Batman’daki üç kurumun sosyal yönüden memlekete ne verdiğini sorguluyoruz.

 

Geçen yazımızda TPAO'yu ele aldım.
Bu hafta DA TÜPRAŞ'ı ele alacağım. Benim de uzun süre futbol kulubünde hocalık yaptığım kurum TÜPRAŞ, diğer iki kurumumuzdan farklı işliyor. Biliyorsunuz ki TÜPRAŞ özelleştirilmiştir. Özel olsa da topluma sosyal sorumlulukları var. Peki Koç ailesi, ne gibi faaliyetlerde bulunuyor. Benim bildiğim her yıl yapılan bahar şenlikleri bir de 1995 yılında kurulan Tüpraşspor’a sponsor olmak. Tüpraşspor’da futbolun dışında engelli basketbol takımına Koç ailesi sponsor olmuş. Basketbol engelliler deplasmanlı ligde mücadele ediyor. Futbol takımına ve basketbol engellilere toplamda 90 bin TL her yıl ödenek verir. Bu rakam yeterli mi?

Kesinlikle hayır.

Bu rakam iki takımın malzeme parasına yetmiyor. Futbol takımında yüz çocuk düşünürsek Koç ailesinin verdiği rakam hangi çocuğa yetecek? Zaten herkese maalesef malzeme alınmıyor. 30 kişiye alınır, 70 çocuk malzemesiz kalır. Bu çocuklar kış şartlarında eşortmansız ve yağmurluksuz çamur sahada titreyen çelimsiz bacakları görürüz. Son 10 yılda yaklaşık beş yüz çocuk Tüpraşspor’da antremana çıkmıştır ve Koç ailesi bu çocukları umutlandırıp ama sahalarının yeşermesi için beklerken Koç ailesini etkilemek için okulda takdir ve teşekkür alıp, Koç ailesinin yetkililerine sunmuşlar. Çocukların amacı Koç ailesini etkilemek ve çamur sahadan kurtulup yeşil sahada antremana çıkmak. Bir sezonda üç kupa alıp tekrar Koç ailesinin yetkililerine sunmuşlar . Maalesef bir türlü çocuklar Koç ailesini sahalarının yeşermesi için ikna edememişler. Yetkililer şunu der; “Çocuklar size yapılacak sahanın parasını biz güvenlik için kullanmak zorundayız. Duvarların yükselmesine harcadık...” Her sene çocuklar kandırılır. Bir sezon der ki: "Kemer sıkma politikası var.” Ama gazetelerde Tüpraş kazananlar listesinde ilk sırada….

Devasa kapı yapılır, duvarlar yükseltilir ama çocuğu topluma kazandırmak için onların çerez parası olan saha yapılmaz!

 

Sahanın yapılması çocukların sağlıklı gelişmesine sebep olacaktır. Bizim geleceğimiz olan çocuklarımızın gülmeye ihtiyaçları var. Koç ailesinin çocuklara ilgisiz kalmasında Petrol-İş Sendikası’nın da parmağı var. Sendikanın görevlerinden biri de emek verenlerin yanında olmasıdır. Batman‘ın dört bir yanından gelen çocuklar kimin çocukları? Senin, benim çocuklarımız. Sendikayı kullanan personel, kendini işyerinde güvende tutmak için kapsam dışı yapar, sendika buna sessiz kalır. Yıllardır yüzlerce çocuk sağlıksız ortamda emek verip spor yapıyorlar. Sendika, çocukların sağlıksız zeminde koşmalarına izin veriyor.

 

Umarım Koç ailesi bu sezon kemer sıkma politikasından, duvarların yükseltilmesinden ve devasa kapı yapmaktan vazgeçer. Çocukları sağlıklı ortamda spor yapacakları zemine kavuşturmalarını diliyorum. Haftaya TEİAŞ ilgili değerlendirme yapacağım, sağlıcakla kalın.