*70 Yıl önce Batman’ı Batman yapan ilk petrol mühendisleriydi. Cevat Eyyüp-Melika Taşman çiftinden Türkiye Petrolleri Batman Bölge Müdürlüğü ilk Personel Müdürü Mithat Akyürek’ten ABD’li sondörlere kadar ‘iz’ bırakan petrolcülerin o ilkel şartlarda ‘kara altın’ın öyküsünü gelin birlikte okuyalım.

*TÜPRAŞ Rafinerisi ile Türkiye Petrolleri tesislerine komşu olan Akyürek mahallesinin isminin TPAO’nun ilk Personel Müdürü Mithat Akyürek’in soyadından geldiğini acaba kaç Batmanlı biliyor?

DEVELERLE KÖMÜR NAKLİYATI

‘Kara altın’ petrolün bir bölümü kömüre dönüştüğü dönemlerde Batman-Mardin il sınırındaki Basbirin-1 sondaj kuyusu çevresinde kömür çıkaran petrol mühendislerinin fedakarlıklarına tek kelimeyle şapka çıkarılır. 1930’lu yılların başında bu coğrafyada yolun olmadığı dönemlerde; o petrolcüler tek kelime ile tarih yazmışlar.

Basbirin-1 sahasında kömürü keşfeden petrolcüler, develerle nakliyat yapmış. Kıvah köyü kampında MTA’nın ilk Genel Müdürü İhsan Nuri Berent petrolü keşfeden Cevat Eyyüp-Mehlika Taşman çiftiyle zor şartlarda görev üstlenmişler. Petrolcülerin ilk evi Kivah’taki derme-çatma yapı olmuş. Petrolcü Celil Usta ve kuleyi koruyan jandarmalar, meşe ağaçlardan gözükmeyen ormanı adeta mesken tutmuş.

Basbirin köyü o dönemler nahiyeymiş. Kivah köyü de nahiyeye bağlı küçük bir yerleşim birimiymiş. Petrolü orada keşfeden ilk petrolcüler, Türkiye’ye ilk 40 tonluk kamyonu 1934’lü yıllarda getirtmiş.

UNUTULMAYAN PETROLCÜLER

Midyat-Basbirin’de yeterli petrol rezervine ulaşamayan o petrolcüler ,Raman ve Batı Raman’ı 1947’li yılların başında keşfetmiş.

Kara altının fışkırdığı Raman dağı, 1950’li yılların başında petrolcülerin yüzünü güldürmüş. Cevat Eyyüp-Melika Taşman çiftiyle birlikte Fuat Arpacı, Abdurrahman Durukal, Mithat Akyürek ve Nuri Çankaya günlerinin çoğunu o petrol dağında geçirmiş.

Batman 14 haneli İluh’ken ABD’li sondörler, bu şehrin temelini atmış. Türkiye Petrolleri’nin sitesi petrolcülerin eseridir. 1950’lilerin başında yıllık toplantısını Raman dağında yapan Türkiye Jeoloji Mühendisleri bu şehre kimlik kazandırmış bir yerde. Melika Taşman, zamanının büyük bölümünü geçirdiği Raman’dan ayrılmamış. Uçakla geldikleri Diyarbakır’dan Raman dağına gelirken, bozulan arabaları saatlerce yolda kalmış petrolcülerin.

MAYMUNE KAMPINDA YILBAŞI GECESİ

1943’ün Yılbaşı gecesini Maymune kampında kutlayan o petrolcüler arasında ABD’li Samuel Russell ve Cevat Eyüp Taşman da yer almış.

Yokluğun olduğu dönemlerde Enerji İşletmeler Bakanlığı’nı da yapan Celal Bayar, Cevat Eyüp Taşman ve MTA Genel Müdürü Hadi Yener’le sürekli irtibat halindeymiş.

Ülkedeki petrolün yüz güldürdüğü dönemlerde; dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü Batman’a 2-3 kez gelmiş.

3 Mart 1948 tarihinde DDY Batman istasyonuna adım attığında İnönü’yü petrolcüler ağırlıklı kalabalık bir heyet karşılamış. Beşiri Kaymakamı ve Siirt Valisi’nin bulunduğu heyet; DDY istasyonunda brifing almış.



