Dünden devam

 

 

Suriye tam bir satranç tahtası gibi. Herkes hamlesini yapıyor. Rusya ve Amerika isteseler bir haftada Suriye'deki bütün IŞİD güçlerini darmadağın edebilirler. Ancak bu işlerine gelmiyor. Amerika Başkan Yardımcısı Biden'in Türkiye'de olduğu bir günde ülkemizin Suriye'ye kara harekatı başlatması Amerika ile birlikte hareket edildiğinin göstergesidir.

Amerika, tanklarla başlatılan kara harekatına havadan destek vereceklerini açıklamıştır. Aynı şekilde koalisyon güçlerinin desteği açıklanmıştır.

Daha ilk saatlerde; ‘Amerika ve Rusya'nın onayı ile başlatılan Cerablus'un IŞİD'ten kurtarılması harekatının başarıya ulaşacağı açıktır. IŞİD oradan kaçacaktır’ demiştim. Örgüt, sahada Türkiye ile kafa tutacak pozisyonda değildir.

Savaş karşıtıyım.

Sorunların silahsız çözümlenmesinden yanayım.

Ancak ne yalan söyleyeyim bazı çevrelerin aksine keşke ülkemiz tankları içeri girmişken bu kanlı örgütü Bap ve Rakka’dan atsalar diye temenni ediyorum…

Kandırılmış, beyinleri yıkanmış gençlerin ıslahı için dua ederim ama ıslah olmuyor ve bütün dini değerlerimizi, kutsallarımızı çiğneyerek cinayetler işliyorlarsa, silahla bertaraftan başka seçenek bırakmıyorlar…

Çünkü bu örgüt nedeniyle toplumlar İslam’dan uzaklaşıyor.

Batı alemi Müslümanları, bu ve benzeri vahşi örgütler nedeniyle yanlış algılıyorlar. Avrupa’da İslam ve Müslüman düşmanlığı, ırkçılık gelişiyor…

Bu hareketin barıştan, görüşmelerden, müzakerelerden söz ettiğini kimse duymamış.

Sadece katliamlar yaparak herkese saldırıyorlar.

Bir kutsalları yok, çünkü düğünleri bile kana bulamaktan çekinmiyorlar…

Cerablus bunlardan kurtarıldı, inanın tanklar Rakka’nın önüne gitse bu örgütün toplama militanları Suriye’den kaçmanın yollarını arayacaktır diye düşünüyorum…

SURİYE’DEKİ TARAFLAR…

Evet, Suriye’de çok sayıda taraf var. Savaşın taraflarının çelişkileri açıktır.

Bir tarafta Amerika ve kendisine destek veren koalisyon güçleri var.

Amerika, mevcut süreçte IŞİD ile savaşan ülke görünümü veriyor. Koalisyon güçleriyle IŞİD’i vuruyor.

Rejimle sorunu yok mu Amerika’nın?

Var. Zira adına ‘Arap Baharı’ dedikleri hamle ile son kullanım tarihleri geçen Ortadoğu’daki piyon ülke yöneticilerini değiştirme hamleleri vardı.

O hamle Suriye’de başarılı olamadı. Zalimlikte sınır tanımayan İkinci Esat’ı deviremediler…

Diğer tarafta ise Rusya var…

Herkes biliyor ki Esat rejiminin en büyük müdafii, savunucusu Rusya’dır.

Daha önce açıktan Suriye’deki savaşa müdahil olmayan, gizlice rejime destek veren Rusya, son dönemlerde IŞİD karşıtlığı adına alana inmiş durumdadır.

Rusya, IŞİD’e vurma gerekçesiyle ağırlıklı olarak rejime de karşı mücadele veren silahlı muhalif güçleri vurmaktadır. Uçaklarla gerçekleştirilen ağır bombardımanların sonuçları ortadadır.

Bir diğer tarafta İran ve Lübnan Hizbullah’ını alanda görmekteyiz.

Açıkça zalim rejimi savunan ve Esat’ı ayakta tutmak için savaşan bu iki gücün de alanda olduğunu biliyorsunuz.

Uzun süre önce bu köşede yaptığım değerlendirmede görüşlerimi sunmuştum, bakalım: “Suriye savaşında elinde silah tutan güçlerden biri de Kürdlerdir. PYD ve bağlı YPG çatısı altında Kürt bölgesinin kontrolünü Amerika’nın sağladığı destekle yürütmektedirler.

Kendi topraklarını savundukları müddetçe haklı bir mücadele verdiklerine inandığım Kürd güçlerinin başkalarının ipiyle kuyulara inmemeleri büyük önem arz ediyor.

Sadece topraklarını savunduklarında haklı olurlar. Eğer kendilerine verilen silahlı desteğe güvenerek başka güçlerle savaşan aktörler olurlarsa, hem haksız olur, hem de Kürd halkına kaybettirecekler…

Bunu niçin mi söylüyorum?

Suriye zalim rejimi düne kadar Kürdlere kimlik bile vermemiştir. Kürdlerin silahlı bir güç olarak alanda olmaları üzerine Suriye’nin BM temsilcisi Caferi, PYD'yi Suriye rejiminin ve ordusunun bir parçası olarak açıklamıştı. Caferi’nin; “ABD yönetimi tarafından desteklenen bu Suriyeli Kürt grup aynı zamanda Suriye hükümeti tarafından da destekleniyor. Dolayısıyla Suriye'nin kuzeyinde kazanılan zaferler, Suriye ordusu ile Kürtlerin Suriye halkının tamamı için kazandığı ortak zaferlerdir. Suriye ordusunun doğrudan desteğinden herkes istifade ediyor” şeklindeki sözleri tekzip edilmemiştir…

Esat rejimi eğer güçlenir ve muhalifleri ezerse, yarınlarda saldıracağı ilk güç Kürdler olacaktır…”

Tahminlerimde yanılmadım. Geçtiğimiz günlerde Suriye ordusu uçaklarla Kürdlere saldırdı. Nedense kimse Suriye rejiminin barbarca saldırısına tepki amacıyla ayağa kalkmadı…

Meselelere siyasi/ideolojik olarak yaklaşım gösterenler sanki Haseki’de ciddi bir hadise yaşanmamış gibi suskunluğu tercih ettiler. Başka zamanlarda kitlesel basın açıklamaları için alanlara inebilenler, Esat rejimine tepkisiz kaldılar…

Sonuç olarak Suriye’de yaşanan gelişmeleri herkesin iyi okumaları gerektiğine inanıyorum. Allah herkese basiret versin. Yabancı güçlerin oyunlarına karşı herkesin uyanık olmasını diliyorum. Rabbim hayırlısını yapsın.