Referandumun anatomisi!
Röportaj: Melek Barış
Türkiye referanduma kilitlendi. Meydanlar parti genel başkanlarının mitingleriyle rengarenk. Sokaklarda, kahvelerde, çarşılarda, ev meclislerinde ama her yerde herkes referandumu konuşuyor. CHP ve MHP Hayır’da hayır var diyerek yola çıktılar, AK Parti değişim ve 12 Eylül darbecilerinin yargılanmaları için evet demeye davet ediyor. Bölgenin köklü ve güçlü partisi BDP “ne evet, ne de hayır, biz referandumu boykot edeceğiz” diyorlar.
Peki, Batmanlı bu konuda ne düşünüyor? Batman’ın önde gelen isimleri referandumla ilgili düşüncelerini, neden evet, neden hayır ve neden boykot edeceklerini anlattılar. Batman Milletvekilleri, Batman eski Milletvekilleri, Belediye Başkanı, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri bakın referandumla ilgili neler söylüyorlar.
İşte size Batman’ın referanduma bakış açısı ve Referandumun anatomisi. Melek Barış sizin için referandumun nabzını tuttu.
-REFERANDUM’A EVET DEMEYE DAVET EDİYORUM-
AK Parti Batman Milletvekili Ahmet İnal, “Mevcut Anayasa 12 Eylül Yönetiminin Anayasası olup, Sivillerin katkısı olmayıp, baskı ve zorla kabul ettirilen antidemokratik bir metindir. Bu Anayasayı yazdırıp kabul ettirenler, Tüm aydınları, demokratları (Türk-Kürt aydınları) yıldırdığı, zulüm, işkence ve idam ettiği için mevcut anayasa milletin Anayasası olmamıştır. Anayasa değişiklik paketi, milletin talebi sonucu mecliste kabul edilmiştir. Geçmişteki kötü izleri silmeye yönelik bir değişiklik paketidir. Değişiklik paketinin tüm maddeleri insanlarımızın genel talebidir. 12 Eylül mağdurlarının dava açma ve yanlış yapanları yargılama fırsatını içeriyor. Memurların Disiplin cezalarına mahkeme nezdinde itiraz hakkını içeriyor. YAŞ Kararlarını mahkemeye götürme hakkını veriyor. Sendikal haklardan emekliler de yararlanacak. ( 10 milyon emekli var Türkiye’ de) Yaşlılar- Özürlüler ve çocukların haklarını anayasal güvenceye alıyor. Yurt dışına çıkışı kısıtlayan maddeler kaldırılıyor. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ nin yapısı ve üye seçilme yöntemi daha çok katılımcılık ve demokratik hale getiriliyor. Vatandaşların Anayasa Mahkemesine bireysel Başvuru hakkını veriyor. Verdiğim bu kısa bilgiler ve bir kısım maddelerdeki demokratik açılımları içerdiği için, MHP, CHP, Ergenekon, Statükocu ve baskıcı anlayışlarla birlikte hareket etmemek için tüm vatandaşlarımızı ve hemşerilerimizi Anayasa değişiklik paketi için 12 Eylül Referandumuna ‘Evet’ demeye davet ediyorum.”
-PRAGMATİST ANLAYIŞA HAYIR DİYECEĞİZ-
BDP Batman Milletvekili Ayla Akat, “12 Eylül'de kurulacak olan sandığın bizim açımızdan önemi büyük. Bir kez daha ortak vatandaş, eşit, özgür birlikteliğin siyasetimiz ve bu siyaseti TBMM'ye %10'luk antidemokratik seçim barajına rağmen taşımış olan halkımız açısından ne anlam ifade ettiğini Türkiye ve Dünya Kamuoyu'na duyurabileceğiz. Referandum da ne ‘Evet’diyerek sahte demokrasi söylemlerinin ve kendisini demokrasi havarisi olarak gösteren ancak, özellikle de son bir buçuk yıl içerisinde gerçek yüzü açığa çıkan, kendi iktidarını ve çıkarlarını halkın iktidarı ve çıkarlarının  üstünde tutan, bu amaçla halkın desteğini almak için temel hak ve özgürlükleri bile halkoyuna  sunan pragmatist anlayışın, ne de ‘Hayır’ diyerek statükonun antidemokratik tekçi devlet anlayışının devamından yana olan çağın gerisinde kalmış anlayışın yanında olacağız. BDP, 12 Eylül günü referanduma götürülen değişiklik paketi ile  Türkiye Halklarının yeni, demokratik, hukuk devleti ilkelerine bağlı, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan çoğulcu bir anayasa talebinin ertelenmesine göz yummayacaktır. BDP, 12 Eylül günü, askeri darbe ürünü olan antidemokratik, otoriter, tekçi 82 Anayasası'na, Türkiye Halklarının İhtiyaçları gözetilmeden hazırlanan değişiklik paketi ile meşruiyet kazandırılmasına sessiz kalmayacaktır. Sandık başına gitmeyerek toplumsal barış ve adaletin toplumsal uzlaşıdan geçtiğini, toplumun tüm kesimlerinin görüş ve katkıları alınarak gerçekleştirilecek müzakerelerin ardından hazırlanacak sivil, demokratik, çoğulcu bir anayasanın tarafı olduğunu ortaya koyacaktı.”
