Dünden Devam

Değerli Okurlar, hayatımıza giren ‘çatılardaki düşmanlar’ olarak bildiğimiz baz istasyonları ile ilgili olarak dünkü yazımda önemli bazı hususlara dikkat çekmeye çalıştım. Bu yazımla biraz daha katkı sağlamaya çalışacağım.

Baz istasyonları; ‘alıcı, verici ve güç ünitelerinden oluşan kabin ile sinyalleri yaymak için kule, direk, çatı, bina yüzeyleri vb. yerlere kurulan anten ünitelerinden meydana gelen ve mobil cihazlar ile haberleşmeyi sağlayan sistemler’ olarak tarif ediliyor.

Basında yer alan zararları hakkındaki bilgiyi(Bu bilgileri teyit edecek imkanım yoktur. Yanlış ise ilgili kurumların kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik açıklamalarına köşem açık olacaktır.) Batman kamuoyunun da takdirine sunmak istiyorum:

Baz istasyonlarının bilinen zararları:

Baz istasyonları tarafından da yayınlanabilen mikrodalgaların dokulara iki temel etkisi bulunmaktadır:

Mikrodalga dokuları ısıtır. (termal etki)

Mikrodalga hücrelerin kimyasını bozar (termal olmayan ya da kimyasal etki)

Mikrodalgaların özellikle ikinci etkisi, yani hücrelerin kimyasını bozarak oluşturduğu etki insan sağlığı açısından önem taşımaktadır.

Yapılan araştırmalarda hücrelerin -kimyasal etkiye maruz kalması ile şu sonuçların meydana gelebileceği saptanmıştır:

Hücrelerde büyük moleküllerin (proteinler vb.) deforme oluşu.

Hücre zarlarının birbirine yapışması.

Hücre zarlarında delikler açılması (elektro-porasyon)

Ca-ATPaz ve Na-K-ATPaz enzimlerinin bozulması sonucu hücre dışına Ca”, Na’ ve K’ kaçışı.

Sinir zarlarının bozuluşu: Sinir zarlarının bozulması ile REM uykusu adı verilen rüya görmenin azalışı, EEG değişimleri, uykusuzluk, sinirlilik, unutkanlık, depresyon, başağrısı, başdönmesi, Alzheimer, Parkinson, Multipl Skleroz gibi dejeneratif beyin hastalıkları meydana gelir.

Hücre enzimlerinde bozulmalar.

DNA tahribi.”

YASA VE YÖNETMELİKLERE UYULUYOR MU?

Batman’da sinir zarlarının bozuluşu ile ilgili olarak sıralanan rahatsızlıklar çok sıkça görülmektedir.

Sorumluluk bilinciyle hareket ederek burada ilgililerin kurallara uyup uymadıklarını da sorgulamak istiyorum. Yasa ve yönetmeliklere uyuluyor mu, bilmek toplumumuzun hakkıdır.

Günümüz teknolojisi her konuda ölçütler ortaya koymuştur. Toplum sağlığından sorumlu olan devlet, yasa, yönetmeliklerle her konuda önleyici bazı tedbirler geliştirmiştir.

Bakmayın siz şirketlerin yoksul halka para vererek evlerinin çatılarına baz istasyonları kurmalarına…

Her şey için yönetmelik olduğu gibi, baz istasyonları için de hem yasa, hem yönetmelikler vardır. Bir araştırma yaptığınızda, “5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca baz istasyonlarının kuruluşunda uyulması gereken kriterlerle ilgili düzenleme yapma yetkisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)’ndadır” şeklindeki bilgiye rahatlıkla ulaşabilirsiniz, ki ben ulaştım ve işte bilgilerinize arz ediyorum:

“Baz istasyonları, ‘Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü ve Denetimi Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine uyulması kaydıyla kapsama ve kapasite artışı sağlanması gereken yerlerde kurulabilmektedir.

Görüldüğü gibi her şey için bir yasal düzenleme vardır. Sivil toplum örgütleri ve basın bu konuda sadece toplumda farkındalık artırıcı çalışmalar yapabilmektedir. Bütün sorumluluk devletin ilgili kuruluşlarına aittir.

