Çevre tüm dünyada yükselen değer olduğundan, ülkemizde de daha temiz ve yaşanabilir çevre konusunda önemli çalışmalar yürütülmektedir. Toplum sağlığı lehine bazı yasal değişikliklerin yapıldığı da açıktır.

Mevcut yasa ve yönetmelikler daha temiz ve sağlıklı bir çevre için mücadele verenlerin elini güçlendirmektedir. Okullarda belli bir çevre eğitiminin de verildiğini biliyorsunuz.

Tüm bunlar güzel çalışmalardır. Ancak Batman özelinde çevre konusunda mücadele verdiğimizde, en çok destek sunması gereken camianın duyarsız kaldığını gözlemlemekteyim…

**

DİNİMİZ TEMİZLİĞİ EMREDİYOR…

Çevre konusunda en büyük desteğin din adamlarımızdan, alimlerimizden, cami imamlarımızdan gelmesini beklerdim. Ancak üzüntüyle belirteyim ki çevre mücadelesinde bu konuda gerekli duyarlılığa tanık olamadım.

İslam dini temizliği emrediyor, çevreye büyük önem veriyor. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV), “Temizlik İmandandır” diyerek, ayrıca da sayısız hadisi şerifleriyle (sözleriyle) ümmetine yol gösteriyor. Kur’ani Kerim’de temizliğe, çevreye önem verilmesi konusunda pek çok ayet bulunuyor. Buna rağmen din adamlarımız çevre konusunda sivil mücadeleye destekte pasif kalıyorlar.

Maalesef camilerimizin de temizlik ve hijyen konusunda sorunları bulunuyor. Peygamberin ümmetiyiz.

Madem Peygamberimiz (SAV), temizliği imanın bir şiarı, göstergesi olarak nitelemiş, şu halde bu konuda dünyaya örnek olmalıyız.

Bu konuda din adamları topluma rehberlik etmelidir diye düşünüyorum. Cami imamlarımızın Diyanetten gelen hutbeler bazında çevreye, temizliğe işaret etmeleri, değinmeleri bana göre yetersizdir…

**

Pratik olarak gözlemlerime göre camilerimizin özellikle WC’leri (tuvaletleri) çok kötü durumdadır. Kamuya, diğer ifadeyle ‘umuma’ açık WC’lerin pek çok hastalığa davetiye çıkarabildiğini de unutmayalım.

Batman’daki bazı camilerimizde hijyen kuralları geçerli olsa bile, bazı camilerimizde durum gerçekten içler acısıdır. Birçok cami WC’sinde sabun veya sıvı sabun bile bulunmamaktadır.

İl Müftülüğü’nün geçmişte bazı kampanyaları olmuştu. Camilerin daha temiz tutulmasını amaçlayan kampanyaları hatırlıyorum. Ancak WC’lerin durumu üzerinde yeteri kadar durulmadığını gözlemliyorum.

SIVI SABUN KULLANMALIYIZ…

Bu konuda değerlendirme yapmaya hazırlandığımda, internette gezinti yaptım. Şu haberi lütfen birlikte okuyalım: “Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Belma Durupınar, kalıp sabunların yüzeylerinde bazı hastalık yapıcı bakterilerin belirli süre kalabildiklerini söyledi.
Durupınar, halka açık yerlerde kullanılan kalıp sabunların bazı hastalıkların bulaşmasına neden olduğunu belirterek, bu tür yerlerde mutlaka sıvı sabun kullanılması gerektiğini vurguladı. Temasla bulaşan hastalıkların önüne geçebilmek için el temizliğinin önemine değinen Durupınar, kirli maddelere dokunulduğunda bu maddelerin yüzeyinde bulunan mikroorganizmaların kolayca ellere bulaştığını da belirtti. Eller yıkanıncaya kadar mikroorganizmaların eller üzerinde canlı kaldığını vurgulayan Durupınar, “Ancak çoğalmazlar. Bu sırada ellerin tokalaşma ile başka biri veya cansız maddelerle temas etmesi durumunda hastalık yapıcı mikroorganizmalar bir başka kişiye veya nesneye geçebilir. Durupınar, sıvı sabun makinelerinin basma düğmeleri ve musluklarına çok sayıda kişinin temas ettiği düşünülerek buralarla temas edilirken de kağıt havlu kullanılmasını önerdi.”

