“ERGENLİĞE ÖZGÜ DEĞİL, TEDAVİ EDİLMELİ”

Özel Batman Yaşam Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Enver Turan, sivilcenin ergenlik dönemine özgü bir sorun olmadığı ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Turan, şöyle devam etti: “Ergenlik döneminin kendine has doğal değişiklikleri, ciltten yağ salınımında artma, hormon düzeylerinin değişmesi sivilcelerin daha yoğun görülmesinin temel nedenidir. Ancak sivilce probleminin ergenliğe özgü bir durum olduğu algısı yanlıştır ve ergenlik sonrası sonlanması bir kural değildir.  Dolayısıyla büyüyünce geçer deyip tedavisiz bırakmak yanlış bir yaklaşım tarzıdır. Bu hem sivilcelerin uzamasına hem de iz bırakmasına neden olacağından sivilce görüldüğü andan itibaren vakit kaybetmeden tedavi edilmelidir.” 

“SIKMAK, BİR TEDAVİ YÖNTEMİ DEĞİL”
Sivilceyi sıkmanın en önemli yanlış uygulamalardan biri olduğunu da kaydeden Turan; “Sivilcenizi tedavi edebilecek pek çok doğru yöntem olabilir; kremler, karışımlar, yıkama köpükleri, ağız yoluyla alınan haplar hatta cerrahi yöntemler. Ancak bir yöntem var ki sorunu çözmediği gibi olayı daha karmaşık hale getirebiliyor. Sivilcelerin sıkılması yapılabilecek en büyük yanlışlardan bir tanesi. Bunu sıkarken aslında farkında olmadan daha derinlere doğru yayılmasına yol açabilir, ellerinizden ve tırnaklarınız vasıtasıyla dağılmasına yol açabilir ve kalıcı izlere neden olabilirsiniz. Çünkü sivilcenin içindeki cerahati uzaklaştırayım derken dokuyu tahrip etmiş oluyorsunuz. Bu tahribat tırnak izleriyle birlikte kalıcı izlere neden olabiliyor” dedi.

“NEDENİ TAMAMEN STRES DEĞİL”
Halk arasında sivilcenin sıklıkla strese bağlandığını ancak bu yaklaşımın asıl nedenin ihmal edilmesi sonucunu doğurduğunu hatırlatan Doç. Dr. Enver Turan; “Stresin pek çok hastalığın tetiklenmesinde önemli bir faktör olduğu bir gerçek. Yatkın olan bireylerde stres sivilce için de tetikleyici bir rol oynayabilir elbette. Ancak sivilceyi bütünüyle strese bağlamak kesinlikle yanlış bir tutum. Çünkü sivilcenin asıl nedeni; hormonal değişiklikler, yağ salgısında artış, aşırı çoğalan deri hücrelerinin yağ kanalını tıkaması ve bazı bakterilerin olaya dahil olmasıyla gelişen bir dizi olaydır. Stres olabildiğince azaltılmalı ancak bu yolla sivilcenin tamamen kaybolmayacağı bilinmelidir” diye konuştu. 

TÜKETİLEN GIDALARA DİKKAT 
Dr. Turan, sözlerini şöyle tamamladı; “Gıda tüketimi ile sivilce arasındaki ilişki ile ilgili çok net bilimsel veriler yok. Ancak yüksek glisemik indekse sahip gıdalar sivilceyi artırabilir. Bu nedenle kesin bilimsel kanıtlar olmamakla birlikte sivilce oluşumunu azaltmak için tatlı yerine meyve tercih edilmelidir, sebze ve meyve daha fazla tüketmeli, beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği veya çavdar ekmeği yemeli, kuru baklagiller daha çok tüketilmeli, yağsız süt ürünleri tüketilmeli ve alkol de olabildiğince azaltılmalıdır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilişim