** Partisinin Ağustos ayı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Milletvekili Ziver Özdemir, gündemi değerlendirdi. Özdemir; “Sayın Erdoğan’ı öyle bir hale getirdiler ki, özellikle bölgemizde düşmanlaştırıyorlar” dedi.

** Çözüm sürecine de dikkat çeken Özdemir: “Keşke HDP kendi elinde olsa şu anda bölgede akan kan akmamış olsa. Keşke en tepedeki insanlar sözün ve oyun ne kadar kıymetli olduğunu, silahın mermisinden ne kadar güçlü olduğunun farkında olsalar” diye konuştu.

“EVLATLARIMIZIN KANI AKIYOR”
Hafta sonu Kültür Merkezi’nde yapılan Ak Parti Batman İl Teşkilatının Ağustos ayı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına Milletvekili Ziver Özdemir, İl Başkanı Diyaettin Uçar, İlçe, Kadın ve Gençlik Kolları Başkanları, Ak Partili Belediye Başkanları, Meclis üyeleri ve partililer katıldı. Toplantıda partililere seslenen Milletvekili Ziver Özdemir, ufukta erken seçimin gördüğünü söyledi. Özdemir: “7 Haziran seçimlerinde bir sonuç çıktı. Bu sonuçta da iktidar olmadık ama Meclis’in en fazla oy aldığı parti olduk. Üst akılla, üst projeyle Türkiye’ye dayattılar. Kısmi de olsa başarılı oldular. Hemen akabinde ne gelecekti. Şu anda içinde bulunduğumuz maalesef gençlerimizin, evlatlarımızın, kardeşlerilmizin kanlarının döküldüğü bir alana doğru kaydırdılar bizi. Yanı başımızda Irak, Suriye yanıyorken bu ateş içine Türkiye’yi nasıl katarız diye çalışıyorlar” dedi.

“ERDOĞAN, DÜŞMANLAŞTIRILIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgede düşmanlaştırıldığını belirten Özdemir, şöyle devam etti: “Birileri Sayın Erdoğan’ı öyle bir hale getirdiler ki özellikle bölgemizde düşmanlaştırıyorlar. Partili olan olmayan, tüm bölge insanlarına bu soruyu soruyorum; 13 yıl önce bu bölgede yaşayan insanların ekonomik refahından tutun eğitime, sağlığa, istihdama, sanayileşmeye kadar 13 yıl önce bugünü kıyaslayın. Daha önceki liderler ile Cumhurbaşkanımızı kıyaslayın. Diyarbakır’da 2005’te ‘Bu sorun benim sorunumdur’ dediğinde daha sonra pratikte atılması gereken adımları attığında demokratikleşme, milli birlik projesi ve çözüm süreciyle tüm yurttaşların eşitlik mantığıyla ortaya koyduğu bu hizmetlere bugün 12-13 yaşındaki çocuklara ‘katil Erdoğan’ diye bağırtan insanların biraz vicdanların sızlaması gerekiyor.”

“MESELE; HALK VE BATIL DAVASIDIR”
Milletvekili Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeşlik projesinin mimarı, ‘Gerekiyorsa baldıran zehiri içerim, gerekiyorsa canımı feda ederim’ diyen insanı Kürt halkıyla karşı karşıya getirip, düşmanlaştıran bir mantığa maalesef hepimiz şahit oluyoruz. Sonuç budur. Sayın Cumhurbaşkamızın dediği gibi halk ve batıl davasıdır. Mihenk taşı budur. Siyasi literatürde ne derseniz deyin, asıl mesele bu.
Önümüzde bir erken seçim gözüküyor. Sayın Başbakanımız diğer dört partiyle konuyu masaya yatırdı. Çok nezaketli, çok etik davranarak tüm partilerle görüştü. Amaç üzüm yemekse üzüm yenilir, ama amaç batıl örnekse iş başka boyuta gelir. Bunların istediği Türkiye tek başına istikrarlı bir yönetim sürdüremesin. Sorun çözücü olmak istiyorsanız önünüzde bir hükümet ortaklığı meselesi var. Bunları çözmelisiniz.”

“HDP KENDİ ELİNDE DEĞİL”
Konuşmasında çözüm sürecine de dikkat çeken Özdemir: “HDP’yi bir şekilde anlarsınız. Çünkü HDP kendi elinde değil. Keşke HDP kendi elinde olsa şu anda bu bölgede akan kan akmamış olsa. Keşke en tepedeki insanlar, sözün ve oyun ne kadar kıymetli olduğunu ve silahın mermisinden ne kadar güçlü olduğunun farkında olsalar. Çünkü silahla çözemeyeceğiniz çok büyük problemleri siz siyasetle, sözle, oturarak, konuşarak, anlaşarak yapabilirsiniz. Bu sorunları çözebilirisiniz. Maalesef HDP’li yetkililer o sorumluluğun altına girmiyorlar. 4 yıl boyunca ‘çözüm sürecinin mimarı biziz’ dediler. ‘AKP’liler bu sorunu çözmek istemiyor’ dediler. AK Parti adım adım çözüm sürecini milletin huzuru için hep sürdürdü. Ama HDP, hep kaçamak yaptı. Bugün sesleri çıkıyor mu? Çünkü silahın sesi duyulduğunda siz demokrasiden bahsedemezsiniz” diye konuştu.

“BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR”
Özdemir, şöyle devam etti: “Peki bu kadar insanın kanı aktığında hepimizin yüreği dağlandığında yarın öbür gün nereye gideceğiz, 50-100 bin insanımızı birileri öldürtürse de netice nereye gdecek. Yine konuşmaya geleceğiz, yine siyasete geleceğiz, yine huzura ve barışa geleceğiz. Madem ki bu temel ihtiyaçtır bu kadar insanın ölümü niye? Niye bu ölümlerin karşısında dimdik durmuyoruz ve bunları yapmayın etmeyin diye tavır koymuyoruz. Siyaset bu kadar basiretsiz midir, bu kadar güçsüz müdür? En küçük parti 6 milyon insanın desteğini almış. 6 Milyon insan sokaklara dökülürse hangi güç olursa olsun terör örgütü de olsun diğer bir siyasi partiyle bağı olsan ne örgütü olursa olsun bu insanlar ‘hayır ben istemiyorum’ dediğinde hiç kimse bu memleke silah sıkamaz. Bunların örnekleri çok var. İspanya’da aynı şekilde oldu, sokaklarda binlerce insan döküldü ve ETA durdu. Herkesin bu işte fedakarlık yapması lazım. Bu memleketin barışa ve huzura ihtiyacı var. İnsanları bir birine öldürterek elinize ne geçecek? Gelin oturalım, bu problemi çözelim. Siyasetçiler elini taşın altına koysun.”

Editör: TE Bilişim