PREMATÜRE
(ERKEN DOĞAN BEBEK)

Gebelik haftası 37 hafta ve altında doğan bebekler erken doğan bebekler olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde her 10 bebekten 1’i prematüre olarak dünyaya gelmektedir. Tıbbi açıdan gelişmiş olan Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde özel tıbbi destekle yaşama tutunabilmektedirler. Ülkemizde bu oran % 12 düzeyindedir, yani Türkiye’de yılda yaklaşık 150 bin bebeğin hayata gözlerini erken açtığı anlamına gelmektedir.

Gebelik haftasına göre prematüre bebek sınıflaması:

· 23–31 Hafta: İleri derece prematüre

· 32- 35 Hafta: Orta derece prematüre

· 36- 37 Hafta: Sınırda prematüre

Doğum tartısına göre prematüre bebek sınıflaması:

· Doğum ağırlığı 2500 gram altında olan bebekler: Düşük Doğum Ağırlıklı bebekler

· Doğum ağırlığı 1500 gram altında olan bebekler: Çok Düşük Doğum Ağırlıklı bebekler

· Doğum ağırlığı 1000 gram altında olan bebekler: İleri Derecede Düşük Doğum Ağırlıklı bebekler

Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de doğum haftası 32 hafta ve üzeri olan bebeklerde yaşam oranı yüzde 95’lere ulaşmasına karşın; 28 haftanın altındaki bebeklerde bu oran yüzde 50’lere kadar inebilmektedir.

Erken doğan bebeklerde akciğer hastalıkları, kafa içi kanamaları, büyüme ve gelişme geriliği, görme ve işitme problemleri gibi birçok sorun daha sık görülebilmektedir. Prematüre bebeklerin yaşam şansı, tıbbi ve bakım kalitesindeki gelişmeler sayesinde giderek artmaktadır.

Sıklığı artan prematüre doğumlar bebekler için olduğu kadar aileler için de oldukça zorlu bir dönemin başlaması anlamına gelmektedir. Bebeğin doğum haftası azaldıkça sağ kalım ihtimali azalmaktadır.

Büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu ilk 2 yıllık dönem, prematüre bebekler için çok daha önemlidir. Prematüre bebeklerin taburcu olduktan sonra kontrollerinin en az 2 yıl mutlaka bir Yeni doğan uzmanı veya bu konuda deneyimli bir çocuk doktoru tarafından yapılması gerekmektedir.

Prematüre bebeklerin fiziksel ve nörolojik gelişimlerinin normal olarak devam etmesinin sağlanması ve yakın takibi önem arz etmektedir. Bunu sağlamak için bebeğin aylık kilo, boy ve baş çevresi artışının ve nörolojik gelişiminin yakından takip edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bebeğin göz ve işitme taramalarının da zamanında ve eksiksiz yapılması gerekmektedir.

Prematüre bebeklerde ani bebek ölümü sendromu denilen durum daha sık görüldüğü için bebeğin yatış pozisyonuna azami dikkat edilmesi gerekmekte. Bebekler için en uygun uyuma pozisyonu sırtüstü yatıştır. Ayrıca başlarında kalıcı şekil bozukluklarına sebep olmamak için bebeğin yatış pozisyonunun her 3-4 saatte bir değiştirilmesi ayrıca önem taşımaktadır.

Bebek yatağının orta sert veya sert olarak seçilmesi, ancak bebeğin etrafındaki koruma yastıkları ve oyuncaklar için yumuşak malzemelerin tercih edilmesi gerekmektedir. Tam dokuma yerine delikli battaniyeler kullanılması da bebeğin boğulma riskini minimuma indirecek bir önlem olabilmektedir.

Bebeklerin vücut ısısının korunması için uygun ortam sıcaklığının yaklaşık olarak 25 santigrat derece olması ve bu bebeklere pamuklu kıyafetler giydirilmesi önerilmektedir.

Prematüre bebeklerin bağışıklık sistemleri tam olarak gelişmediği için enfeksiyonlara daha yatkın olmaktadırlar, bu nedenle kalabalık ortamlara girilmemesi, tüm aşıların uygulanması gerekmektedir.

Bebekler için uygun banyo sıcaklığı 37 santigrat derece olmalıdır. Bebeğin cilt pH’ına uygun yıkama losyon ve şampuanları tercih edilmelidir. Haftada en fazla 2-3 kere yıkama önerilmektedir.

Bebeğin alt bakımında yalnızca su ve doğal pamuğun tercih edilmesi ve pişik olmadıkça krem kullanılmaması önerilmektedir. Bez değişimi altını kirletmemiş bile olsa en geç 3-4 saat aralıklarla yapılmalıdır.

Tüm erken doğumların yaklaşık yarısında neden bilinmemektedir. Ancak, aşağıdaki faktörler erken doğum olasılığını arttırmaktadır:

- Daha önce erken doğum yapmış olmak

- Enfeksiyonlar: Örneğin idrar yolu enfeksiyonları

- Plasenta ile ilgili anormallikler

- Polihidramnios: Bebeğin amniyon sıvısının fazla olması

- Rahim veya rahim ağzı ile ilgili doğumsal bazı anormallikler

- Gebelik sırasında operasyon geçirmek

- Karın bölgesine travma almak

- Daha önceden erken doğum yapmış olmak

- Aşırı zayıf olmak

- Kansızlık (anemi)

- Sosyoekonomik düzeyin düşük olması

- Stres

- Doğumlar arası sürenin çok az olması

Sonuç olarak bu bebekler ancak Yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde, erken doğum alanında uzman hekim ve hemşirelerin elinde ihtiyaçları olan özel bakımı alabilirler. Böylelikle yaşam şansları artarken sekel gelişme ihtimali de azaltılmış olacaktır.

Editör: TE Bilişim