*Bir şehir 30 yılda anca bu denli gelişir, büyür. Petrol şehrinin eski karelerine bakıldığında bir kentin ancak bu kadar hızlı büyüdüğüne tanık olursunuz. 1955 Yılında 150 haneli ‘Belde’likten 2017’de ‘Büyükşehir’e aday şehir’ petrol kentinin dününe dair kareler düşündürtüyor.

*GAP, Belde ve Gültepe gibi büyük semtlerin olmadığı bir dönemler, Batman’ın çeper’i sayılan bölgelerde sadece küme evler vardı. Kentin etrafını saranlar ise göçerlerdi. Göçerlerin o besi çiftliklerinin yerini şimdi modern yapılar aldı.

“SİZİ GÖRÜNCE ESKİ BATMAN’I HATIRLIYORUM”

Turgut Özal bulvarında eğitimci bir dostumuzla geçenlerde yüz yüze geldik.

Ayaküstü sohbette hemen söze girdi;

“İnanın, abartısız söylüyorum. Sizi görünce eski Batman’ı, yani petrol kentinin dününü hatırlıyorum. Batman’ın nereden nereye geldiğini iyi bilenlerdensiniz. Kim ne derse desin, Batman Çağdaş Gazetesi bu şehrin emektar yayın organıdır. Kentin dününü her gün bize anlatan Çağdaş’tır. Nostalji köşelerini büyük bir ilgiyle takip ediyoruz. Bir kaç yıl öncesinde çıkardığınız canlı tarih konumundaki ‘Yüz Yüze Batman’ kitabı bu şehrin nasıl bugünlere geldiğini anlatıyor.”

Kadim eğitimci dostumuz sağ olsun, var olsun.

Duyarlı okurumuz, bu gazetenin ‘Şehri’nin tanıtımında neler yaptığını özetledi bir yerde.

1980’li Yıllarda zor koşullardan günümüze dek yayınını objektif bir şekilde sürdüren Batman Çağdaş, ‘kent’li bilinciyle hep yerel sorunlara dikkat çekti.

Bir kent büyürken, o’nun dününü de unutmamak gerek.

İşte bu gazete bunu sağlıyor.

30 YIL ÖNCESİNİN BATMAN’I!

Petrol şehrinin ‘Dünü’nü en iyi anlatan bir fotoğraf karesini bugün ‘Nostalji’ köşemizde siz değerli okurlarımızla paylaştık.

Bugün biraz da o karenin hikayesini anlatmak istiyorum.

O kareyi 1987 yılında dondurduğumda yanımda Batman Çağdaş’ın kurucusu merhum ağabeyim Enver Arslan, vardı.

Şimdi ki eski Devlet hastanesinin temeli yeni atılmıştı.

Dönemin Siirt Milletvekili merhum Batmanlı Aydın Baran, bin bir güçlükle temelini attırdığı o hastaneden ‘petrol kenti’ne bakış manzarasından, Batman basınının duayeni ağabeyim Arslan, farklı bir kare daha çekmemi istedi.

Tabii o dönemde şimdi ki gibi dijital makineler yoktu.

Fotoğraf makinesine film almak meseleydi. Filmleri tasarruflu kullanıyorduk.

Ağabeyim Arslan, ön görülüydü.

Gazetecilikte ondan çok şey öğrendim.

“Batman’ın genel bir karesini çek. Gün gelecek burası, belki şehrin en kalabalık güzergahı olacak” diyordu ağabeyim…

Dediği de oldu.

Çok değil, aradan 30 yıl geçti.

O yıllarda çektiğim o alanın karesine bakın. Bir de bugün ki manzaraya, arada uçurum var.

O ALAN, ÖYLE BÜYÜDÜ Kİ!

Turgut Özal bulvarının çift şeride dönüştürüldüğü yeni dönemdi.

Atatürk Parkı’ndan ötesi yoktu.

Ne Valilik konağı vardı ne de diğer kamu kurumların binaları.

Atatürk parkı ötesinde göçerlerin besi çiftlikleri vardı.

Şimdi ki Batman-Esentepe kavşağı,

Batman-Siirt çevre yolu ve modern İş merkezleri ile AVM’ler yoktu.

Bir de o mahallenin komşuları olan Belde, Gültepe, Çamlıca ve Şafak mahalleri de kentin haritasında henüz yer almıyordu.

O göçerlerin besi çiftliklerine ‘küme evleri’ deniliyordu.

Batman’ın en değerli semti haline gelen GAP’ın 30 yıl öncesinin halini işte bu kare anlatıyor.

Petrol şehrinin belki de gözde semtine dönüşen GAP mahallesindeki modern konutların yanına yaklaşılmıyor.

Tabiri caizse şehrin kalbi şimdi bu semtte atıyor.

30 Yıl öncesinde sudan ucuz olan GAP ve çevresinde sonradan oluşan semtlerde konut almak, gayrimenkul sahibi olmak bir hayli zor.

Kısacası; Batman’ın dününe tanıklık eden Batman Çağdaş, petrol kentinin dününü okurlarına anlatmaya devam edecek.

İşte yıllar öncesinden dondurduğum o kare ile şimdi ki o alan arasındaki değişim.