-12 EYLÜL DARBECİLERİNİ YARGILAMAK İÇİN EVET-
AK Parti Batman Milletvekili Emin Ekmen, “Bu paket Türkiye’ye Demokraside sınıf atlatacaktır. Bağımsız ve Tarafsız bir yargı için ‘Evet.’ Statükoyu değil hak ve özgürlükleri esas alan bir yargı için evet. Parti Kapatan, Çocukları Cezaevine hapseden, Kürdüm demeyi cezalandırmış, düşünce ve örgütlenmeyi tehlikeli gören, Yargının demokratikleşmesi ve özgürleşmesi için evet. Çeteleri ve hukuksuzluğu değil demokrasiyi koruyan bir Yargı düzeni için evet. Yeni, sivil, çağdaş, özgürlükçü, demokratik bir Anayasa yapabilmek için evet.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunu açtığı için evet. Askerlerin gerektiğinde sivil mahkemelerde yargılanması, sivillerin de askeri mahkemelerde yargılanmayacak olması için Evet… Kadınlara, özürlülere ve çocuklara yönelik özel imtiyazlar için evet. Çocuk istismarının önüne geçilmesine evet… Darbecileri yargılamak yeni darbecileri heveslendirmemek için evet. Diyarbakır Askeri Cezaevinin gerçek faili, 12 Eylül Darbecilerini yargılamak için evet. Fişlemenin tarihe karışmasına evet. Yurt dışına çıkış özgürlüğünün genişletilmesine evet. İdareyle uyuşmazlıkta mahkemelerden önce basit ve ucuz hak arama için yani Kamu Denetçiliği Kurumu'nun kurulması için evet. Yüksek Askeri Şura kararlarıyla ordudan atılan insanların haklarını arayabilmeleri için evet. Grev hakkının önündeki engellerin ortadan kaldırılmasına evet. Aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olma, memurlara toplu sözleşme hakkının verilmesine evet. Devlet Memurları ve diğer kamu görevlilerine verilen uyarma ve kınama cezalarına yargı yolunun açılmasına evet. Emekli memurların da toplu sözleşmeden yararlanmasına evet… Ekonomik ve Sosyal Konsey'in anayasal güvenceye kavuşturulmasına evet… İnsanları, ekmekle özgürlük arasında tercihe zorlayan anlayışa son vermeye evet… Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçmeye evet… Gücün kanunundan, kanunun gücüne geçişe evet…”
-AKP BU PAKETLE TALEPLERİ ERTELİYOR-
BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız,“Demokratik rejimlerde Anayasalar toplumsal mutabakat belgeleridir. O ülkede yaşayan tüm farklılıkları, etnik, dini, mezhepsel yapıları gören, tanıyan ve tanımlayan bir çatıdır. Herkes o şemsiyenin altında koruma görür. Anayasalar elbise gibidir. O elbiseyi dikerken bunu giyecek kişinin nasıl ölçüsünü almak zorundaysan, onu giyecek kişinin hangi rengi, hangi kumaşı istediğini terzi sormak zorundadır. 100 kiloluk bir adama 60 kiloluk bir adamın ölçüsünü, dayatmak nasıl abesle iştigalse, Türkiye’de Kürtlere ve onları temsil eden partilere, sivil toplum örgütlerine, aydınlara, Alevilere sormadan, görüşmeden, onların önerilerini dikkate almadan bir Anayasa paketini hazırlamak da o kadar abesle iştigaldir. 1921, 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları yapım süreçlerinde toplumun asker ve bürokrat elit dışında hiç kimsenin düşüncesi dikkatte alınmadan yapılan bir askeri nizamnamedir. Olağanüstü dönemlerin ve koşulların ürünü oldukları için bunlar Anayasa adını hak etmezler. AKP hükümeti, 12 Eylül askeri nizamnamesi olan anayasayı kısmen düzenleyerek bu bayatlamış yemeği tekrar halkımıza servis etmeye 12 Eylül Kenan Evren Anayasasının ömrünü uzatmaya çalışıyor. Toplum 30 yıldır “Yeni, demokratik ve sivil bir anayasa” talebini haykırıyor. AKP bu paketle bu talepleri erteliyor, zamana yayıyor. Neden ‘Boykot’ diyoruz, neden sandığa gitmeyin diyoruz? Çünkü bu anayasayı yaparken sizlere ve bizlere sormadılar. Buna rağmen taleplerimizi söyledik, fakat bizi muhatap almadılar. Biz de diyoruz ki “ Bizi muhatap almayanı; halkımızı muhatap almayanları biz de muhatap almayacağız. Yani sandığa gitmeyeceğiz.”
