*76 Yaşındaki başarılı işadamı Necat Nasıroğlu, dününü ve bugününü Batman Çağdaş’la paylaştı. 60’lı Yıllarda bir kamyonla başladığı çalışma hayatında birçok badireyle karşılaşan işadamı Nasıroğlu, Fernas Enerji Topluluğu, Kani Meyve suyu, MV Beton ve All Alçı fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı. Yatırımcılık alanında ‘rol model’ olan Nasıroğlu, eski günlere özlem duyuyor; “O fakirlik dönemindeki samimiyeti arar olduk.”

“İŞADAMI DÜRÜST OLSUN YETER”
14 Haneli İluh’un, 500 bin nüfuslu Batman’a dönüşmesine tanıklık eden seçkin simalardan biri de 76 yaşındaki Necat Nasıroğlu. Başında bulunduğu şirketindeki personelle birlikte zaman zaman ter döken başarılı işadamı Necat Nasıroğlu, Türkiye’de sayılı şirketler arasında yer alan Fernas’ın doğduğu şehir Batman’da yatırımlara her yıl bir yenisini eklediğinin altını çiziyor; “İşadamı dürüst olsun, başarı kendiliğinden gelir.” Üniversiteli öğrencilere burs imkanı tanıyan, dini bayramlarda fitre ve zekatlarını memleketindeki dargelirlilere dağıtan Nasıroğlu’nun başarı öyküsünü dinleyelim.

-Eski bayramları nasıl geçirirdiniz?
50-60 Yıl öncesinde yokluk vardı. Dini bayramlar geldiğinde her evde yemek pişirilirdi. Bayram ziyaretine gelenlere bulgur, et ve hoşaf ikram edilirdi. Her eve gidildiğinde, bir kaşık da olsa mutlaka o bayram yemeği tadılırdı. Yemek yenilmediğinde aileler darılırdı. Köyü gezdiğimizde konuk olduğumuz evlerde yemek yerdik. Herkes bir aile gibiydi.



-O eski bayram geleneğinden uzaklaşmadık mı?
Maalesef o eski gelenek-görenekler de tarihe karıştı. Bu coğrafyada bir taziye kültürü geleneği kaldı. Eskiden taziye olsun ya da diğer günler olsun dayanışma-yardımlaşmanın bir örneği de taziye sahibine koyun veya keçi, bulgur getirilirdi. Herkes imkanları ölçüsünde yardımcı olurdu taziye sahibine. Her şeyden önce o yokluk günlerinde samimiyet vardı. Şimdi o samimiyet de kaybolup gitti. Artık daha çok maddi menfaatler ön plana çıktı. Eskiden insanlar fakirdi, ama samimiydi. Şimdi o samimi ortam kalmadı.

-Nakliye başta olmak üzere diğer sektörlerdeki başarı çıtasını nasıl yükselttiniz?
Askerden geldikten sonra Şelmo sahasında petrol arama sismik çalışmasını yapan bir Alman şirketinde iki yıl süre ile çalıştım. Petrolcülükte ilk deneyimimdi o firma. 1963 ve 64 yılları arasında işadamı Necat Aydiş ve Abdurrahman Direk’in nakliye işlerinde çalıştırdıkları kamyona ortak oldum. İş, iyi gitmeyince ortaklarımdan ayrıldım. İkinci kamyonu Necat Aydiş’le birlikte aldık. Ortaklığımız bir süre devam etti. Batman’da küçük çaplı müteahhitlik işlerini yürüttüm. O gün bu gündür, iş hayatından hiç kopmadım. Fernas Şirketi bünyesinde Fernas Enerji Topluluğu, Kani Meyvesuyu, MV Beton ve All Alçı fabrikası var.


-Büyüyen şirketinizi artık çocuklarınız yönetiyor. Çocuklar nasıl yönetiyor?
12 Şubat 1940 yılında Kayabağı (Basorke) köyünde doğdum. 8 çocuğum var. Çocuklarımın çoğu eğitimini tamamladı. Şirketin büyük işi artık sırtlarında.

-Fernas Şirketler Topluluğu hangi yatırımlara yöneliyor?
Yatırımlarımızın büyük bölümünü toprağımızda yani memleketimizde gerçekleştiriyoruz. İki yıl önce Batman-Siirt il sınırındaki Yunuslar köyünde Isparta’dan getirdiğimiz 500 bin adet elma fidesini 1500 dönümlük alana diktik. O fideler şimdi ürün vermeye başladı. Önümüzdeki günlerde 500 bin adet fide daha ekmeyi planlıyoruz. Kani meyve suyu tesisimiz de 50, bahçe işinde ise 100’ü aşkın kişiye istihdam alanı sağlandı. Bahçe büyüdükçe işçi sayısı da artacak. Bu yıl elma bahçesinden 500 ton elma üretimi elde edilecek. Elma ile birlikte şeftali, kayısı, vişne ve böğürtlen suyundan, meyve suyu üretiminin yapıldığı Kani Meyve Fabrikası’nın ürünleri, iç piyasanın yanı sıra Irak piyasasında da pazar buluyor.

-Yatırım paketlerinin bölgeye yansıması nasıl?
Başbakan, geçen hafta Diyarbakır’da yeni paketi açıkladı. Elbette işadamının ilgisini çekecek yanları yok değil. Ancak her şeyden önce sermaye huzur istiyor. Yatırımcı güvenin olmadığı yerde olmaz. Bölgede olup bitenler malum. Buralar huzur bulursa, yatırımcı da gelir. Biz bu topraklarda doğduk. Yatırımlarda öncelikli tercihimiz memleketimiz. Sabancı’nın Muş’taki baraj yatırımı durdu. Norveçli bir firma da yatırımını askıya aldı. Ancak huzur ve güven gelirse; neden yatırımcı buralara gelmesin.

-Peki, zor bir coğrafyada bu başarıyı nasıl yakaladınız?
İnsanlar kendilerine program yapıyor. Bazen de bilemediğiniz bir işle karşılaşabiliyorsunuz. Tesadüfler sizi bir yere götürüyor. İnsan dürüst olursa, işi de düzelir. Her şeyden önce dürüstlükle istediğinizi elde edersiniz. Bir kamyonla bu işe başlarken, hayatın beni bu iş temposuyla buluşturacağını tahmin edemezdim. Sevdiğim işi yapıyorum. İçinde yaşadığım ülkeyi ve coğrafyayı seviyorum.

-Bize biraz da Batman’ın dününü anlatır mısınız?
50-60’lı Yıllara kadar küçücük bir petrol kasabası olan Batman’a, Basorke köyünden yaya gelirdik. Ulaşım zordu. Günü birlik köye dönemiyorduk. Gece Batman’da kalıyorduk. O yıllarda Batman’ın Aydınlıkevler ve Çarşı mahallesinde arsa metrekaresi 25 kuruştan satılırdı. Ne büyük bakkal ne de market vardı Batman’da. İluh’un bakkalı merhum Hüseyin Pilatin’di. O’nun işyerinde helva ve yoğurt tatmak herkese nasip olmazdı. Lokanta yoktu. İlçeye gidenler o küçük kasabanın tek bakkalından alışveriş yapıyordu.

-Bayram mesajınız?
Tek isteğim, memlekete huzurun gelmesi. Herkes iyi niyetli olsun. Kötülükten bir şey çıkmaz. Dürüst bir toplum, o eski samimi ve içten bir bayram diliyorum. 

Editör: TE Bilişim