Söyleşi: Melek Barış



Batman’da kamu kurum ve kuruluşlarda yapılan müdür değişimleri ve yapılması beklenen değişimleri Batman Valisi Yılmaz Arslan’a sordum. Arslan Milli Eğitim ve Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliğindeki değişimlerle ilgili açıklamalar yaparken, “Kamuda zaman zaman yapılan bazı değişimleri makul görmek lazım, bunu ölüm-kalım meselesi gibi gösterenlere kanmamak gerekiyor” dedi.

Arslan; kamu hizmet ve yatırımlarının Valilik Bülteni ve billboardlar aracılığıyla tanıtımının yapılması çalışmalarının da arkasında durdu.

Vali Arslan, yönetici değişimlerine yapılan yorumlar için, “Atanırken iyi de alınınca mı kötü oluyor. Bunlar kamuda normal süreçler. Atama işlemleri mevzuata uygunsa sorun yok bence”şeklinde konuştu.


Kurumlarda bazı değişimler oldu ve bu değişimlerle ilgili farklı yorumlar yapıldı, bu değişimleri nasıl okumalıyız?

Bürokrasi enteresan bir yapıdır ve her durumdan kendine bir sonuç çıkartmasını bir şekilde iyi becerir. Bu doğal bir şeydir. Özellikle de kuralın olmadığı bir yerde bu çok yaygındır. Geçmişten beri bu böyledir.

Kuralın olmadığından kasıt nedir?

Mesela Milli Eğitimi ele alalım, İl Milli Eğitim Müdürü olmanın bir kuralı yok. O camiadansanız ve o sistemin içindeyseniz, bir köyde öğretmen de olsanız bakanlık sizi milli eğitim müdürü yapabilir ve bunu herkes isteyebilir ayrıca en doğal haklarıdır da. Neden Maliye’deki bir görevli ya da memur ‘Ben Defterdar olacağım’ diye ortaya çıkamıyor.


Sizce Neden?

Çünkü Defterdar olmanın kuralı ve çeşitli aşamaları var. Ancak son aşamada olabiliyorlar, o da bakanlığın takdiriyle ama en azından kimlerin arasından olacağı belli. Bir standardı var.

Valilik için ne dersiniz?

Valilik aslında idari ve siyasi bir görevdir. İl İdaresi Kanunu Valiliği şöyle tanımlar: ‘Vali, Hükümetin idari ve siyasi yürütme vasıtasıdır.’

Yani Valilik istisnai bir memuriyettir. Benim yaptığım böyle bir görevdir ve o anlamda bir kuralı yoktur ve olmamalıdır. O zaman yanlış olur. Daha kariyer mesleği olan alanlarda, yani Sağlıkta, Milli Eğitimde, SGK’da, Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nde ve diğer alanlar içinde kriterlerin ve kuralların olması lazım. Kaymakamlarda kurallar vardır. Senin arkanda referansın da olsa, kuralların uymuyorsa Kaymakam olamazsın. Kaymakamlık bir kariyer mesleğidir ve sınavla girilebilir. Peki, bunları niye anlattım dersiniz?

Merak ettim doğrusu, neden?

Olay şudur; değişikliklerin olması kaçınılmazdır. Balıkesir’de 10’a yakın İl müdürünün değişmesini istedik o dönemde ve değişti. Bunu bazen Vali ister, o kurumun işlerinin yürümediğine kanaat getirir. Bazen de ilgili bakanlık bunu planlar. Mesela milli eğitimde bir yasa çıktı ve o yasa gereği bazı ünvanlı görevler, yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren sona erdi. Buna istinaden milli eğitim müdürü gitti, bunun altında başka bir şey aramaya gerek yok. İlgili bakanlık tasarruf hakkını kullanmıştır, Vali, Milletvekili muhabbeti yapmaya gerek yok. Bunlar kanunen oluyor ve bu düzenleme gayet normal.

Peki ya Sağlıktaki değişimler…

Sağlıkta giden Genel Sekreter Faruk Günak, gerçekten de düzgün, dürüst, gayretli bir arkadaştı. Ben öyle gördüm. Faruk Bey yaklaşık 6 aydır gitmek istiyordu. ‘Ben Urfa’ya gitmek istiyorum, bu göreve devam etmek istemiyorum’ diyordu. Bizde ilgili yerlerle paylaştık, fakat mağdur da olmasın dedik. Çünkü bizim ondan yana hiçbir şikâyetimiz yoktu ama biri gitmek istiyorsa zorla tutamazsınız. Bu durumda gidenin yerine birini getireceksiniz. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Faruk Bey gitti onun yerine Hakan Pamukçu geldi.

Yeni hastane yapısında hem sağlık hizmetini en iyi şekilde vereceksiniz, hem de kurumu zarara sokmayacaksınız. Batman’da hastanelerimiz yıllardır büyük miktarda zarar ediyor ve artık işlerine bir çeki düzen vermek zorundalar. Hem sağlık hizmetini en iyi şekilde sunacaklar hem de hastaneler zarar etmeyecek. Burada özel hastane zarar etmiyorsa, Bölge Hastanemiz de zarar etmeyecek. Zarardan kastım şu;


Nedir?

Tabi ki buralar kar amacı güden kuruluşlar değil. Mesela siz de bir iş yapıyorsunuz, bakıyorsunuz ki bir yılın sonunda hep zarar etmişsiniz, ya da kar edememişseniz. O zaman demez misiniz, ya kapatalım burayı, ya da bir tedbir alalım. Biz burayı kapatamayacağımıza göre, en azından devlete yük olmaktan kurtarmamız gerekiyor. Orada yapılan sağlık hizmetinin bedelini SGK zaten ödüyor, bedava sağlık hizmeti verilmiyor. Bir anlamda hastaneler de ticari işletmeler gibidir, öyle düşünmek lazım. Yaptıkları her hizmetin parasal karşılığını bir yerden alıyorlar. O zaman bu kurumun devlete yük olmadan yönetilmesi gerekir.

Peki, bu nasıl olmalı sizce?

Alımlarınızı ve hesabınızı iyi yaparsanız, harcamalarınızı disipline ederseniz ve gereksizlikleri sona erdirirseniz bu iş olur. Ben, Genel Sekreterle çalışırım, diğer düzeydeki arkadaşları ancak hastaneye gidersem görürüm, onun dışında bilmem. Yeni gelenleri de bilmiyorum, hiçbir zaman şu gelsin, bu gitsin de demedim. Benim bir tek ilkem var, bu hastane düzgün ve verimli çalışacak. Nasıl yapıldığı beni ilgilendirmez, beni ilgilendiren sonuçtur. Hem vatandaştan şikâyet almayacağım, hem de zarar etmeyecek. Bir hastane yılda 7-8 trilyon zarar ediyorsa bunu birisi sorar. Biz olaya biraz geniş bakıyoruz fakat buralarda biraz şahsi bakılıyor. Bir adam iyi ise kendine iyidir. Bize tek başına iyi adam lazım değil. Bize hem iyi, hem becerikli, hem de faydalı adam lazım… Bu benim için de geçerli. Bu nedenle; kamuda zaman zaman yapılan bazı değişimleri makul görmek lazım. Hiç abartmaya gerek yok.

Batman’a atandığınızda, kurumlarla ilgili bazı açıklamalarınız olmuştu, kamuoyunda da bu “değişim mesajı” olarak algılanmıştı. Peki, gerçekleşen bu değişimlerde sizin rolünüz nedir?

Atamaları yaparken dikkat etmek lazım. Herkesin eşi var, çocuğu var, ailesi var. İnsanların şahsiyeti ile oynamamak lazım. Fakat şu demek değildir. Burada bir kişinin menfaati ya da mutluluğu mu önemli, yoksa o kişinin yaptığı ve ondan etkilenen binlerce insanın mutluluğu mu? Tabi ki, binlerce insanın mutluluğunu tercih edeceksiniz.

Devletimiz aslında çok şefkatlidir, birisi görevinden alınınca işinden falan olmuyor, en kötü ihtimalle o makama gelmezden önceki göreve dönüyor. Maaşını ve haklarını da alıyor. Bu işi ölüm-kalım meselesi gibi gösterenlere kanmamak lazım… Sonuçta bir süre sonra biz de gideceğiz, ne yani, karalar mı bağlamak lazım. Mesela, milli eğitim müdürü görevden alındıktan sonra maaşı 600 lira arttı. O yasa çıkarılırken, hak kaybı olmasın diye bu tür unvanlı kişileri müşavir yaptılar. Müşavirin özlük haklarını ve maaşlarını İl müdürlerinkinden yüksek tuttular. Devlet istese bunların hepsini öğretmen olarak da atayabilirdi.

Söylemek istediğinizi toparlayacak olursak…

Yani, bu işleri planlayan insanlara zarar verelim, eziyet edelim diye işlem yapmıyorlar. Hizmet gereği yeni bir dönüşüm olsun diye yapıyorlar. Buna da saygı gösterilmesi gerekiyor. Ayrıca, seçimle gelmiş siyasi bir iradenin, belli makamlara yapılacak olan atamalarda söz sahibi olmasından daha doğal bir şey olamaz. Gelirken iyi de, giderken mi kötü oluyor. Benim anlayışıma göre bir kişi atamasına ancak bir yolla itiraz edebilir. Ona iftira atılmıştır, ortada bir haksızlık vardır. Ki kamuda bunlar da oluyor. Tek istisna budur. O vakit mahkemeye başvurur, kazanır ve onu belgeler fakat ona rağmen bence o göreve yine de dönmemesi lazım. Bu durumda adamın hakkını aramasına saygı duyarım, onun dışında geldiğiniz usulle gidiyorsanız saygı gösterilmesi gerekiyor.

Kamu çalışmalarını anlatmak için reklam yoluna başvurdunuz ve bülten çıkardınız, reklam ve bülten çalışmaları hedefine ulaştı mı?

Son yıllarda özellikle anket hizmeti çok gelişti. Batman’da kamu hizmetlerinden memnuniyet oranı % 75’in üzerinde, bundan da memnunuz. Bunu biraz da duyurmak gerekiyor ve bunun yoları da belli. Bizim başvurduğumuz yöntem aslında birçok yerde yıllardır yapılıyor, belki ilk kez bir Valilik böyle bir şeye girişti ve bizden sonra da bunu birçok yerde de yaptılar. Hep genelde belediyelerin, karayolların veya DSİ gibi yatırımcı kuruluşların bu tür şeyler yapmasına alıştı insanlar. Valilik bunu niye yapıyor gibi bir algı var. Ben buna katılmadığımı baştan beri söyledim.


Dinamik bir medyaya sahip olan bu kentte sahi Valilik bunu niye yapıyor?

Bu kentte yaptığımız çalışmaları değişik yollarla anlatmamız gerekiyordu. Belki benim şansızlığım, belki benim hatam… Fakat Batman’da, yaptıklarımızı yerel basın üzerinden anlatma konusunda arzu ettiğimiz düzeyde karşılığını bulamadık. Hala aynı şeyi düşünüyorum, bu konuda kanaatim değişmiş değil. O zaman bu açığı doldurmak gerekiyordu, bunun için de akla gelen yöntemler bellidir. Biz de o yöntemlere başvuruyoruz. Balıkesir’de böyle bir şeye ihtiyaç hissetmedim. Orada hangi anlayıştan olursa olsun, basındaki arkadaşlar bizim yaptığımız faaliyetlere, bizi tatmin edecek kadar yer verdiler. Dolayısıyla hiç aklıma bile gelmedi. Belki benden kaynaklı, belki de değil ama biz burada bunu yakalayamadık ve o açığı kapatalım dedik.

Kapatabildiniz mi peki?

Bunu yaptıktan sonra çevreye sorduk, ‘bir faydası oluyor mu, ne düşünüyorsunuz’ diye. Aldığımız sonuçlar bu işin faydalı olduğu yönünde. Neticede faydalı olduğuna inandığımız şeyi yaptık. Denseydi ki faydalı değil, o vakit bizde yapmazdık. Sonuçta kendi verdiğimiz bir karar.

Peki, Vali reklam mı yapıyor?

Billboardların hiçbirinde benim veya Sayın Bakanımızın resmini ya da siyasetle ilgili herhangi bir şey göremezsiniz. Bülten çıkarttığımızda da bütün belediyelere yer verelim dedik ve verdik de. Fakat sonradan belediyeler bülten için bize haber vermediler ama gösterdiğimiz sağduyunun ve tarafsız duruşun algılandığını düşünüyorum. En azından bana gelen tepkiler bu yönde fakat bazı rahatsızlıklar da oldu, özellikle basın camiasından ama ne yapalım oluyor işte, bunun için de yapılacak bir şey yok.

Batman’ın 2014 bütçesi nedir?

Özel İdarenin 2014 bütçesi 50 milyon lira. Bizim diğer kamu kurum ve kuruluşların toplam yatırım tutarı da yaklaşık 2 milyar 300 milyon lira. Bunun bu yılki ödeneği yaklaşık 540 milyon lira. Ayrıca Maliye Bakanımız, zaman zaman ihtiyaçlarımıza göre hesapta olmayan kaynaklar da aktarıyor. 2014 yılı için 600 milyon liradan bahsedebiliriz…

Batman’da hedeflediğiniz, yapmak istediğiniz çalışmaların ne kadarını yapabildiniz?

Batman’da işlerin yavaş gittiğini söyleyebilirim. Bunun birçok nedeni var. Fakat gerekli görülen ve yapılması lazım dediğimiz her şeyi ya yaptık, ya devam ediyor ya da proje aşamasında. Geçen yıl 130 okul programa aldık. Batman tarihinde bu bir ilktir. Bunun 90’nını bitirdik, önemli bir kısmı devam ediyor. Sadece bir kaçında arsayla ilgili hukuki bir ihtilaf çıktı, onlara başlayamadık. Onun dışında, bu öğretim yılında inşallah hepsi bitecek. Stat işi ihale edildi, yer teslimi yapıldı, müteahhit bugün yarın başlayacak. Ona ilaveten olimpik yüzme havuzu da yapılıyor. Bölünmüş yollar devam ediyor, kavşaklar yapılıyor. Hasankeyf’le ilgili çalışmalar devam ediyor. Bölge Hastanesinin yanında yapılması planlanan Kadın Doğum Hastanesinde süreç devam ediyor. Adliye binası devam ediyor. Valilikle ilgili projelerimizi hazırladık, adliye binasının biraz şekillenmesini bekliyorum. İlçelerimizde ise gerek kapalı spor salonları, gerek semt sahalarıyla ilgili çalışmalar büyük oranda bitti. Bu sene Sason’u da programa aldırırsak ilçe bazında onu da ciddi bir noktaya getirmiş olacağız. Çevre yolunda toplulaştırma nedeniyle bir sıkıntı yaşamıştık bu nedenle bir aksama oldu. Bu sene toplulaştırma ile ilgili sorunu da çözüp, çevre yolunun bağlantısını da sağlayacağız.