Cumartesiden devam

Bu kentin en önemli sorunu ekonomi ile ilgilidir. Seçim tartışmalarının artık geride bırakılıp, toplumun daha güzel ve aydınlık bir geleceği için çalışmalara yoğunlaşmamız gerektiğine inanıyorum.

İş-Kur geçici kadroları için bir umut diye başvuran binlerin hayal kırıklığına uğradıklarını söylemeye gerek yoktur…

Sadece 6 aylık çalışma, sadece altı aylık ekmek kapısı kazanma umudu ile asgari ücretli bir yaşama muhtaç olan toplumumuz gerçeği hepimizi derinden etkilemelidir.

İLO Sözleşmesinin altına imza atmış ülkemizde emekçilerimizin, aile reislerimizin, asgari ücretli ve sayılı ay istihdamlı kadrolarla geçindirmeleri doğru bir yaklaşım olamaz…

Yoksulluk ve açlık sınırının çok altında bir ücretle ve geçici süre ile çalıştırılacak emekçilerin geleceği güvence altında olamaz. Bu gerçeğin özellikle altını çizmek istiyorum.

**

**

Bahsettiğim nedenlerle dünkü yazımda ifade etmiştim; her şeyi devletten beklememeliyiz. Sadece kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam herkes için mümkün değildir.

Madem toplumun tüm çalışacak yaştaki bireylerini kamuda istihdam etme imkanı yok, şu halde alternatif alanlar aramalıyız.

Batman’ımızda binlerce insanımız 6 aylık geçici kadrolara umut bağlayacağına, potansiyellerimizi değerlendirmeye odaklanmalıyız.

Suyu, toprağı, ekilebilir alanları hayli geniş kentimiz kırsalını değerlendirebilirsek, inanın sayılı yıllarda işsizlik problemimiz gündemden düşecektir.

Belki kimse asgari ücretli ve geçici süreli kadrolara bile başvurmayacaktır…

**

**

SERACILIK DAHA FAZLA GELİŞTİRİLMELİDİR…

Yıllardır seracılığa dikkat çeker dururum. Verimli arazilerimizi iyi şekilde değerlendirmediğimiz gerçeğine inanıyorum. Bir gün gelecek uzun süredir inatla bugün olduğu gibi gündeme taşımaya çalıştığım seracılık önemli bir ekmek kapısı olacaktır…

Seracılık ile bu kent kalkınabilir. Bakınız, Batman’ın çevresinde göz alabildiğince geniş verimli topraklar var. Ancak etrafta sadece Balpınar ve Segirka çevresinde bazı sera tesisleri görebiliyoruz. Bu yeterli değil.

Çok geniş birinci sınıf tarım arazilerimiz ve bol suyumuz olmasına karşın halkımızın yoksullukla boğuşmaları kabul edilemez…

Her tarafta buğday, ağırlıklı olarak mısır ekimi yapılıyor. Eskiden bu tütündü.

İyi de neden değişmiyoruz?

Seracılık neden geliştirilmiyor?

**

**

Batman seralarında çok kaliteli domates, salatalık, biber ve patlıcan yetiştiriliyor. Bu gerçeği biliyorum.

Sadece küçük bir tesiste(Serada) üretilen değerlere tanık olduğumda, neden kent dışından gelen sera ürünlerine dünyanın parasını verdiğimizi sorgulamıştım kendi kendime…

Çevremizde göz alabildiğince geniş, seracılık için uygun arazilerde seracılık yapılsa, her türlü sebzeyi çok ucuza yiyebileceğimiz gibi, Batman dışına da satabiliriz.

Batman ekonomisine ve insanlarımızın gelirine gelir katacak seracılık için çok büyük masraflar da gerekmiyor…

Hem bunun teşvik boyutu var.

Küçük işletmeler için devletin ciddi katkılar yaptığından söz ediliyor…

**

**

DOMATESLERİMİZ BİTLİS, AHLAT, TOKAT VE ANTALYA’DAN…

Batman’da göz alabildiğince birinci sınıf tarım arazileri var, biz en pahalı domatesi halden alıyoruz…

Batman’ın çevresinde göz alabildiğince birinci sınıf tarım arazileri var, sokaklarımızdaki satıcıların ‘Bitlis, Ahlat domatesi’ diyerek kasa kasa satış yaptıklarına tanık oluyoruz…

Batman’da seracılık için en ideal alanlar ve imkanlar var, bizler Antalya’nın, Tokat’ın domateslerini satın alıyoruz…

İyi de neden?

Ahlat’tan, Tokat’tan, Bitlis’ten neyimiz eksik?

Neden manavlarımızın tezgahlarında, sokaklarımızdaki pazarlarda Ahlat domatesi yer alsın ki?

Batman dünyanın domates, biber, salatalık ve patlıcanını üretip, başka kentlere satmalıydı.

**

**

Sera hizmeti için çiftçilerimizin bilgilendirilmesi, eğitilmesi gerekiyor.

Hangi kurum ilgiliyse, acilen bu konuda çalışmalar yapmalıdır.

Dağlarımız, ovalarımız, yaylalarımız, ormanlarımız, meralarımız ve hayvancılık boyutuna hiç girmedim bile. Bilimsel anlamda hayvancılık yapmıyoruz. Çok ciddi hayvan yetiştirme potansiyelimiz var. Ardından kurulacak et ve süt entegre tesisleri ile neden kalkınmayalım?

Göz alabildiğince birinci sınıf tarım arazilerimiz, suyumuz, güneşimiz var. Kaynaklarımızı değerlendiremiyoruz…

Yoksulluğu yenmek için artık hamle yapmanın zamanıdır.

Seçim geride kaldı, haydi geçim için mücadeleye…