PETROLCÜLERİ ALNINDAN ÖPEN CUMHURBAŞKANI

Dönemin Cumhurbaşkanı İnönü, MTA Genel Müdürü İshan Ruhi Berent’i 3 Mart 1948 tarihinde ziyaret ettiğinde; onu kutladığı gibi soluğu Maymune boğazındaki küçük rafineride almış.

Günümüzde Batman-Hasankeyf karayolunun önünden geçtiği o eski küçük rafinerinin izlerini görebilmek mümkün. ABD’li Mankiyeviç, İnönü’ye rafineri hakkında bilgi verirken; ilk petrolcüler bayram havasının yaşandığı o petrol sahasında gelen konuklarla tarihte ‘iz’ bırakan fotoğraf karelerinin objektiflerine poz veriyor.

RAMAN VE MAYMUNE’YE GELEN KONUKLAR

Raman dağındaki petrol ülkenin ilk rafinerisini kurulduğu Batman; geçmişte Bakan ve üst düzey bürokratların uğrak yeriymiş. İsmet İnönü’nün gezisinin ardından İşletmeler Bakanı Cavit Ekin, dönemin Milletvekilleri İhsan Soyak, Cevat Adıgün, Nihat Erim, Maymuniye boğazında karargah kurmuşlar.

1949 Yılında dönemin Başbakanı Hasan Saka da Batman’ı ziyaret edenlerin arasında yer almış. Başbakan Saka, Batman DDY garında Siirt Valisi Turgut Başkaya tarafından karşılanmış. İlk rafineriyi merak eden Başbakan Saka, ABD, Polonya ve Alman petrol mühendislerinden bölgenin petrol durumu hakkında geniş bilgi almış.

1950 Yılında bu kez Başbakanlık görevini yapan Prof. Şemsettin Günaltay, Raman’a çıkarma yapmış. Siirt Valisi Turgut Başkaya, Beşiri Kaymakamı ve İşletmeler Genel Müdürü Münir Birsel, karşıladıkları Başbakan Şemsettin Günaltay’a; Batman ve yöresindeki ‘kara altın’ın durumunu özetliyor.

Başbakan Günaltay, Raman kampında o dönemin çalışanlarından Muhittin Eren, Hüseyin Kapucu, Fikret Kıraner, Rauf İrem ve Mithat Akyürek’e sesleniyor;

“Siz petrolü çıkarın, biz size her türlü imkanı yaratalım.”

Kısacası; kara altının başkenti Batman’daki eski petrolcülerinin fedakarlıklarını unutmamak gerek. Bu şehir eğer bugünlere gelmişse; o eski petrolcüler sayesindedir.
İşte petrolcülerin unutulmayan hikayelerinden bir kesit.

ABD’Lİ MÜHENDİSE TAŞLI RAPOR!
Batman-Mardin İl sınırındaki Midyat ilçesinin Basbirin köyü ilk petrol kuyusunun kazıldığı yerleşim birimidir.
Kuyuda çalışan Midyatlı Muhittin Eren, belleklerde iz bırakan bir anı bırakmış geride. Eren, iş bulamayınca bir anda kendisini ilk petrol emekçileri arasında bulan Eren, bir gün sondaj kulesinin başındayken ABD’li petrol mühendisinin denetimiyle karşılaşıyor.
ABD’li mühendis beraberindeki tercümanla birlikte Eren’e söylüyor;
“Bugün sondaj kuyusuna kaç kesing boru bırakıldı?”
Kağıt-kalemin olmadığı o yıllarda merhum Eren, cebindeki bir avuç dolusu küçük taş çıkartıp sondaj kuyusuna indirdikleri kesing boru sayısını gösterince; ABD’li mühendis şaşkınlığı üzerinden atıp soruyor;
“Böyle dürüst emekçilerle bu coğrafyada daha çok petrol buluruz.”

PETROL LEKESİ UĞURDUR
3 Mart 1948 Yılında Batman DDY Gar’ına gelen ünlü konuk, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ymüş. 2. Dünya savaşından sonra Türkiye’nin umudu yerli petrol olmuş.
İnönü, ilk petrol rafinerisinin Batman’a kurulması için bütçeden ciddi kaynak ayıran Cumhurbaşkanı olmuştur.  1947 Yılında Raman dağındaki 8 nolu petrol kuyusunda ‘Kara altın’ fışkırınca o sahayı görmek için trenle Batman’a gelen İnönü, eşi Mevhibe ve kızı Özden’in de bulunduğu kalabalık heyetle, soluğu Raman dağında alıyor.
Raman-8 kuyusunda petrolü inceleyen Cumhurbaşkanı İnönü, petrol damlasının elbisesine değdiği Mevhibe hanıma seslenmiş; “Bir şey olmaz hanım. O petrol lekesi uğurdur uğur. Yıllarca hasret kaldığımız petrolü de nihayet bulduk.”

PETROLÜN KOKUSUNU İÇİNE ÇEKEN BAŞBAKAN
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Raman sahasındaki incelemelerinin ardından Ankara’da heyetler bir bir Batman’ı keşfetmek için yollara düşmüş.
1949’da ‘Kara altın’ı görmeye gelen önemli konuk ise Başbakan Hasan Saka olmuş.
Batman DDY istasyonunda karşılanan Saka, Maymuniye boğazındaki pilot rafineriyi de görmüş.
1950 Yılında ise dönemin Başbakan’ı Prof. Şemsettin Günaltay’ı, Siirt Valisi Turgut Başkaya, Beşiri Kaymakamı ve MTA Genel Müdürü İhsan Ruhi Berent karşılamış.
Yağışlı bir günde kalabalık heyetle Maymuniye boğazında 1600 metre derinlikte çıkarılan petrolü yakından görebilmek için kuyunun başına geçen Başbakan Günaltay, gördüğü manzaraya dayanamayıp avucunun içine aldığı petrolü çevresindekilere gösterip seslenmiş;
“Bırakın doyasıya petrolümüzü koklayın. Bu sevindirici gelişme karşısında petrolü koklamamak olur mu? Petrolümüzün kokusu bana en güzel kokuyu verdi.”

KOÇERO’YA MAAŞINI VEREN MÜHENDİS!
1970’li yılların başına kadar Garzan ve Mağrip sahalarında görev yapan eski Jeoloji Mühendisleri arasında Enerji Bakanlığını yapan isimlerden biri de Esat Kıratlıoğlu’ydu. O dönemler her ne kadar adı ‘Eşkiya’ lakabıyla anılsa da adil bir eşkiyaydı aslen Kurtalanlı Koçero.
Robin Hood gibiydi Koçero. Zenginden alıp fakire veren Koçero, bir gün Mağrip petrol sahasına giden Kıratlıoğlu ve beraberindekilerinin yolunu kesiyor.  Koçero, petrol mühendislerinin maaşlarını dargelirli köylülere dağıtıyor. Eski Bakan Kıratlıoğlu, bir gerçeğin altını çiziyor;
“Koçero adil bir eşkiyaydı. Haksızlığa uğrayanların yanındaydı. Maaş aldığımız gün zor durumdaki köylülere yardım etmemizi sağlıyordu. Bir de işsiz kalan köylüleri getirip sondaj kuyularında çalıştırılmasını istiyordu. Bizde Koçero’nun isteklerini yerine getiriyorduk. Çünkü o adil biriydi. Haksızlığa uğrayanların hep yanındaydı.”

DDY GAR’I DUYGU SELİ OLURDU
1947 Yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde Batman-Kurtalan güzergahına uzanan DDY rayları; Batman Gar’ına önemli konukları taşımış. Karayollarının yetersiz olduğu o dönemler Batman’a ulaşmanın tek adresi tren’di. Hava yolunun henüz bitmediği o yıllarda üst düzey bürokratlar ve ABD’li petrolcüler, şimdi ki DDY Gar’ında karşılanırdı.
Şıklık ve zerafetleriyle dikkat çeken dönemin petrolcülerinin seyahat durağı olan DDY Batman Gar’ının duygu seline dönüştüğünü de anımsatıyor Kıratlıoğlu;
“O Gar’ın dili olsa da konuşsa. Petrolün bulunduğu ilk yıllarda gelen konukları karşılamak için günümüzün çoğu o istasyonda geçerdi. Yeni petrolcüler gelirdi, görevlerini tamamlayıp ayrılanlar için de hüzün dolu günlerimiz olurdu. O Gar bir yerde petrolcülerin Gar’ıdır.”