Önceki günden devam

Önceki gün yaptığım değerlendirmede, tüm yerel ve genel seçimlerde siyasi partilerin çok büyük savurganlıklara imza attığına dikkat çekerek, bunun ağır faturasını her zaman milletçe ödediğimiz gerçeği üzerinde durmuştum.

Siyasal partilerin tanıtımları-posterler, bayraklar, afişler, broşürler vs- için yaptıkları yüklü harcamaların toplumumuz tarafından sorgulanması gerektiği görüşünü savunmuştum. Toplumumuz kendini değiştirmedikçe Allah da onları değiştirmez gerçeğine de ayetle dikkat çekmiştim.

Bir günlük değerlendirme ile meramımı tam anlatamamıştım. Nevroz Bayramı geldiğinden, bir gün gecikme ile seçim savurganlığı üzerinde durmak ve toplumuma karşı görevimi yapmak istiyorum.

Saygıdeğer Okurlar, ucuz soğan ve patates için tanzim satışların yapıldığı bir ülkede, partilerin yaptıkları yüklü harcamaları sorgulamadığımız takdirde, yanlışlara devam edilecektir...

Evet, sözüm akıl sahiplerinedir. Demokratik seçimler için siyasal partilerin kendilerine ifade etmelerine olanak sağlanmasına itirazım yoktur.

İtirazım, kimselerin savurganlığı sorgulamamasınadır...

**

**

Her zaman şunu iddia ediyorum; partilerin bayrak, flama, afiş sayılarının artması, seçmenlerin fikirlerini, düşüncelerini, bakış açılarını değiştirmez...

Örneğin 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde hangi siyasi partinin belediye başkan adayının daha büyük ve daha fazla posterinin olması, seçmenlerin oylarını etkilemez...

Kim aksini ileri sürüyorsa onlarla her zeminde tartışmaya hazırım...

Elimde kalem tuttuğumdan bu yana seçimlerde ve liderlerin gezilerinde büyük harcamalarla kullanılan dev posterleri akılsızlık olarak değerlendiriyor ve ısrarla bu görüşümü dillendiriyorum.

Yerel ve genel seçimler için yapılan harcamaları sorgulamamız gerektiği gibi, hangi partiler ülke yönetiminde söz sahibi olurlarsa olsunlar, ayrım gözetmeksizin devlet ricalinin-üst düzey devlet yöneticilerinin bazı kentleri ziyaretlerinde yapılacak savurganlıkları da sorgulamalıyız.

Çocukluğumdan beri tanıklığını yaptığım kentimizden örnekler sunabileceğim savurganlıklar var.

Bir Başbakan veyahut üst düzey yöneticiler, bir siyasi partinin genel başkanı kentimize gelecek diye günler öncesinden hazırlıklar yapılırdı. Kentin pek çok yerini dolaştığımda, onların dev fotoğrafları/posterleri ile karşılaşırdım.

Yol boyunca yan yana yapılmış sayısız billboardlardaki büyük boy posterlerine baktığımda hep yapılan savurganlığı düşünürdüm…

‘Yazık değil mi harcanan paraya, yapılan savurganlığa’ diye düşünmeden edemezdim hep…

**

**

SEÇMENLER POSTERLERE OY VERMİYOR...

Vallahi hangi partinin genel başkanı, hangi hükümetin başbakanı olsa düşüncem değişmez, eleştiririm ve aynı duygulara kapılırım…

Ne hakla ve hangi mantıkla bu yanlışlara imza atılıyor?

Evet, bir kere daha açıkça ifade ediyor ve sorgulamamız için soruyorum; bulvarlarda, caddelerde vs zeminlerde asılan yüzlerce dev posterler, seçmenlerin bakış açılarını değiştirir mi?

Yüzlerce ve belki de binlerce X partisinin bayrakları ile cadde ve sokakları süslediğinizde, halkın o partiye olan güven ve sempatisi mi artıyor?

Daha önce ifade etmiştim, yine açıkça belirteyim; parti ve aday tanıtımları, reklamları için yapılan büyük harcamaların, halkı enayi yerine koymak anlamına geldiğine inanıyorum.

Asılan dev fotoğraflar, posterler, afişler, bayrakların seçmenlerin düşüncelerini değiştirdiğine inanılıyor. Falanca partinin belediye başkan adaylarının dev fotoğrafları ve afişlerinin halkın düşüncesini değiştirdiği düşüncesi, bence halkı geri zekalı olarak saymaktan başka anlama gelmez…

Şu gerçeğe açıkça inanıyorum; eğer örneğin X partisi, Batman’da veya bölgede hiçbir adayının tek kare fotoğrafını çekip büyüterek etrafa asmazsa, tek bir sokağı parti bayrakları ile donatmazsa, yine de üç aşağı beş yukarı aynı oyu alacaktır. Çünkü seçmenler adayların kara kaş ve gözleri için oylarını kullanmıyorlar…

Aynı şey diğer partiler için de geçerlidir. Seçmenlerin belki yüzde biri görsel harcamalardan etkilenerek oyunu kullanabilir.

Öte yandan partilerin bayrak ve afiş çalışmaları kin ve nefrete, gerilime, düşmanlığa, her an silahlı çatışmalara da neden oluyor.

Bu nasıl anlayış, bu nasıl halkı etkileme yöntemidir? Eğer toplumu etkileme adına, örneğin projeleri tanıtan fotoğraf, afiş veya tanıtım malzemeleri olsa bir şey demeyecektim. Oysa adayların devasa posterleri ve partilerin bayrakları için harcama yapılıyor.

Yazıktır, günahtır. Hangi parti, hangi lider, hangi yönetici olursa olsun onlar adına yapılan bu tür savurganlıklar yanlıştır…

Sahi değirmenin suyu nereden geliyor dersiniz? Devletin bütçesinden, yani yetimin, öksüzün, yoksulun payının olduğu hazineden bazı siyasi partilere trilyonlarca liralık seçim yardımının yapıldığını biliyoruz. Neden bunun hesabını sormuyoruz? Partiler, gönüllülerin harcamaları ile kendilerini topluma anlatmalıdırlar bence. Partilere seçim yardımı yapılmasına şiddetle karşıyım. Eğer bütçeden verilen yardım parasında benim payım varsa, hakkımı helal etmiyorum…

Partilerin bu anlamsız gövde gösterileri için benim saf seçmenlerim her gün bir yerleşim yerinde kapışırken, her yerde afiş ve bayraklar için kavgalar yaşanırken, neden bunu akıl melekesiyle düşünmeyiz?..

Madem durum budur, niçin bu kadar yüklü miktarda masraflar yapılıyor? Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkının da olduğu bütçeden niçin trilyonlarca lira seçim gösterişi için ayrılıyor?

Sonuç olarak ülke genelinde artık bu gidişata ‘dur’ diyecek duyarlı insanların, gidişatı sorgulayacak politikacıların ortaya çıkmalarını diliyorum.