-İNSANLAR ÖLÜYOR VE YİNE İNSANLAR TUTUKLANIYOR-
Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel, “Biz referanduma gitmeyeceğiz. Ne “evet” ne “hayır” diyeceğiz. Bir Anayasa değişikliği ve sekiz maddeden oluşan bir paket söz konusuydu. Bu da kesinleşti ve 12 Eylülde referanduma gidilecek. Sekiz maddenin hiçbiri bölgede yaşanan sıkıntıları, hem toplumsal hem de diğer konuları çözecek bir düzenlemeyi içermiyor. Daha çok iktidarın ve iktidar ile yargının arasındaki muktedir olma savaşı gibi gözüküyor. Bölgeyi yıllarca çatışma alanına dönüştürmüş iktidarlardan AKP’nin ne farkı var. Şu anda bölgede yine çatışma var. İnsanlar ölüyor ve yine insanlar tutuklanıyor. Hatta şu anda çocuklar, seçilmişler daha önce hiçbir iktidarın cesaret edemediği partinin belediye başkanları tutuklanıyor. Bizim için somutta değişen hiçbir şey yok. Biz ezildikten sonra, bölge demokrasi, özgürlükler, insan hakları konusunda bir düzenleme görmedikten sonra hangi parti olduğunun ve anayasadaki düzenlemelerin ne olduğunun bizim için bir önemi yok. Yapılan düzenlemelerin Kürt sorunun çözümüne, bölgede yaşanan sıkıntıların giderilmesine yaramadığını da tespit ediyoruz. Bundan hareketle ve büyük bir ihtimalle eğer bu sekiz madde üstünde; Seçim Barajı, Anayasanın ilk dört maddesine bazı düzenlemeler eklenmezse biz boykot edeceğiz.”
-HANGİ MADDE KİME NE ZARAR GETİRİYOR-
Batman Eski Milletvekili Ataullah Hamidi, “Referanduma evet diyeceğim. Çünkü bu 29 maddelik anayasa paketini incelediğimizde insanlara zararlı hiçbir şeyin olmadığını görüyoruz. Faydalı olan bir şeye “hayır” demek mantık dışıdır. Gönül arzu eder ki; Türkiye de yepyeni bir anayasa yapılsın. Bütün toplumun mutabakat sağladığı, özgürlükleri artırıcı 12 Eylülün izlerini silen bir anayasayı hepimiz istiyorduk. Günün şartları mutabakat sağlanmadığı için bugün önümüze 29 maddelik bir paket sunuyor. Bu paketi incelediğiniz de çocuk haklarından tutun, kadın haklarına, bireysel hukuk açısından bireysel hak başvurularına, hakem sisteminden, memurların sendikal haklarına kadar güzel değişimler getiriyor. Hangi maddesi kime ne zarar getiriyor, onu düşünmek lazım. 12 Eylül’ü yargılama imkânı getiriyor. Bundan böyle ihtilallerin yapılmasının da önü kesiliyor. Askeriye Genel Kurmay Başkanı, Meclis Başkanları yaptıkları bir yanlıştan dolayı yargılanabilecekler. Bunları topluma yararlı ve yeni bir kapının açılması olarak gördüğüm için ‘Evet’ diyorum.”
