HAYATIN İÇİNDEN
 
** Türk-İş’in Eylül 2010 verilerine göre Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ‘sağlıklı’, ‘dengeli’ ve 'yeterli' beslenebilmesi için aylık gıda harcaması, yani açlık sınırı; 846.63 lira... Gıda dahil, giyim, konut, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcama tutarı da ki, bu yoksulluk sınırı olarak adlandırılıyor, 2 bin 757 lira... Genç nüfusa sahip Batman’ın varoş semtlerindeki yoksullar, ise bırakın ‘yoksulluk sınırı’nı, sınırın dibinden bile geçemiyor/geçinemiyor!..
 
 
** Yoksulluğun fotoğrafı, bu kez Güneykent mahallesinde deklanşörlerimize takılıveriyordu... 32 yaşındaki Mehmet Şirin Kartal, 6 yıldır gün geçtikçe eriyor... Bel fıtığı hastalığıyla başlayan rahatsızlıkları gün geçtikçe arttı. Kalp yetmezliği, Kemik erimesi, kan yetmezliği, mide hastalıkları ve depresyon Mehmet Şirin’in hayatını kararttı. Hastalıklar ve yoksulluk geç adamı yatağa düşürdü... Onun tek umudu; kenti yönetenler...



ŞİRİN’E KİM SAHİP ÇIKACAK?
 
** Sigortasız bir işte 5 yıl önce çalışan Mehmet Şirin Kartal, aşrı yük taşımaktan ciddi boyutta bel fıtığı rahatsızlığı yaşıyor. Devletin ‘yeşil’ kartıyla tedavisini bir müddet sürdüren Kartal bir türlü iyileşemedi. Sağlık kurlunun yüzde 50 civarında ‘özürlü’ teşhisi saptadığı genç baba Mehmet Şirin’in tek isteği; ailesini geçindirebilmek ve eski sağlığına kavuşmak...
 
AĞRILAR UYUTMUYOR!
10 Yıllık evli üç çocuk babası Mehmet Şirin Kartal, 5 yıldır yakalandığı hastalıkların pençesinden kurtulamıyor. Batman’ın varoş semtlerinde eşi ve çocuklarıyla yaşamaya çalışan Mehmet Şirin, il yöneticileri ve hayırseverlerden yardım bekliyor. “Hastalıklardan önce ailemi geçindirebiliyordum. Belimden geçirdiğim hastalık beni yataklara düşürdü. Düşenin dostu olmaz derler ya şuanda bu haldeyim” diyen Şirin, hastalıkların verdiği moral bozukluğuyla depresyonda. Çocuklarını okutmak isteyen talihsiz baba Kartal; “Çevremizdeki bazı komşular ve bazı dostlarımızın desteğiyle geçinebiliyoruz. 8, 5 ve 3 yaşlarında oğullarım var. Şuanda bir tanesi okula gidiyor. Hepsini okutmak istiyorum. Birini okutmakta bile zorlanıyorum. Başta Valilik ve Belediye olmak üzere hayırsever vatandaşlardan yardım bekliyoruz. Benim tedavim olmasa bile aileme sahip çıkılmasını istiyorum” diyor.
 
- Ne zamandan beri yatalak durumdasınız?
2005 yılında yaşadığım olay sonrası. Fakat her geçen gün hastalıklarım ağırlaştı. Son iki yıldır yatalak durumdayım.
 
- Sizi bu duruma düşüren olay nedir?
5 yıl önce bir otelde temizlik elemanı olarak çalışıyordum. Bir gün bir demir yığınını çöpe atmamız gerekiyordu. Oldukça ağırdı. Ben ve üç arkadaşım demirleri kaldırmaya çalışırken birden belimden feci bir ses geldi ve doğrulamadım.
 
- Daha sonra ne yaptınız?
Çalıştığım işyerinde sigortasız olduğum için yeşil kartımla muayene oldum. Doktorlar, çok ciddi boyutta bel fıtığı olduğumu söyleyerek, ameliyat olmamı istediler. Fakat aldığım duyumlarla ameliyatın çok riskli olduğunu biliyordum. Felç kalabilme ihtimalimin yüksek olmasından ötürü ameliyat olmadım. Ailemin de geçimini sadece ben sağladığım için tekrar çalışmaya başladım.
 
- Ciddi boyutta bel rahatsızlığınızla nasıl çalıştınız?
Mecburen çalıştım. İnşaatlarda çalışmaya başladım. Ancak ağrılarım her geçen gün artıyordu. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Bu durumda yaklaşık bir yıl çalıştım. İşi bırakınca da geçinememeye başladık. Valiliğe başvurdum. Sosyal Yardımlaşmadan bazı yardımlar aldık. Ama bu yardımlar aralıklarla olduğu için çok zorlandık. Allah yine de razı olsun. Komşularımızın desteğiyle de ayakta durmaya çalışıyoruz.
 
- Batman Valiliği’nin dışında size yardım eden yok mu?
Sadece komşularımız ve birkaç yakın dost. Valiliğin yardımları da diğer yoksullara ne uygulanıyorsa bize de aynı. İhtiyaçlarımızı karşılamıyor ama buna da şükür ediyoruz. Fakat, yardımlar aralıklı olduğu için geçinemiyoruz.
 
- Hastalığınız ne durumda sanırım bir ameliyat geçirmişiniz. Son durumunuz nedir?
Evet bir kez ameliyat oldum ve daha kötü oldum. Yaklaşık 2-3 yıl önce Batman eski Valisi sayın Recep Kızılcık mahallemizde yoksulları geziyordu. Bizi de ziyarete geldiler. Durumumu gördü ve halime çok üzüldü. Sağ olsun o dönem beni İstanbul-Şişli’de bir hastaneye gönderdi. Masraflarımı Sosyal Yardımlaşma karşılamıştı. Oraya gittim ve ameliyat oldum. Çok riskli bir ameliyat olduğu için bir hafta yoğun bakımda bekletildim. Tedavim bitince de uçakla memlekete dönmemi istediler. Fakat uçak param olmadığı için otobüsle Batman’a dönmek zorunda kaldım. Yolda oldukça rahatsızlandım. Memlekete döndükten sonra ağrılarım tekrar attı ve doğrulamıyordum. Gün geçtikçe kötüye gittim. Daha sonra sağdan-soldan borç alarak Diyarbakır’a gittim tedavi için. Oradaki doktorlar da tekrar ameliyatı kaldıramayacağımı söyledi. Ağrılar nedeniyle uyku uyuyamıyorum. Bacaklarımın çok zayıflaması nedeniyle iğne bile olamıyorum, midemin rahatsız olmasıyla da hap içemiyorum. Diyarbakır’daki doktor bile halimi gördükten sonra muayene ücreti almadı. Allah ondan da razı olsun.
 
- Peki içinde bulunduğunuz ‘çıkmaz’ın içinden nasıl çıkmayı düşünüyorsunuz? Kimlere seslenmek istiyorsunuz?
Her gün bunları düşüne düşüne psikolojim bozuldu. Ben ve eşimle birlikte 5 kişilik bir aileyiz. Tükenme noktasındayız. Umudumuz; Batman Valiliği, Batman Belediyesi başta olmak üzere tüm hayırseverler. Tedavi olmayı ve aileme sahip çıkılmasını istiyorum. Eğer tek seçeneğim varsa o da ailemden yana. Beni tedavi etmeseler de olur ama onlar ortada bırakılmasın. Çocuklarımı okutmak istiyorum.