Cenevre 2 toplantısına katılan Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na yüklendi de yüklendi. Ama bizim bakanımız da öyle yenilir yutulur birisi değil. Arapça sataşmaya o güzel İngilizcesi ile çok güzel cevap verdi
Velid Muallim yetmiş beş yaşlarında. Ülkesindeki o katliamı görmezden gelen bu kişi zaten bir gözü toprağa bakıyor. Rabbil Alemin’e nasıl cevap verecek, merak ediyorum
O fotoğraflarda insanlığın yitirildiğini gördük
O fotoğraflarda Müslümanlar için, kâfirlerden çok Müslümanın Müslümana zulmünü gördük
O fotoğraflarda Diyarbakır Cezaevinde yaşanan işkenceleri gördük
Said Nursi’ni de dediği gibi “zalimler için yaşasın cehennem”
                                                               *
Geçen hafta spor salonuna bir çocuk gelmişti. O kadar güzel bir yüzü vardı ki.
Saçları uzun ve kızıl. Kız mı erkek mi olduğu belli değil.
Dövüşmek ister misin dedim, anlamadı. Sordum, Suriyelidir, Türkçe bilmez dediler. Kürtçe bilir. Türkçe konuştuğumda bana mesafeli davranan, korkan bu küçük, yarım yamalak Kürtçemi duyunca gözleri parladı. Evet, dövüşmek istiyorum. Zaten eskiden de Suriye’de dövüş kursundaydım dedi.
Şaşırmıştım. Çünkü yaşı 5 olan biri için “eski” ne kadar eskiydi?
Yemin ediyorum, eğer ulusal kanallardan biri bu çocuğu görecek olsa, hemen çocuk oyunculuk teklif ederlerdi.
Ailesiyle birlikte Batman’a geldiklerini, burada Suriye okullarından birinde eğitimine devam ettiğini, sporu çok sevdiğini ve sürekli gelmek istediğini söyledi.
Tek kelimeyle Maşallah, Barekallah
                                                               *
Beşar Esat’ın emri ve kardeşi Mahir’in komutasında yapılan saldırılarda ölen bir Suriyeli çocuk ne demişti, hatırladınız mı?
“Ben ölüyorum, ama diğer tarafta Allah’a burada yaptıklarınızı anlatacağım”
Kelimenin, sözün bittiği yerdeyiz dostlar
Küçücük bedenler, hayatının ilkbaharında kökünden kazılıyor
Minicik bedenler yok ediliyor
Ama kurban olduğum Allah’ı bazen de meleklerini yolluyor. Önceki gün haber bültenlerinde izlemişsinizdir. Suriye hava kuvvetlerine ait bir uçak yine sivil yerleşim birimlerine bomba attı. Apartmanlar çöktü. Beton bloklarının arasında 1 yaşlarında bir bebek sapasağlam çıktı. Bir kız çocuğu. Öldürmeyen Allah öldürmüyor işte.
Dostlar, yaşananlar tüm insanlık ailesinin utancıdır.
Kimse kendi acısını yüceltip, ötekinin acısını küçümsemesin, ötekini ötekileştirmesin
Diyarbakır Cezaevini lanetlediğimiz gibi Ebu Gureyb hapishanesini de lanetleyelim
Gezi Parkına (ilk zamanları) sahip çıkarken önceki Tahrir ve şimdiki Adeviyye’de önemsenmeli
Ve bilinmeli kim kim ile birlikte
Beşar Esad vampirini CHP ziyaret ederken bunu hangi dinsel ve mezhepsel kimlik adı altında yapmıştır.
Ve de şunun altını çok iyi çizmek gerekiyor ki, bu günün Türkiye’si hiç ama hiçbir zaman bu günkü kadar sağlam bir duruş gerçekleştirmemiştir.
Kazanımlarımız gerçekten çok büyük
2013 yılında Türkiye sınırları içerisinde tek bir asker ve gerilla ölmemiştir
2013 yılında Türkiye 200 yıldan bu yana ilk defa dış borçsuz (IMF) bir yıl geçirmiştir
Sanırım birilerinin Türkiye için uygun gördüğü kaos ortamının sebeplerini daha net görebiliyoruz.