Bir başka habere bakalım: “Şanlıurfa Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, cami tuvaletlerinde sıvı sabun kullanımını yaygınlaştırmaya çalışıyor. Şanlıurfa Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan ekipler, kent genelindeki camilerde gerekli tamiratları da ücretsiz olarak gerçekleştiriyor. Belediye Temizlik İşleri Müdürü Mehmet Palalıoğlu, hijyenik şartların sağlık açısından önemini vurgulayarak, ‘Camilerde normal sabun kullanımı hijyenik değil. Katı sabunların mikrop taşıma riskleri oldukça yüksek. Sorunun ancak sıvı sabun kullanımıyla çözümleneceğini düşünüyoruz’ dedi.”

Görüldüğü gibi katı sabunların yerine sıvı sabun kullanımı teşvik ediliyor. Oysaki bazı camilerimizde katı sabun bile bulundurulmuyor. Camilerin birçok sorununun çözümü için duyarlılık gösteren Belediyemizin, Şanlıurfa Belediyesi gibi hareket etmesini görmek isterdim.

Batman’daki camilerin WC’lerinin daha temiz ve hijyen ortama kavuşması için neler yapabileceğimizi internet ortamında araştırma yaparken, karşıma ‘Tüm Umumi Tuvalet İşletmecileri Derneği’ diye bir derneğin internetteki faaliyetleri çıktı. Derneğin amacı ve çalışmaları şöyle ifade edilmişti: “Çağdaş ve refah düzeyi yüksek bir Türkiye özlemini gerçekleştirmek için derneğimizin bilimsel, etkin ve yaygın çalışmaları içerisinde; ülkemizde medeni bir tuvalet kültürünün oluşmasına katkıda bulunmak, sağlıklı, modern, hijyenik tuvaletlerin yaptırılmasını ve işletilmesini sağlamak derneğimizin başlıca hedefidir. Her yönü ile dikkat etmek zorunda olduğumuz tuvaletler, birçok ele alınmayan konu gibi göz ardı edilmektedir. Toplumumuzdaki pek çok tuvaletin (ev, okul, hastane, alışveriş merkezleri vb.) hijyenik ve sağlıklı olmadığı görülmektedir. Oysaki tuvaletler tifo, kolera, sarılık, dizanteri, hepatit B ve pek çok hastalıkların kolaylıkla bulaşabildiği yerlerdendir. Bu gibi hastalıklar gözle görülmekte ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Bunları yok edebilmek için tuvaletleri mümkün olduğunca temiz tutmalı, su, sabun, tuvalet kağıdı; hijyen sağlamak için temizlik maddeleri gerekli ölçüde kullanılmalıdır. Bu hem de tuvalet kültürü toplumumuzda yeni bir boyut kazanacaktır.”

**

Evet, topluma bu konuda elbette önemli görevler düşmektedir. Ancak topluma rehberliğin de camilerden başlatılması gerektiğine inanıyorum. İl Müftülüğümüzün bu konuda ciddi çalışmalar içerisinde olmasında yarar var. İl Sağlık Müdürlüğümüzün de bu konuda çalışma yapmasında yarar görmekteyim. Halk sağlığından sorumlu olan bir kurum olarak İl Sağlık Müdürlüğü, camilerdeki hijyen ortam için gerekli çalışmalar yapabilir. Müftülükle koordineli çalışmalar yapabilecekleri gibi, halkı da bilinçlendiren hizmetlere imza atabilir.

Cami imamlarımızın bu konuda sorumlulukları bulunmaktadır. (Seydalara arzuhalimdir.) Çok duyarlı davranıp, camilerin temizlik başta olmak üzere tüm sorunlarını çözmeye gayret eden imamlarımızın olduğunu biliyorum. Ancak buna rağmen bazı camilerimizde namaz kıldığımda tanık olduğum manzaralar, WC’lerin durumları, halılardan gelen kokular bana bu değerlendirmeyi yaptırdı. Bu analizimi duyarlı imamlarımızın hoşgörüyle karşılamasını, bir medrese talebesinin Seydalarına okuduğu ders olarak algılamalarını diliyorum. Tarafıma gelen yoğun şikayetler üzerine daha önce de dikkat çektiğim camilerin temizliği ile ilgili olarak bir kere daha Seydalarımızın duyarlılığını amaçlayan değerlendirmemin yankı bulması ümidiyle.