Değerli Okurlar, kış ortasındayız. Ancak sizlerin de gözlemlediği gibi, ülke genelinde kış, Batman kent merkezinde ise bahar havası var.

Bu güzel havaya en çok öğrencilerin sevindiğine inanıyorum. Çünkü öğrenciler sabahın alaca karanlığında okul yollarına düşmüyorlar.

Geçtiğimiz hafta sonu 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılının son günüydü.

Sömestr Tatili öncesinde 16 Mayıs İlkokulunda Valimiz Sayın Hulusi Şahin’in katıldığı törende öğrencilere ilk dönem karneleri verilirken, 15 günlük tatil de başlayacaktı.

Ülke genelinde milyonlarca, Batman’da ise 172 bini aşkın öğrenci tatile girmenin sevincini yaşadı…

Tatil elbette öğrencilerin hakkıdır.

Aylarca her gün eğitim yuvalarının yolunu tutan öğrencilerin de dinlenmeye hakları vardır.

Ancak hayat koşullarının milyonlarca öğrenciye bu imkanı sağlayacağına inanmıyorum…

**

**

Onlarca yıldır muasır medeniyet hedefinden söz ediyoruz. Gelişmiş ülkeler kategorisine bir türlü giremedik…

O nedenle hala ülkemiz çocukları, gelişmiş dünya ülkelerindeki akranları gibi tatile çıkamıyorlar.

Bırakın 15 günlük ara tatili, aylar süren yaz tatillerinde bile dünyayı dolaşan öğrencilerimizin sayısının yüksek bir oran tutmadığı gerçeğini biliyoruz.

Bölge ve Batman gerçeği daha dramatiktir. Batmanlı öğrencilerin ekseriyeti yoksul ve orta halli aile çocuklarıdır.

Yoksullukla boğuşan ailelerin çocuklarının, Avrupa, Amerika veya uzak doğu ülkelerini gezecek halleri yoktur…

Zorlu bir eğitim sürecinden geçen öğrencilerimizin dinlenmeye, toparlanmaya ihtiyaçları vardır. Ancak, zorlu hayat şartlarını dikkate alacak olursak, öğrencilerimizin genel olarak bu tatilde yine dinlenebileceklerini sanmıyorum.

Yine yüzlerce öğrenci değişik işlerde çalışacaktır, daha önce çalıştıkları gibi…

Yoksul öğrenciler tatilde bile çalışmak zorundadır. Çünkü ailelerinin geçim sıkıntısı yaşadığı bir gerçekliktir.

Ailelerine yük olmak istemeyen öğrenciler olabileceği gibi, anne ve babalarının baskısıyla da çalışacak öğrenciler olacaktır diye düşünüyorum.

İNTERNET CAFELERE DİKKAT…

Sömestr tatilinde çalışmayan öğrencileri bekleyen bir tehlikeye her zaman dikkat çekmeyi görev biliyorum. Okul-öğretmen, anne ve baba kontrolünden çıkacak öğrencileri bekleyen tehlikeler vardır. Bu tehlikeleri dikkate almak ve önemsemek zorundayız.

Aksi halde çocuklarımızın iki haftalık kontrolsüzlüğü bile çok pahalıya mal olabilecektir…

Boşta kalan öğrencilerin internet cafelere takılması söz konusu olabileceğinden, bu meseleyi önemsemek gerekir düşüncesindeyim.

Bakınız, Batman’ın her köşe başında kontrolsüzce açılan internet cafeler gerçeği söz konusudur…

Bu cafelerin açılışını da normal buluyorum. Çünkü iş bulamayan insanlarımızın kendilerine geçinebilecekleri bir uğraşı peşinde olması kadar doğal bir durum olamaz.

Biliyorum internet cafelerle aileler geçindiriliyor. Bu gerçeği göz ardı edemem. Ancak…

Ancak, internet cafelerin kontrol altında olması gerekiyor. Çünkü bu cafeler, maalesef çocukların uğrak yerleridir…

Zaman zaman sıkı tedbirler alınıyor. Ancak bütün tedbirlere rağmen internet cafeler çocukların uğrak yeri olmaya devam ediyor.

İnternet dünyasına alışan çocukları bekleyen büyük tehlikeler söz konusudur.

Her şeyden önce öğrenciler, genel olarak internet cafelerde ‘duman altı’ olmaktadırlar. Çünkü bütün denetim mekanizmalarına rağmen internetlerde sigara içilmektedir.

**

**

Yaşları tutmayan öğrencilerin internetlere alındığı gerçeğini de unutmayalım. Hatta internet cafe sahipleri okulların tatilini dört gözle beklemektedirler de diyebilirim.

Özellikle ilkokul ve orta okul öğrencileri bazı kötü alışkanlıkları böylesi mekanlarda kazanmaktadırlar. Bazen bir haber takibi için takıldığım nice internet cafelerde çocukların nasıl toplu bilgisayar oyunlarında küfürlü ve argolu konuştuklarının tanığıyım.

Öte yandan lise öğrencilerinin takıldıkları web siteleri maalesef çocuklarımızın ahlaklarını bozmaktadır. Bunu açmayı gereksiz buluyorum.

Bir kültürel yozlaşma sorunu ve tehdidi ile karşı karşıya olduğumuzu unutmamalı ve çocuklarımızı sahiplenmeliyiz.

Toplumların öz benliklerini, değerlerini yitirmesi tehlikesinden söz ediyorum. Biz Çinliler ve Japonlar gibi olsaydık, gam yemezdik.

Çinlilere, Japonlara bakınız, iki bin yıl önceki değerlerini sahipleniyorlar. O değerlerini sahiplendikleri için Japonlar, dünyanın gerisinde kalmıyor. Aksine dünyaya teknoloji ihraç ediyorlar…

Çinliler, iki bin yıllık değerlerini, kültürlerini korudukları için bugün ayaktalar. Bir buçuk milyar insanın aç ve açıkta olmamasının en büyük nedeni, kültürel yozlaşmaya karşı verdikleri mücadeledir.

Eğer öz benliklerinden uzaklaşmış olsalardı, bugün o kalabalık nüfus birbirinin tabiri caizse etini yiyecekti!..

Sonuç olarak çocuklarımıza hayırlı bir tatil diliyorum. Onlar bizim geleceğimizdir. Çocuklarımızın tatillerini en iyi şekilde geçirebilmeleri için herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.