısına çıkıyor.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, çalışan üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve vergide adaletin sağlanması talebiyle yaptıkları ortak açıklamadaki şu ifadeler acı gerçekleri özetliyor: "Ücretlerimizden kesilen vergiler, gelir vergisi hasılatının önemli bir kısmını oluşturuyor. Bugün ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle işçiler üzerindeki ağır bir vergi baskısı bulunuyor. İşçinin eline geçen net ücret, vergi kesintileri nedeniyle yılbaşına göre geçen sürede giderek geriliyor. Ücretli çalışanların net ücreti, bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücünü kaybetmesiyle diğer yandan artan vergi oranı nedeniyle her geçen gün azalıyor. Bu vergi düzeni adil değildir."

Üç konfederasyon ortak açıklamada vergi düzeninin adil olmadığını ilan ediyorsa, kararlı olmaları halinde bunun sonuç alıcı olacağına inanıyorum. Hükümetin bu uyarıyı dikkate alıp, sadece işçiler için değil, aynı konumda olan ve durumları daha da kötü olan memurlar için de gerekeni yapmasını diliyorum.