-BOYKOT NEDENİMİZ ÇOK AÇIK-
BDP Batman İl Başkanı Saadet Becerikli, “Bu konuda şu ana kadar tavrımız net. Boykot edeceğiz ve ani bir değişim olmadığı sürece de kararımız boykottur. Neden boykot edeceğimize dair yakın bir zamanda Batman ve ilçelerde vekillerimizin de katılacağı halk toplantılarında halkımıza bilgi vereceğiz. Boykot nedenimiz çok açık. 12 Eylül Anayasası değişiyor diye büyük bir iddia ile ortaya çıkan darbe anayasasını değiştiririm diyen AKP Kürt sorununa yönelik bir maddeyi oraya koymaması ve BDP’nin önerilerini hiçbir şekilde dikkate almaması dolaysıyla biz bu darbe anayasasının hiçbir şekilde tümden değiştiğine de inanmıyoruz. Bu anayasa; AKP’nin sadece kendi zihni yapısını güçlendirecek, sistemi güçlendirecek bir değişim olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla tavrımız da açık ve nettir. Aksi bir gelişme olmadığı sürece, Kürt sorunun çözümüne yönelik bir değişim yapılmazsa boykot edeceğiz ve referanduma gitmeyeceğiz.”
-POLİTİK AMAÇLARA HİZMET EDİYOR-
Petrol İş Sendikası Başkanı Mustafa Tekik,“Referandumlar, ‘çürüyenin, eskiyenin’ yerine çağdaşını ve güncellenmiş olanını gündemleştirme olgusu olduğuna göre, bu oylamaya genellikle ‘Evet’ yanıtı verilir, verilmelidir. Ancak, 12 Eylül cunta anayasasının kimi maddeleriyle ilgili yapılan ve halkoylamasına sunulacak düzenlemelerin ‘yamalı bohçaya’ döndüğü ve ‘kimi politik amaçlara’ hizmet edeceği gerçeği de gözardı edilmemelidir. Bu bölücü ve ayrıştırıcı olduğuna inandığım 12 Eylül Anayasasının tümden değiştirilmesini ve ülkemizdeki yetmiş milyon insanın, kendini içinde göreceği bir anayasa istiyorum. Örneğin ‘anadilde eğitim hakkı’ ve seçim barajının düşürülmesi konusu en temel insan hakkıdır ve bu konuyla ilgili bir düzenlemeye gidilmemesini gerici bir tutum addediyoruz. Ülkeyi totaliter ya da oligarşik bir yönetim tarzıyla ‘elde tutacak’ bir anayasa istemediğimizden dolayı bu referandumda ‘Hayır’ oyu kullanacağım. AKP' nin çağdaş, kapsayıcı ve demokratik bir anayasa çalışması olduğuna ikna olmuş olsam, elbette ki ‘Evet’ diyecektim ama belirttiğim nedenlerden ötürü ‘hayır’ diyeceğimi demokratik davranış biçiminin gereği sayıyorum.”
-BU ANAYASA YAMA TUTMAZ-
SES Şube Başkanı Deniz Topkan, “12 Eylül askeri darbesinin eseri olan 1982 anayasası üzerinde yapılan onlarca değişiklik, demokratikleşme yönünde köklü bir iyileşmeye dönüşmemiş, söz konusu anayasanın toplumsal meşruiyet kazanmasına yetmemiştir. Toplumsal beklentilerin ortaya çıkarttığı tüm imkânlara rağmen bu yönde bir yeni anayasa hazırlama fırsatı değerlendirilmemiş, atılan sembolik adımlardan geri dönülmüştür. Mevcut anayasanın yama tutmadığı bizzat iktidar partisi mensuplarınca defalarca dile getirilmiş olmasına rağmen benzer bir uygulama yeniden hayata geçirilmiştir. Geniş toplum kesimlerinin uyarılarına rağmen katılımcı bir çalışmaya yanaşmayan, sadece parlamento çoğunluğuna dayalı bir oylama mantığı ile referandum sürecine taşınan son paket anayasanın temel sorun alanlarına dokunmamaktadır. Yıllardı grevli toplu sözleşmeli bir sendika mücadelesi veren bizler bu anayasal değişiklikte de Toplu görüşme var grev yok gibi haklarımızı oylatacak bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Evetçi ya da Hayır’cı olmanın ötesinde Eşitlikçi, özgürlükçü, tümüyle yeni bir anayasa hazırlanması için bu oyunda yer almayacağız.”