Halk sağlığı adına yapılan uyarıların resmi kurumları harekete geçirmesi gerektiğine inanıyorum. Misal olarak Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu’nun Baz İstasyonları ile ilgili açıklamasına basında rastlamıştım; hatırlatmak istiyorum: “Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu çalışanları baz istasyonları ile ilgili kanıta dayalı çalışmaların artırılmasının gereğini vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra denetim ve düzenlemelerin tamamlanması konusundaki çalışmaların hızlandırılması ve uygun olmayan bölge/alanlarda kurulmuş olan baz istasyonlarının kaldırılması için gereğinin yapılması hususunu sorumlu ve yetkililerin dikkatine sunmaktadır.”

Her şeyi devletten ve resmi kurumlardan beklemek bana göre yanlıştır. Bize düşen görevler vardır. Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu Tüketici Şikayetleri Merkezine, posta, e-posta, faks ile şikayetimizi yapabiliyormuşuz. Şikayet hakkımıza dikkat çekenlerin ifadelerine bakalım: “Haberleşmenin sağlanabilmesi amacıyla söz konusu cihazların bulunduğu yerden kaldırılmasının talep edilmesi yerine, Yönetmeliğe uygun faaliyet edip etmediğine veya Güvenlik Sertifikası alıp almadığına veya ölçümü yapılıp yapılmadığına dair başvuru yapılması daha uygun olacaktır. Baz istasyonları için şikayet dilekçeleri, aşağıdaki örnek formatta yazılmalıdır; her bir birey ayrı ayrı dilekçe yazıp, toplu olarak aynı anda dilekçelerini vermeli, dilekçenin işlem aşamalarını sıklıkla takip ederek etkin sonuç almak için baskı oluşturmalıdır.. Ayrıca Beyaz Masa gibi hizmetler ve de belediyelerin şikayet e-posta adreslerine de mail atılmalıdır. Gerek belediye, gerek muhtarlık ve kaymakamlık yetkililerine dilekçenizi iletme esnasında, taleplerinizi sözlü olarak ve üzerine basa basa vurgulamalı, ‘Komşuluk Hukuku Kanunu’ndan kaynaklanan yasal haklarınızın saklı olduğunu, bu yöntem ile mahkemeye gitmeniz durumunda emsal Yargıtay Kararları’nı da dayanak göstererek sistemi tahliye ettirebileceğinizi ama öncelikle kamu kurumlarının görevini yerine getirmelerini bekleyeceğinizi ifade etmelisiniz. Şikayetimizin, Anayasa ile güvence altına alınmış olan ‘Sağlıklı Yaşama Hakkı’ ‘İnsan Hakları’ çerçevesinde değerlendirilerek, elektromanyetik radyasyon yayarak sağlığımızı tehdit eden, imara ve şehir estetiğine aykırı inşa edilen Mahallemizde kurulu / kurulmakta olan gsm baz istasyonunun, faaliyetlerinin / montajının tedbiren durdurulmasını, sağlığa uygunluğunun, şikayete maruz taşınmaz sahibi ve/veya gsm operatörüne bildirilmeksizin, tarafsız bir bilirkişi tarafından görevlileriniz nezaretinde denetlenmesini, istasyonun EMR (elektromanyetik radyasyon ) ölçümünün gsm sektörüne hizmet vermeyen tarafsız kişi veya kuruluşlar tarafından yapılmasının sağlanmasını, bunun yanında mevcut taşınmazın ve de istasyona ait eklentilerin imar kanunlarına uygunluğunun sorgulanmasını, sistemin montajı ile beraber, taşınmaz üzerine konulan yükün statik hesaplara uygunluğunun kontrolünü saygılarımla arz ederim.”

Bu kadar bilgi ve belge yeter. İki günlük değerlendirme yaparak toplum sağlığının önemi üzerinde durdum. Batman’da ölçümler yapılıyor mu, kurulan baz istasyonları mevzuata uygun mu, denetleniyor mı sorularımıza cevap verecek bir mercinin olmasını diliyorum. Amacım üzüm yemektir. Bu yazı toplumun genelinin hislerine tercüman olmuştur düşüncesindeyim. Sağlıkla kalınız.