Yaz mevsiminin ortanca ayıdır Temmuz. Ancak tarihte hep karaların bağlandığı ay olmuştur. Bizler Temmuz ayı geldiğinde hep ölümleri konuşuruz maalesef. Hele 33 rakamı ile yan yana gelince Temmuz sıcaklığı hep ölüm kokar.

Neden mi?

İki olayla örnekleyelim isterseniz. Biri 1943 tarihindeki 33 kurşun olayı diğeri 1993 tarihindeki 33 canın yaşamını yitirdiği Sivas Madımak olayı. Tabi bir de bunlarla bağlantı olarak verilen ancak uygulanmayan idam kararları var elbet. Önce olayları bir hatırlayalım.

33 Kurşun ve Muğlalı olayı

Bir bölümü İran topraklarında yaşayan Milan aşiretinin Temmuz 1943'te büyük bir hayvan sürüsünü kaçırdığı yolundaki ihbar üzerine sınıra gönderilen jandarma birlikleri kaçakçıları İran'a kaçtıkları için, yakalayamadı. Ardından aşiretin Özalp'ta( Van) yaşayan 40 akrabası gözaltına alındı. Mahkemenin yalnızca 5 kişiyi tutuklayarak geri kalanları serbest bırakmasına karşın, Özalp'a gelen Mustafa Muğlalı'nın emriyle 33 kişiyi sorgulamaları yapılmak üzere iki asteğmenin komutasındaki bir askeri birliğe teslim edildi. Kaçakçılar sınıra yakın bir yerde kurşuna dizildi ve daha önce hazırlanan bir tutanağa dayanılarak kaçmaya çalışırken vuruldukları öne sürüldü. Olaydan yaralı olarak kurtulan bir köylü durumu ilgili makamlara duyurmayı başardıysa da yapılan başvurulardan bir sonuç alınamadı.

Demokrat Parti'nin etkili bir muhalefet partisi haline gelmesiyle, örtbas edilmeye çalışılan olay yeniden gündeme getirildi. TBMM Başkanlığı'na verilen bir soru önergesinin kabul edilmesi üzerine olayla ilgili asker ve sivil yöneticiler hakkında soruşturma açıldı. Bütün sanıkların Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde tutuklu olarak yargılandığı davada kurşuna dizme emrini verdiğini söyleyen Muğlalı2 Mart 1950'de ölüm, ardından da ileri yaşı ve hafifletici nedenlerden ötürü 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ama askeri yargıtay kararı bozdu; Muğlalı yeni yargılama başlamadan 11 Aralık 1951'de (71 yaşında) hapiste öldü. 

Madımak olayı

Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu pek çok sanatçı ve fikir insanı dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente geldi. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi. 

Binlerce kişiden oluşan karşıt grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. Madımak Oteli tutuşturulan perdeler ve alt katta bulunan eşyalarla birlikte yakıldı. Otele sığınmış olan kişilerden, aralarında Asım BezirciNesimi Çimen ,Muhlis AkarsuMetin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 35 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ve 2 gösterici yaşamını yitirdi.

28 Kasım 1997'de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası'nın 146/1 maddesine göre idama[6] ve 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezasına[5] mahkûm edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Aralık 1998'de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usul noksanlıkları nedeniyle bozdu. Şubat 1999 tarihinde usul eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi.

Temmuz ayında olup bitenler elbette bunlarla sınırlı değil. Ancak bu iki örnek bile Temmuz ayının can alıcı sıcaklığında başa gelen olayları kavramamıza yetecek türdendir.

Bu nedenle Temmuz ayında karar almak isteyenler tarihin derinliklerindeki Temmuz olaylarından ders çıkarmaları önemlidir. Yine bir Temmuz ayında bulunmaktayız. Yine sınırlarımızda kaçakçılık olayları bahanesi ile olaylar çıkmaya başladı.

Askerler katırları öldürerek çare bulacaklarını sanıyor. Roboski olayı ve katliamı yine bir kaçakçılık olayının format değişimine uğraması ile ortaya çıktı. Ve uğursuz rakama dikkat edin. Hep otuzlu rakamlar dikkat çekicidir.

Van Özalp ilçesindeki olayda 33 köylümüzü kurşunu dizilmişti

Sivas madımak olayında 33 aydınımız yakılmıştı

Roboskide 34 vatandaşımız öldürülmüştü

Bu nedenle her Temmuz geldiğinde can alıcı sıcağa rağmen içimiz ürperir.

Bu nedenle bir daha böyle olayların olmaması dileğiyle olaylarda yaşamını yitirenleri rahmetle anıyoruz.