-DEMOKRASİ İÇİN BİR FIRSATTIR-
Memur- Sen İl Başkanı Cahit Çekmen, “Devrim Anayasası, sadece bir ırkın (Türk) üstünlüğünü dayatmak için itina ile hazırlanmış ve her demokratik söylemi bloke etmeye yarayan tuzak maddelerle bezenmiş askeri vesayetin abidesi niteliğindedir. Sivil toplumu ayakta tutacak, yaşadığı topluma değer kazandıracak, yarınlara taşıyacak dinamik anlayış; haklının yanında, yanlışın karşısında olmaktan geçer. AKP veya başka bir parti tarafından gelecek her demokratik düzenlemeye partizan bir cepheden bakarak konuyu basit bir iç siyasi çekişme alanına çekerek anlamsızlaştırmasını doğru görmüyorum. Anayasa değişikliği paketi, ülkemize, insanımıza kemikleşmiş sorunundan kurtulmak, daha demokrat ve özgür bir Türkiye’de yaşamak, insanı ve haklarını esas alan bir devleti var etmek gibi bir fırsat vereceğine inanmaktayım. Yargı eliyle yapılan vesayetin son bulması, cuntacıların cezalandırılması, meclisin ülke yönetiminde daha etkin rol alması için yapılan değişiklik paketine; demokrasi, insan hakları ve özgürlükler adına sandıkta evet diyeceğiz. Memur sendikası olarak yıllardır toplu sözleşme ve grev hakkı istiyoruz. Bu son düzenlemede grev hakkı verilmezse de toplu sözlşeme hakkı verildi. Bu da biz memurlar için önemli bir kazanımdır. Ancak Anayasanın tamamının değiştirilerek sivil bir anayasanın hazırlanması ve hayata geçirilmesi konusunda demokratik mücadele yolları Memur-Sen tarafından sonuna kadar zorlanacaktır.”
-12 EYLÜLCÜLERLE HESAPLAŞILIYOR-
Eğitim Sen Şube Başkanı Salih Erol, “Anayasa değişiklik taslağında biz emekçilerin daha önce dile getirdiğimiz taleplerin hiçbiri karşılanmamıştır. Her ne kadar toplu sözleşmeden bahsediliyorsa bile içinde grev olmayan bir yasaya bizim onay vermemiz mümkün değildir. Bir tek emekçiler açısından değil, toplumun geniş kesimleri ve özellikle de Kürtler tarafından talep edilen değişiklikler de bu pakete yansıtılmamıştır. Her ne kadar bu anayasa paketi AKP tarafından çok kapsamlı bir değişiklik olarak kamuoyuna yansıtılmaya, 12 Eylül darbecileri ile hesaplaşılıyor gibi gösterilmeye çalışılıyorsa bile öyle olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu değişiklik sürecinin başta Kürt toplumu olmak üzere emek ve demokratik kesimler açısından kabul edilmezliğini göstermek açısından boykot oranının en yüksek düzeyde ortaya çıkması için çabalayacağız. Emekçiler o gün sandığa gitmeyerek demokratik hakkını oy kullanmamadan yana en güçlü biçimde göstereceklerdir. Kesinlikle referandum sürecini çok ciddiye aldığımızı ve buna göre bir çalışma yoğunluğu ve temposu içinde hareket edeceğimiz bilinmelidir. “Demokratik hakkımı kullanıyorum, sandığa gitmiyorum”, “Ne kadar boykot, o kadar demokrasi.” “Emek ve demokrasi mücadelesi için referandumu boykot ediyoruz” şiarıyla 12 Eylül’de sandıklara gitmeyeceğiz. Bu temelde tüm emekçileri boykot çağrımıza katkı sunmaya,  12 Eylül’de sandıklara gitmemeye, emekten yana demokratik bir anayasa mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.”
