*Dört mevsim de güzel olan Hasankeyf, uzun bir aradan sonra ‘gelin’lik giymiş gibiydi. Arkadaşlarımız Tarkan Demir ve Reşat Yiğiz, Dicle kıyısında tane tane düşen o kar görüntüleri tarihin gölgesinde dondurdular...

* ‘Çoban’ lakaplı Ahmet Akdeniz, dört mevsim güzel olan Hasankeyf’in son yılların en fazla kar yağışının görüldüğü bir kış sezonunu geçirdiğini söylüyordu; “Hasankeyf dört mevsimde güzel ama beyaz örtünün büründürdüğü bu tarihi doku manzara herkesi heyecanlandırıyor. Kış mevsiminde konuklarımızı tarihi ilçeye bekliyoruz...”

EN ÇETİN KIŞ!

Batman, son 20 yılın çetin kışı ile karşılaştı.

Batman ve ilçelerinde etkili kar yağışı, yaşamı olumsuz etkiliyor.

Ocak ayının büyük bölümünün kuraklıkla geçtiği Batman, hafta sonu sürpriz kar yağışı ile buluştu. Çiftçinin kuraklık kaygısına düştüğü dönemde; kar yağışı tabiri caizse bu coğrafyaya bereket getirdi.

İlçe merkez yollarının ulaşıma açık olduğu Batman’da 500’ü aşkın köy-mezra yolu ulaşıma kapalı. Cuma gecesi lapa lapa yağan kar, şehir merkezini de felç etti.

Cumartesi sabahı cadde ve sokaklarda bir karışı bulan ‘kar’ı temizlemek için Belediye ekipleri hazır kıtaydı. Ellerinde tahta kürek ve iş makinalarıyla yayaların ulaşımlarını sağlayabilmesi için harıl harıl çalışan o görevlileri; kırsaldaki karla mücadele ekipleri de takip etmişti. Özel İdare Genel Sekreterliği ulaşıma kapalı yerleşim birimlerinin açılması için ilçelerdeki birimlerini alarma geçirmişti.

‘Kış gitti-gidiyor’ derken kar yağışı bölgede olduğu gibi Batman’ı da etkisi altına almıştı. İlk kez kar yağışının etkili olduğu Batman kent merkezi, yılın ilk ayının son günlerinde ‘kış’ı yaşamıştı.

AVCILAR YOLLARDA

Bir karış ‘kar’la buluşan avcılar, kırsalda yer yer diz boyu aşan o beyaz örtülü manzaraya dayanamayıp kırsal alana yolculuk yapıyordu.

Batman-Hasankeyf karayolunda onlarca genç elinde av tüfeği ile ördek, tavşan, kar kuşu ve güvercin avındaydı. Yem bulmakta güçlük çeken kuşlar yola düşerken, avcılar da pusudaydı. Yöre avcıları uzun bir aradan sonra yoğun kar yağışıyla karşılaştıklarını söylüyorlardı;

“Her taraf beyaz. Ova gelin gibi süslendi. Evdeki av tüfeklerini kaptığımız gibi kendimizi yollarda bulduk. Ördek, tavşan ve güvercinin bol olduğu bir ovadayız. Kısmet deyip yollara düştük. Eve boş dönmemek için de karanlık çökene dek ovada turlayacağız.”

Dicle nehri kıyısında ördek ve güvercini pusuda bekleyen bazı avcıların yüzü gülüyordu. Nehirde pusuya düşürdükleri ördek ve kar kuşunu evlerine getiren bazı avcılar, itiraf ediyordu;

“Her zaman böyle kar yağmaz. Bu kadar da ördek, güvercin ve tavşanı da göremeyiz. Hafta sonununda soğuk dinlemeden Dicle nehri kıyısı ile yollarda av pususu kurduk.”

Avcılığı yasal yapan bazı avcılar, korsan avcıları ise bölgelerinden uzaklaştırıyordu.

HASANKEYF BİR BAŞKA GÜZEL

Dicle nehri kıyısı, hafta sonu yerli turistlerin akınına uğramıştı. Usta fotoğrafçılar iş başındaydı. Arkadaşlarımız Tarkan Demir ve Reşat Yiğiz, ‘beyaz’a bürünen Hasankeyf’in o tablo gibi karelerini donduruyordu.

Dört mevsim de güzel olan Hasankeyf’e doyum olmuyor.

20 Yıl aradan sonra ilk kez yoğun kar yağışının görüldüğü 3 bin 100 nüfuslu eski Hasankeyf’te son günlerini yaşayan Zeynelbey türbesi kümbetinde bir karışı bulan kar, o 650 yıllık tarihi yapıta ayrı bir güzellik katmıştı.

Mart sonunda ya da Nisan ayının ilk haftasında taşınacak o eserin alt zemini ise maalesef olduğu yerde kalacak.

Hasankeyf’in seyirlik bölümünde ise selfie ve hatıra fotoğrafı çektiren çektireneydi. Cafe işletmecileri, yerli ve yabancı turiste hasret kaldıklarını söylemeden edemiyorlardı.

‘Çoban’ lakaplı Ahmet Akdeniz ise kar yağışının güzel bir manzaraya büründürdüğü Hasankeyf’e yerli turistleri davet ediyordu;

“Konuklarımız daha çok bahar ve güz mevsiminde Hasankeyf’i görmeye geliyor ama bu güzel kış mevsiminde Hasankeyf’e gelinlik giydirilmiş gibi. Bizi üzen şey, her kış mevsiminde Nil nehrinden gelen leyleğin son yıllarda El Rızk minaresindeki yuvasına gelmemesi. O leylek Hasankeyf’in sembolü gibiydi.”

SOĞUK DİNLEMEYEN PETROLCÜLER

Batı Raman sahasını ikiye ayıran Batman-Hasankeyf karayolu dibindeki 136 numaralı petrol kuyusunda görev yapan 5 kişilik vardiye ekibi, kar yağışı altında görevini aksatmıyordu.

TP’de sondör olan ve futbol klasman gözlemcisi 49 yaşındaki Kemal Çetin, arkadaşlarıyla birlikte ağır kış koşullarında kuyudaki arızayı gideriyordu. Eksi 10 derecede çalışan petrol emekçileri, kış koşullarında bile kuyudan bir an olsun ayrılmıyor. Dondurucu soğuğa karşı şekerli yiyecekleri tercih eden petrolcüler bakın neler diyor;

“Bin 300 metre derinliğindeki petrol kuyularına tubing indiriyoruz. Bazı kuyularda da arızaları giderip tekrar faal hale getirmenin çabası içindeyiz. Ülkemize yer altındaki zenginliği kazandırıp ailemizin geçimini sağlıyoruz. İşimizi seviyoruz. Kar,yağmur,çamur demeden görevimizi yapıyoruz.”

Petrol sahalarında zor koşullarda görev yapan o emekçileri kutlamak gerek. Geceleri eksi 10-14’lerde çalışmak her babayiğidin harcı değil.

Kısacası; son yılların yoğun kar yağışının gerçekleştiği Batman ve yöresinde; kırsalda çalışanların emeğini unutmamak gerek. Hakkari-Berçelan yaylasından Demirbilek’e yerleşen 10’u aşkın göçer ailesinin kıl çadırlarındaki yaşamını ise bir başka yazıda kaleme alacağım.

Kalın sağlıcakla.