Saygıdeğer Okurlar, eğer hayatın acı gerçeklerini iyi analiz etmeseydim, bazı kendilerini bilmezler yüzünden bütün meselelere seyirci kalacaktım. İnancım, inandığım yüce değerler olmasaydı, ben de 'neme lazımcılardan' olacaktım...
Mardin'de katıldığım STK etkinliği nedeniyle sosyal medyada yapılan kimi yorumlar, beni böyle cümleler kurmaya zorladı.
Çıkar ve menfaatim için değil, toplumun güzel yarınları için mücadele verdiğime Allah şahittir. Gerisi varsın sayısız kişi seviyelerine göre yorum yapsınlar, itibarsızlaştırmaya çalışsınlar, hiç önemli değil...
Böylelerine sadece acıyorum...
Ne zaman yerel sorunlarla ilgili değerlendirmeler yapsak, birileri hemen, 'başka sorun mu kalmadı?' diyerek ahkam kesiyor...
Ne zaman hayvan hakları için örneğin bir etkinlik düzenlesek, toplumu bilinçlendirmeye çalışsak, bu konuda görevimizi yapsak, yine birileri; "İnsan hakları değil de, hayvan hakları mı?" diyerek soru işaretleriyle karşımıza çıkıyor...
**
**
GÖNÜLLÜLÜK TEMELİNDE HAYIRLI ÇALIŞMALAR...
Aklıma meşhur deyim geliyor ya neyse. Eleştirenler insan hakları için önümde olsalar gam yemem...
İnsan hakları için verdiğimiz mücadelenin yüzde birini bile vermemişlerin konuşması elbette zoruma gidiyor.
İnsan hakları ile ilgili yazdığım yazılardan 5 büyük cilt kitap çıkar...
Hayat devam ediyor, sorunlara seyirci mi kalalım? Gönüllülük temelinde hayırlı çalışmalar dururken, evimizde oturmayacağız, oturmamalıyız.
Hayır hayır birileri bizi anlamasa da mücadeleden çekinmeyecek, köşemizde oturmayacak ve tekrar tekrar gerçeklere dikkat çekeceğiz. .
Yirmi birinci yüzyıla yelken açan dünya gerçeğini biliyorsunuz. Yaşlı dünyamız her ne kadar 21. yüzyıla yelken açsa da, sorunlarla boğuşmaktadır…
Küresel boyutlardaki sorunlar olduğu gibi, yerel sorunlar da vardır. İnsanlık ailesinin geleceğini tehdit eden sorunların çözümü için birilerinin mücadele vermesi gerekiyor.
Duyarlı vatandaşlar, duyarlı insanlar evinde oturup, işlerine giderek sorunlara lakayt kalamazlar.
Herkes ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ zihniyetiyle hareket edecek olursa, sorunlar çözümsüz kalacağı gibi, daha da tavan yapacaktır.
**
**
‘Neme lazımcılık’ dediğimiz zihniyet insanlığın en önemli hastalığıdır. Bu hastalığa yakalananlar gelişmeleri sadece izlemekle yetinirler…
Böyleleri, her soruna ‘neme lazım’ diyerek lakayt kalırlar.
Sabah olur işlerine gider, akşam evlerine dönerler. Yaşanan gelişmeler onların hiç de umurlarında olmaz…
Duyarlı insanlar ise farklıdır. İnsanlığın sorunlarını kendi sorunları gibi algılarlar…
Neme lazımcılıktan uzaktırlar…
‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ zihniyetinin aksine, yılanlarla, çıyanlarla mücadele ederler…
Hiçbir çıkar ve menfaat peşinde koşmaksızın insanlığın yarınları için mücadeleye atılırlar. Böyle duyarlı insanların boş vakitleri yoktur...
Ailelerini ihmal eder, çocuklarının sorunlarıyla yeteri kadar ilgilenemezler.
Nedeni gayet açık; çünkü toplumun genel menfaati için çaba gösterirler…
İnsanlığın geleceği için mücadele veren insanlar, her türlü sıkıntı ve meşakkate rağmen mücadeleden yılmazlar.
İnançları ve vicdanları onlar için yol göstericidir.
Duyarlı insanlar evlerinde oturup sorunların çözümünü bekleme yanlışına düşmezler.
Bütün sorunların çözümünü adına ‘devlet’ denilen aygıttan beklemenin yanlışlığına inanır, ellerini taşın altına koyarlar…
Mardin'deki STK-Kamu etkinliğine de bu düşünceden yola çıkarak katıldım. Keyif yapmaya, eğlenceye gitmedim...
Duyarlı insanlar küresel veya yerel sorunların çözümü için çaba gösterirken, bir sivil toplum örgütü-teşkilatı (STK) bünyesinde örgütlenirler.
Gelişmiş ülkelerde STK’lara önem verilir. Çünkü STK’lar karşılıksız olarak topluma hizmet verirler.
Günümüzde insanlığın mutluluğu ve güzel yarınları için gönüllülük temelinde mücadele veren STK’ların işinin kolay olmadığını biliyorum.
Ancak duyarlı STK’lar sayesinde insanlık ailesinin daha güzel yarınlarının olacağına inanıyorum.
Bugün dünyanın ücra bir coğrafyasında açlıkla boğuşan insanların imdadına gönüllü yardım kuruluşları koşmaktadır. Misal olarak deprem, sel, tayfun, kuraklık veya savaş vs. felaketini yaşamış kimi ülkelerin durumunu hatırlamak gerekiyor. Örneğin Afrika’da açlıkla ve hastalıkla boğuşan insanların imdadına STK’lar koşmaktadır.
Hülasa ve özetle; sorunlara seyirci kalanlardan inşallah olmayacağım. Bir gönüllü olarak topluma, insanlığa karşı görevimi yapmaya çalışırken, hiçbir kınayıcının kınamasından, çarpıtmalarından yılmayacağım inşallah. Sağlıkla kalınız.