Türkiye’de ilk taşınan eser geçen yıl Zeynel Bey türbesi kümbeti olmuştu. İkinci taşınan eser ise dün 540 yıllık Artuklu Hamamı oldu. Kültür adasına taşınan hamamın yanı sıra İmam Abdullah Zaviyesi ile diğer tarihi eserler de taşınacak…

Batman’ın Kozluk ilçesi dibinden akan Garzan çayının hemen karşısındaki Tuzlagözü, Çayhan ve Derince köylerinin dört bir yanı kaya tuzu ile dolu. Toprak altındaki kaya tuzunu çektikleri dinlenme havuzlarında dinlendiren köylülerin tek geçim kaynağı; tuz…

HAMAM DA DİCLE’YE VEDA ETTİ
Derin ve sessiz akan Dicle nehri, antik kent Hasankeyf’e yıllardır komşuluk yapan bir akarsu…

Ilısu barajının artık su toplama havzasına dönüşecek tarihi ilçenin bir bölümündeki eserler, tek tek yerlerinden taşınıyor…

Geçen yılın Mayıs ayında Türkiye’de ilk taşınan eser Zeynel Bey türbesi kümbeti olmuştu…

Taşınma sırasında herkesin kaygılandığı o endişeler, Zeynel Bey türbesinin yeni yerine konumlandırmasıyla sona ermişti…

Öyle veya böyle artık Hasankeyf’in yeni yerleşim birimine yakın bölgedeki Kültürel Park’a eserler taşınıyor.

Dün sabah saatler 04.15’i gösterirken, 540 yıllık Artuklu hamamı da yıllardır komşuluk yaptığı Dicle nehrine veda ediyordu. 1500 Ton ağırlığındaki hamamın yolculuğu yeni yerleşim birimiydi…

3.5 Saatte hamam, Kültür adasına ulaştı. Hamamın soğukluk bölümü yeni yerine taşınırken, Dicle kıyısındaki sıcaklık bölümü ise yerinde korunmaya alındı.

Taşıma işlemlerini sadece il yöneticileri ve bölgede oturanlar değil, önemli konuklar da izledi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, DSİ Genel Müdürü Murat Acu, Vali Ahmet Deniz ile birçok yetkili o anlara tanıklık etti…

Yeni yerleşim birimine yakın mesafedeki Kültür parkına şu ana dek iki eser taşındı. Sırada birkaç eser daha var…

İmam Abdullah Zaviyesi, iki tarihi minare ve Hasankeyf orta kapısı da taşınacak diğer eserler arasında.

Cnntürk, dün saat başı haberlere konuk olduk. Tarihi hamamla ilgili gelişmeleri değerlendirdik. Okurlarımız farklı ayrıntılarla taşınma anını Cnntürk ekranlarında takip etti.

Herkesin gözü kuşkusuz tarihi eserlerin taşınma anındaydı. Yerli-yabancı konukların izlediği o tarihi anları unutmak mümkün değil.

Zeynel Bey türbesinin ardından taşınan ikinci eser olan Artuklu Hamamının Dicle nehrine vedası birçok tarih severi duygulandırdı. Yıllarca eski yerlerinde gördüğümüz ve fotoğraflandırdığımız o tarihi eserler artık bir bir taşınıyor. Elbette o eserler ait oldukları yerdeki gibi durmayacak ama tarihin de bir şekilde korunması önemli bir ayrıntı…

********

BEYAZ EKMEK MÜCADELESİ
Batman’ın 24.500 nüfuslu ilçesi Kozluk’ta köylülerin geçim kaynağı tarım olduğu kadar yer altındaki bazı zenginliklerdir de…

Kozluk, zengin bir coğrafyada. Yanı başında Garzan çayı akıyor. Garzan’ın bitişiğinde kaliteli petrolün çıktığı kuyular var. Bir de tuz kayalıkları var…

İlçenin dibinde akan Garzan’ın öte yakasında Tuzlagözü, Çayhan ve Derince köylüleri, geçimlerini asırlardır tuzdan çıkarıyor…

Toprak altında 15 metre derinliğindeki kaya tuzuna rastlayan köylülerin 50 dereceyi bulan sıcak havada tuzu kuyulardan çıkarma işlemi tek kelimeyle olağanüstü bir gayret.

1995 Yılına kadar Valilik bünyesindeki Özel İdare, o bölgedeki tuzu çıkarıyormuş…

Zarar ettiği gerekçesiyle o tuz kuyuları bir bir kapatılmış, köylüler o tarihten bugüne kısıtlı imkanlarla o kuyulardan tuz çıkarıyor.

40 Haneli Derince köyünün tümü geçimini tuzdan sağlıyor. Batman-Siirt il sınırındaki Derince’de oturan Sabahattin ve Rıdvan Atman kardeşler, yılın 6 ayını tuz çıkararak geçiriyor.

Tuzu toprak altından çıkarmak kolay iş değil, bakın Atman kardeşler neler diyor;
“Bazı bölgelerde 15 metre derinliğe iniyoruz. Kaya halindeki tuza tatlı su döküyoruz. O suyu alıp dinlenme havuzlarında bir hafta dinlendiriyoruz. Sonra da tuz oluşuyor. Yılda 100 ton civarında tuz üretiliyor. Bunun çoğu da masraflarımızı ancak karşılayabiliyor…”

Batı illerde çalışacaklarına kendi arazilerindeki tuzu yeryüzüne çıkaran köylülerin sıcak havadaki ekmek mücadelesine doğrusu şapka çıkarılır. Çoluk, çocuk, ailenin tüm fertleri gün boyu sıcak altında tuz çıkarıyor.

Köylülerin ‘beyaz ekmeği’ olan tuz çıkarma işlemleri asırlardır devam ediyor. Atalarından kalan mesleği sürdüren köylüler, anlamlı mesaj veriyor: “Batı’da çalışmaktansa toprağımızdaki zenginliği çıkarıp geçimimizi sağlıyoruz. Keşke naylon veya diğer giderlerimiz için bize sağlansa. Tarım teşkilatı ve bazı kurumlar seracılığın yaygınlaşması için üreticiye desteklerde bulunuyor. Biz de bu imkanlardan yararlanmak istiyoruz...”

Özetle; alın teriyle topraklarında ekmek mücadelesi veren köylülerin çalışma azmi kutlanacak bir manzara. Umarız bu köylülerin beklentilerine de bazı kurumlar kayıtsız kalmaz.