-SİVİL ANAYASA’NIN ÖNÜNÜ AÇACAĞI İÇİN EVET-
Saadet Partisi Batman İl Başkanı Mehmet Fırat,“12 Eylülde yapılacak olan referandumda hazırlanan paket yeterli olamamakla beraber oyumuz evet olacaktır. Bize göre bunun iki sebebi vardır. Biz Saadet partisi olarak bir cunta Anayasası olan mevcut anayasanın kökten değiştirmesini savunuyoruz. 72 milyon insanımızın kendisini içinde ifade edebileceği ideolojik terimlerden arınmış, hak ve özgürlüklerin önünü açan sivil ve katılımcı bir anayasanın yapılması en büyük arzumuzdur. İşte bu paketin ileride böyle bir anayasanın yapılmasına katkı sunacağı düşüncesiyle, ayrıca, geçici 15. maddenin kaldırarak 12 Eylül darbecilerin yargılanmasının önünün açılmasını sağladığı için oyumuz evet olacaktır.”
-AYDINLIKLA KARNALIK ARASINDA BİR SEÇİM OLACAK-
Ak Parti İl Başkanı Ziver Özdemir, “Referandumda vatandaşlarımız neden evet demeli. Referanduma ‘Evet’ demek dezavantajlı kesimler olan kadınlarımız, çocuklarımız, özürlülerimiz, yaşlılarımızın her alanda avantajlı olmalarına ‘Evet’ demektir. Çocuk istismarının önüne geçilmesine evet demektir. Fişlemenin tarihe karışmasına evet demektir. Yurtdışına çıkış özgürlüğüne evet demektir. 12 Eylül darbesini yapanların ve yardımcılarının hesap vermesine evet demektir, YAŞ kararıyla ordudan atılanların haklarını mahkemelerde arayabilmelerine evet demektir. Yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına evet demektir, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son vermeye evet demektir. Anayasa Mahkemesinin yapısının gelişmiş ülkelerdeki gibi çağdaş olmasına evet demektir, herkesin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmasına olanak sağlamaya evet demektir, tüm hâkim ve savcıların HSYK üyelerini seçmede söz sahibi olmalarına evet demektir. HSYK’nın ihraç kararlarının yargı denetimine açılmasına evet demektir. Aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olma imkânına evet demektir, grev hakkının önündeki engellerin kaldırılmasına evet demektir, memurlara ve emeklilere toplu sözleşme hakkının verilmesine evet demektir. Kısacası üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçmeye ‘Evet’ demektir. ‘Hayır’ cephesinde yer alan siyasi partiler ve STK’lar sadece AK Parti Hükümetine yani halkın iktidarına karşı oldukları için hayır demektedirler. Hayır diyenler 12 Eylül Darbe Anayasasının savunuculuğunu yapıyorlar ve kendi içlerinde çok yaman bir çelişki yaşıyorlar. Kısacası bu referandum aydınlıkla, karanlık arasında bir seçimin yapılacağı referandum olacaktır. Ya insanlarımız halka rağmen sürdürülen bu düzen devam etsin diyecek ya da bu yanlışlıklara dur diyerek aydınlığa doğru bir adım atılmasına ’Evet’ diyecektir.”
-İLERDE UTANIP SIKILMAMAK İÇİN EVET DİYECEĞİM-
Mazlum-Der Başkanı Murat Çiçek, “Anayasal değişikliklere ‘evet’ diyeceğim. Çünkü insanı merkezine almayan, baskıcı ve dışlayıcı bir anayasa ile yönetilmek istemiyorum. Benim de talebim sil baştan yeni bir anayasadır ancak bütüncül bir değişikliğin kapısı sadece mevcut değişikliklerin kabulü durumunda aralanacaktır bunu iyi biliyorum. Bu değişiklikler sayesinde var olan elit bürokratik yapı yıkılacak ve parlamenter demokrasi rahatlayacaktır. Referandumu boykot etmeyeceğim çünkü referandumlar doğrudan demokrasinin en güzel örneklerindendir. Referandumların sağladığı oy hakkından feragat etmek, kişinin bindiği dalı kesmesinden farksızdır.  Anayasal değişikliklere ‘Hayır’ demeyeceğim. Çünkü Ergenekoncuları, oy devşiricilerini ve kendisini bu ülkenin sahibi zanneden bir avuç elit bürokratı sevindirmek istemiyorum. 12 Eylülde Diyarbakır Cezaevinde işkence gören yakınlarımın hatıralarına saygısızlık etmek istemiyorum. ‘Hayır’ demeyeceğim çünkü ileride utanıp sıkılacağım bir hataya düşmek istemiyorum.”
