Bölgemizde olduğu gibi kentimizde de bu İlkbaharda etkili olan yağışlar gerçeğini biliyorsunuz. Çok iyi yağış, 30 yıldır kurumuş çeşmeleri, dereleri yeniden rahmet pınarlarına dönüştürdü...

Baraj kapaklarının açılması veya barajın su yatağına gelen derelerden gelen taşkın sel suları nedeniyle Batman Çayı yatağındaki su debisinin yükselmesi doğal karşılanabilir. Ancak Batman Çayı'nın çevredeki yüzlerce dönüm birinci sınıf tarım arazilerini götürmesi, karayollarını tehdit etmesi normal bir gelişme olarak kabul edilemez...

Çünkü Batman Çayı Havza Islah Projesi için trilyonlar harcanmıştır...

DSİ tarafından yürütülen ve yıllar önce ihale edilen projenin amacı, derenin taşkın sulardan korunmasından başka bir şey değildir...

Eğer göz göre göre topraklarımızı yitiriyor, trilyonlar harcanan karayollarımız tarumar oluyorsa, DSİ'nin sorumsuzluğundan başka bir şey aklıma gelmeyecektir...

Batman Çağdaş Gazetesi'nin önceki günkü haberini okurken, DSİ'nin yıllar önceki sorumsuzluğunu hatırladım.

**

**

Batman-Malabadi karayolunun Şerbetköy mevkiinde yüzlerce dönüm birinci sınıf tarım arazisinin nasıl Dicle'ye aktığını fotoğraflarla belgeledim, basın açıklamalarıyla uyardım ve yazılarımla bu köşede gündemde tuttum. Ancak arazilerle birlikte karayolunun bir şeridi harap olduktan sonra müdahale edildi...

Gazetemizdeki habere bakalım: "Son yağışlarla birlikte bölgedeki bazı akarsular, yer yer yatak değiştirdi. Batman Çayı eskisi gibi doğal yatağında akmıyor. Yaklaşık 3 yıl önce trafiğe açılan Batman’ın Güney Raman çevre yolunun bir şeridinin dibinde yer yer çökmeler meydana geldi. Karayolları Batman Şube Müdürlüğü yetkilileri, bir şeridi trafiğe kapattı. Batman Çayı doğal yatağında akmayınca, çevredeki arazilerin bir bölümü de su altında kaldı. Batman şehir içi trafiği rahatlatan Güney Raman çevre yolunun bir şeridinin tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Balpınar’daki bazı belde sakinleri: 'İlk defa Batman Çayının doğal yatağında akmadığını görüyoruz. Yol bitişiğindeki araziler de su yatağı altında kaldı. Gerek DSİ ve gerekse de ilgili kurumların Batman Çayı yatağına çözüm bulmalarını istiyoruz' dediler."

http://www.batmancagdas.com/gundem/su-yolu-yutuyor-h63573.html

**

**

Haberin görseline lütfen dikkatle bakınız. Çünkü size bir foto daha sunacağım. size sunacağım Şerbetköy mevkiindeki foto ile Güney Raman Çevre Yolu fotoğrafı tıpatıp birbirine benziyor...

Şu ifadelerime DSİ'den bir yanıt gelmemişti: 'Batman Çayı Havza Islah Projesi’nin hayata geçirilmesi ile ilgili bu köşede sayısız yorum yaptığımı biliyorsunuz. 2012 yılında düzenlenen törenle projeye start verildi. Aradan geçen zaman sürecinde projenin hangi aşamaya geldiğine dair bir türlü kamuoyuna açıklama da yapılmadı. Projenin amacı Batman Barajı’ndan bırakılan suların kontrol altına alınması ve havzadaki toprakların korunması, çay kenarlarında mesire alanlarının oluşturulmasıydı. İhalesi yapılan ve 2014 yılı sonunda aslında bitmesi beklenen proje hakkında bir açıklama yapılmıyor. O haber göz göre göre topraklarımızı yutan ve yine karayolunun dibine kadar gelen Batman çayındaki kontrolsüz sular için DSİ’nin hiçbir önlem almadığının da göstergesidir.'

2012 yılındaki yazımdan bir hatırlatma yapayım: ‘Batman Çayı’nın yön değiştirmesi nedeniyle sular birinci sınıf tarım arazilerini alıp götürüyor. Yaklaşık bir ay önce konuyu haber yaptım. Orada çektiğimiz fotoğraf karesini köşemde bulabilirsiniz. Toprak erozyonuna dikkat çektik. O günden bu yana DSİ ve Karayolları hiçbir önlem almadı…

Bu olumsuz gelişmelere seyirci kalmayan, mensubu bulunduğum Batman Çevre Gönüllüleri Derneği adına yazılı bir basın açıklaması yapıldı. Durumu yerinde tespit edip, fotoğraflı basın açıklaması yapan Çevreciler, ilgilileri göreve çağırdılar ve özetle şunu açıkladılar: ‘Toplumsal barış topraktan gelir’ diye güzel bir söz vardır. Batman Çevre Gönüllüleri Derneği olarak topraklarımızın yitirilmesine seyirci kalmayacağız. Batman Çayının karayolunu tehdit etmeye başladığı yolunda yerel basında çıkan haberlere rağmen tedbir alınmamasını sorumsuzluk olarak değerlendiriyoruz. Topraklarımızın daha fazla yitirilmemesi ve karayolunun su tehdidinden kurtarılması için ilgilileri göreve ve sorumluluğa davet ediyoruz.’

Çevreciler bu açıklamayı yaptılar, ancak uzaylılara seslenmiş olacaklar ki ilgili hiçbir kurum kamuoyuna hesap verme gereği duymadı…'

Aradan yıllar geçiyor, DSİ proje için trilyonlar harcadı. Ancak Batman Çayı çevreyi tehdit etmeye devam ediyor. DSİ Genel Müdürlüğü'nün sorumsuzluğu açıktır. Proje hangi aşamada, neden 2014 yılında bitirilmesi gereken proje hala bitirilmedi ve hangi aşamadadır? Bu sorulara cevap bekliyoruz.