Batman’da her köşe bucakta dilenci görürsünüz.
Bunların çoğu Suriyelidir. Ancak hepsi değildir.
Urfalı, Antepli ve bilumum yerlisi illa ki vardır
Diyarbakır caddesinde 15 metrede bir tanesi gelir, sızlar
Suriyelisi der ki; “suri mağdur, suri muhtaaaç”
Anteplisi kendine özgü şive ile size hitap eder ”Allah rızası için abiiii”
Urfalı ise bazen Türkçe, bazen de Arapça bir şeyler söyler. Anlayamazsın Türkiyeli mi, Suriyeli mi?
PROFESYONEL DİLENCİLER
Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filmindeki sahneyi hepimiz hatırlarız; yaşlı kurt nine torununa hitaben, “enayiler olmazsa biz akıllılar aç kalırız a gızım” der ya, aynısını biz yaşadık
Dünya hastanesinin hemen karşısında kendini ve çocuğunu yerlere sermiş, arada bir ayağa kalkıp kırmızı ışıkta durmak zorunda kalmış olan araçlara hamle yapan bir kadın vardı. Sonrasında Arap plakalı bir araç geldi. Kornaya bastı. Kadın bunu görünce bebeğiyle ayağa kalktı. Bize baktı, güldü. Arabayı bindi, gitti. Meğerse bu Arap plakalı araba, şehrin ana arterlerine böyle kadınları bırakıyor, sonrasında keşif yapıp yerlerini değiştiriyormuş. Buradaki en traji komik taraf, kadının foyasının çıkmasına rağmen bizlere bakıp, gülümsemesiydi.
Araplar, Batman’ı ve Türkiye’nin pek çok şehrini resmen istila ettiler
Gelmeseydiler asla demiyorum. Bizim için onlar muhacirdir, tabii ki ölümden kaçıp geleceklerdi
Ancak bu bir olağanüstü durumdu ve maalesef bir türlü olaylara muktedir olamayan iktidar, bu süreci iyi yönetemedi.
Bunlara yönelik özel kamp alanları kurulabilirdi
Askere verilen hafta sonu izni gibi yasaya bağlı kamp dışı gezilebilirdi
Ama ne işi var Batman’ın göbeğinde organize olmuş Arapça yazılı plakalı profesyonel duygu sömürücülerinin
Yâda Bodrum gibi tescillenmiş bir turizm şehrinin Kale ve Yat Limanında dilencilerin
Bu konuda uzun uzadıya bir yazı yazmak lazım. Şimdilik kalsın
HDPLİ KARAKOÇAN
Hafta sonunda bir dostu ziyaret etmek için Elazığ’ın Karakoçan ilçesine gitmiştim.
İnanır mısınız Elazığ demeye bin şahit lazım.
Genelde milliyetçi, sağcı duyguların tavan yaptığı Elazığ’a inat burası HDP’nin kalesi gibi
Sünni ve Alevi vatandaşlarımız burada kardeşçe yaşamayı başarmışlar.
Nüfus girişte 13 bin yazılı ama birkaç bin fazlası oluyormuş
Ancak, yazın nüfus 50 bin. Zira burada yaşayanların çoğu Avrupa’ya göç etmiş ve yaz tatilinde memleketlerine dönüyorlar. Emekli olduktan sonra memleketini unutmayan, yatırım yapanlar da var
Piyasa da bir şey sorduğunuz zaman, mesela ev fiyatı hemen Euro olarak söylüyorlar
Bu ilçemizde tek bir Suriyelinin olmayışı da ilginç
Zira kent zengin bir demografik yapıya sahip. Dilenceksen gel buraya, ne işin var Batman’da, değil mi?
Allah’tan artık sapa mıdır, haritada mı görememişler nedir, dediğim gibi Suriyeli dilenci yok.
Dahası, çok gururlu ve onurlu bir yapıya sahip olan Karakoçanlılar da asla dilencilik yok
Bu güne kadar Karakoçanlı olup da dilenen tek bir ben-i adem kayıtlara geçmemiş
Akşamları bu sıcaklarda bile montsuz çıkılamayan Karakoçan’da bizi bir sürpriz bekliyordu
HER YERDE BATMANLI
Akşam iftardan sonra çayını içmeye gittiğimiz şantiye bir Batmanlının.
İsmi Bedran Ekmen, İnşaat Mühendisi ve firma sahibi
Bedran Bey ve kardeşi iftardan sonra bize çay söylediler
Helal olsun Batmanlı müteşebbislere. Dağ-taş, nehir-göl demeden işlerini yaparlarken yanlarında da düzinelerce Batmanlıya ekmek sağlıyorlar. Allah razı olsun
Bedran Bey ile 20-25 yıl öncesinin Batman’ını konuşuyoruz. Özellikle duayen Gazeteci Abilerimizden söz ediyor ve “90’lı yıllarda Ankara’ya taşındık. Bu güne kadar sayısız iş aldık ve işlerimizi de ciddiyetle yaptık. Arada bir Batman’ı, dostları özlediğimizde geliyoruz Batman’a. Arif Aslan ile yıllar öncesinden kadim bir dostluğumuz var. Halen Batman Çağdaş’ı okuyorum. Arif Beye ve dostlara selamlar” diyor.
Bedran Abi çok iyi bir insan. Müteahhitlik firmasının bir patronu olmasına rağmen işçisi ile yakından ilgilenen, onlarla empati kurmayı beceren bir yapıya sahip olmasından ötürü çalışanları kendisi hakkında olumlu şeyler dile getirdiler.
Aslında bizim böyle insanlara, böyle yatırımcılara ihtiyacımız var.