-PAKETİN DESTEKLENMESİ GEREKİR-
Batman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Teymur, “Mevcut anayasa değişiklik paketi, bölgemiz ve toplumumuzun özlediği anlamda, baştan aşağı yeni bir anayasa talebini yansıtmamakla birlikte mevcut reel politika koşullarına göre olumlu düzenlemeler getirmektedir. Siyaset ve siyasetçinin hareket alanını genişleten, siyaset ve milli irade üzerindeki vesayeti kaldırmayan ama hafifleten ve önümüzdeki yıllarda yapılabilecek değişikliklere imkân sağlayan bu paketin referandumda desteklenmesi gerekir. Bundan sonra ise hükümet üzerinde yeni bir anayasa için tüm toplum kesimleri baskı yapmaya devam etmelidir. Bizim beklentimiz tüm toplum kesimlerinin eşitlik ve adalet taleplerini barındıran, darbe hukukundan arındırılmış, özgürlükçü ve demokratik bir anayasanın bir an önce ve tüm toplum kesimlerinin uzlaşmasıyla hayata geçirilmesidir. Unutmayalım ki demokrasisi gelişmeyen ülkelerin ekonomik kalkınmaları da sağlıklı ve sürekli olamaz.”
-DEMOKRATLARI EVET DEMEYE DAVET EDİYORUM-
Batman Eski Ak Parti Milletvekili Mehmet Nezir Nasıroğlu,“Anayasa değişikliği referandumunun en önemli özelliği 12 Eylül darbe uygulamalarıyla hesaplaşmadır. Bu nedenle  tüm Demokratları hiçbir komplekse katılmadan ‘Evet’ demeye davet ediyorum. Muhalefet bazı eksiklikleri bahane ederek sırf Ak Parti bunu başardı diye karşı çıkıyorlar. Böylesine politik kıskançlığa gerek yok, bu Türkiye'nin demokratikleşme meselesidir. Ak Parti bu Anayasa'yla solun yapmaya cesaret edemediği özgürlükçü ve Demokrat bir Türkiye'yi gündeme getiriyor. 12 Eylül'ün yarattığı zulüm biliniyor, Diyarbakır cezaevinde yaşananlar unutulmadı, Türkiye'de gencecik insanların idamı unutulmadı. Yeni Anayasa bütün bunların hesabını sormak için yola çıkıyor, elbette eksiklikler olabilir. Bu eksiklikler ilerde düzeltilebilir. Bu arada Demokrasi için bir kapı aralanması buna hepimizin evet demesi gerekir. Kaldı ki, AB sözcüleri de bu değişiklikleri önemli bir devrim sayıyor ve destekliyor. Geçici 15. madde ile darbecilerin dokunmazlık zırhı kaldırılıyor. Bu anayasanın getirdiği özgürlükler Ak Parti için değil millet içindir yarın bir başka hükümet  uygular. Demokrat olmanın ve sivilleşmenin gereği için bu Anayasaya ‘Evet’ demek boynumuzun borcudur. “
-AK PARTİ MUTFAĞINDA HAZIRLANMIŞ BİR ANAYASA-
CHP Parti Meclis Üyesi Hüseyin Yaşar, “Referandumda ‘Hayır’ diyeceğiz. Çünkü bu anayasada Kürtlerin temel hak ve özgürlükleriyle ilgili hiç bir metin yoktur. İşçi, esnaf, köylü, memur, emekli, çalışanlar bu anayasada yoktur. Bu anayasa da Recep Bey kendine yandaş yargı oluşturmak ve yüce divan korkusu sardığı için AK Partinin mutfağında hazırlanmış olduğu bir anayasadır. Yetim hakkı yiyenlerin, naylon faturacıların, hayali ihracatçıların, ihaleye fesat karıştıranların, kalpazanların hazırlamış oldukları kendilerini kurtarmaya yönelik yaptıkları anayasa paketine ‘Hayır’ diyeceğiz.”
-DARBE ANAYASASI’NDA BİR GEDİK AÇACAK-
Sağlık-Sen Şube Başkanı İbrahim Kara, “12.Eylül.2010 tarihinde ülke genelinde referanduma sunulacak olan yeni Anayasa maddelerinin içerik  itibariyle bölge insanımızın hak ve özgürlüklerinin ve  toplumsal barışın tesis edilmesi noktasında ihtiyaçlara cevap vermediği gibi, Memurlar için grev hakkı getirmediği  gerçeği ortadadır. Ancak ülke tarihinde ilk darbe niteliği taşıyan 1960 askeri darbesi ile başlayan vesayetçi zihniyetin  hayatımızı zorlaştıran ve her konuda gerilememize neden olan, son olarak ta 1980 askeri darbe anayasasının kabul edilemez olgusu herkesin ve her kesimin malumudur. Sosyal katmanlarda, her platformda hak ve özgürlüklerin önünde adeta bir set halinde duran darbe ürünü anayasanın derhal değiştirilip, yerine yeni demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğu hususu sürekli dillendirilmektedir. Ancak Referandumun ideolojik bir hesaplaşmaya, kutuplaşmaya ve partiler arası kısır çekişmelere,  ayrıca mevcut partilerin referandumu adeta siyasi ders verme arenasına çektikleri hususunu üzülerek izlemekteyiz. Yukarıda sıraladığımız hiçbir emel, hiçbir gerekçe önümüzdeki fırsatın kaçırılmasını gerektirecek kadar güçlü olmamalıdır. Referanduma sunulacak Anayasa maddelerinin yetersiz olduğu hususu doğru,  ancak bu maddelerin doğru olmadığı anlamına gelmemelidir. Ülkede demokratik bir gelecek, özgür bir ortam ve kalıcı bir barış adına, tüm eksikliklerine rağmen darbe anayasasına bir gedik açacağı gerçeğinden hareketle, yeni demokratik bir anayasanın ümidiyle 12 Eylül’de referanduma ‘Evet’ diyeceğiz.”
-REDFERANDUM İÇİN SANDIĞA GİTMEYECEĞİZ-
Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Übeyit Akyıldız, “Ülkede yapılacak referandum; Demokratikleşmeyi mi getirecek? Sosyal ve siyasal serbestliği mi getirecek? Kürt dili ve kültürü Anayasal düzenlemeyle yasal güvenceye mi alınacak? Her gün onlarca Kürt ve Türk gencinin ölümü ile sonuçlanan ve onlarca annenin gözyaşına sebep olan ve 30 yıldır süren bölgedeki çatışmalı ortamı barışla mı sonuçlandıracak? Elbette ki Kürtlere hiçbir şey yok. Bu nedenle ne ‘Evet’ ne de ‘Hayır’. Referandum için sandığa gitmeyeceğiz.”
-KONU SİYASİ BİR DÜZLEME ÇEKİLİYOR-
Batman Baro Başkanı Yusuf Tanrıseven, “Son Anayasa değişiklik paketini, belki de hukukçulardan başka herkes tartıştı. Bütün yasaların kaynağı olan Anayasadaki değişiklik hukuki bir mesele olmasına rağmen, üzülerek konunun siyasi bir düzleme çekildiğini görüyoruz. Darbe ürünü olan 1982 Anayasasının değişmesi gerektiği ve bu topluma bir kaç numara küçük geldiği konusunda herkes hemfikir. Daha önce Anayasanın birçok maddesi değiştirildi. Ancak bu çözüm olmadı. Son değişiklik paketi toplumun beklentilerini karşılamaktan çok uzak… Ayrıca muhalefet partilerinin pakete karşı çıkarken öne sürdüğü gerekçeler yabana atılabilecek şeyler değil. Bu nedenle Anayasanın bir kısmı yerine tamamının değiştirilerek, özgürlükçü ve yeni bir Anayasa yapılması çok daha güzel olurdu. Ancak içinde bulunduğumuz konjonktürde bunun olması ihtimal dâhilinde gözükmüyor. Referanduma gelince; benim kendi şahsi fikrim olarak, mevcut Anayasayı özgürlüklerin önündeki bir duvar gibi görüyorum. Bu duvardan bir tuğla dahi eksilirse bu toplumun yararına olacaktır. Paketin içinde Kürtleri doğrudan ilgilendiren bir madde bulunmamasına ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak da olsa, oy kullanmaya gidilmesi taraftarıyım. Yukarıda belirttiğim bütün çekincelerime rağmen ben ‘Evet’ oyu verilmesi taraftarıyım.”