Batman yerel basını bir kısım vatandaşlarca ‘kurtarıcı mercii’ gibi görülüyor.

En ufak bir sorunda kimse ilgililer nezdinde girişimde bulunmazken, soluğu yerel basında alıyorlar…

Yıllar yılıdır bu gelenek değişmedi.

Uzun yıllar boyunca gazetemizin mutfağında(Haber servisinde) da bulundum, katkı sağladım. Her gün birden fazla kişi ziyaretimize geliyor, sıkıntılarını anlatıyordu.

Bazen özel ailevi sorunlar için bile bize gelip, haber yapmamızı istiyorlardı…

Uzun yıllar önce, bir keresinde birileri bizi ‘post kavgasına’ bile alet etmeye çalışmıştı!..

“Post benim hakkım, ben kardeşimden daha çok şeriat okumuşum. Niye onu kötülemiyor, beni övücü haber yapmıyorsunuz?” diye konuşarak bizi ailevi sorunlarına alet etmeye çalışan kişiye itibar etmeyince, “Ben de gider Uğur Dündar’ı, Reha Muhtar’ı konuştururum!” diyecekti…

**

**

YEREL BASIN DERT KAPISI…

Bu konuda en büyük sıkıntıyı yaşayanlardan birisi gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Sayın Arif Arslan’dır. Gazetenin bütün haberleriyle uğraştığı, yazdığı için okurlar en çok onu rahatsız ediyor.

Sayın Arslan, önceki günkü yazısında o konuya değinmişti. Birkaç somut örnek sunmuştu, birini örnek vermek istiyorum. Şu satırlar kendisine ait:

“Yerel medya anız yangınlarının son bulması için belki de en fazla çaba veren şehrin dinamiklerinin başında yer alıyor.

Yine de yaranamıyoruz.

Gece yarısı cep telefonlarımız çalıyor.

Okur peş peşe soruyor:

‘Kapı ve pencerelerimizi açamaz olduk. Bu anız yangınlarına neden seyirci kalıyorsunuz? Neden bir şey yazmıyorsunuz, yapamıyorsunuz?’

Allah aşkına; o saatte basın mensubu ne yapabilir ki?

Gece yarısı yangının çıktığı tarlaya koşacak olan itfaiye ekibi mi yoksa basın mensubu mu?

Rapor tutacak olan Çevre ve Şehircilik timi mi yoksa yerel medya temsilcileri mi?”

**

**

ÖNCE BAZ İSTASYONLARI…

Arif Arslan haksız mı?

Eskiden Batman’ın değişik semtlerinden sık sık ‘Baz İstasyonları’ ile ilgili şikayetler alıyorduk.

Bazı vatandaşlar doğrudan bizi arayıp, tepkilerini dile getirirken, suçlayıcı ifadelere bile başvururlardı.

Baz İstasyonlarının üzerine üzerine giden, o konuda makaleler yazmak dışında, çevre örgütü çatısı altında çeşitli platformlarda mücadele verdiğimi bilmeyen niceleri ile karşılaşıyordum.

Baz İstasyonları her yerde, evlerin, işyerlerinin damlarında kuruldu.

Özel mülkiyetlerini az miktarda dünyalık, biraz para hırsı için Baz İstasyonlarına kiralayanlar toplumun sağlığıyla oynamaya devam ediyorlar…

İlgili kurum ve kuruluşlar da seyirci kaldılar hep…

Onlarla mücadelede ne yazık ki yetersiz kaldık…

**

**

ŞİMDİ İSE TRAFOLAR…

Bu uzun girişi yapma ve çeşitli örnekler sunma nedenimi merak etmişsiniz.

Son dönemde vatandaşlar yine yerel basının kapısını çalıyor, ya da basın mensuplarına sorunları iletiyorlar…

Sayısız vatandaş bir konuda oldukça tepkili ve öfkeli…

Ne yazık ki çaresiz durumdalar…

Neden mi söz ediyorum?

Son aylarda kent merkezindeki sayısız yeşil alana, parka, korunması gereken yeşil doku üzerine elektrik trafoları konduruyorlar…

Dicle EDAŞ mı, DEDAŞ mı, hangi kurum ise, parklardaki yeşil alanları işgal etmekle kalmıyor, tehlikeye davetiye çıkarıyorlar…

Bu konuda birinci sorumlu olarak Belediye yönetimini görüyorum…

Ne hakla halka ait olan parklar, yeşil alanları bunlara tahsis ediyorlar?

Neyin karşılığında?..

Bu konuda sessiz çoğunluğun, tepkisiz toplumun adına cevap istiyorum. Çok sayıda parkın köşesinde, çocukların oyun oynayacakları alana kurulan trafolar karşılığında belediyeye ne veriliyor?

Kişisel kazanç ile suçlamıyorum. Ancak yeşil alanları trafolarıyla işgal eden özel şirkete herhalde bir hediye olarak takdim edilmiyor…

**

Bakınız, park ve bahçeler, yeşil alanlar yetmedi, şimdi de okul önlerine trafolar konuluyor. Bir gazetemizde fotoğraflı haberi gördüğümde sinir katsayılarım tavan yaptı…

Haberi okuyalım: “Yeni Mahalle’de Cengiz Topel Ortaokulunun önüne kurulması planlanan Batman Elektrik Dağıtım Şirketine (DEDAŞ)'a ait trafo, tepkilere neden oldu. Okulun giriş kapısı önüne trafon kurulacağı haberi, mahalle sakinlerini ayağa kaldırdı. Mahalle sakinlerine en büyük destek, okul müdüründen geldi. Okul müdürü, olası patlamalarda facialara yol açacağı gerekçesiyle trafo kurulmasını önlemek istedi. Tartışma üzerine olay yerine polis geldi. İzin kâğıdını gösteren ekip, trafo kurma çalışmalarına başladı. Mahalle Muhtarı Ali Fırat, ‘Bu trafo hangi akla hizmet buraya kuruldu bilmiyoruz çocuklarımız okula girip çıkarken trafonun önünden geçecek. Bir elektrik kaçağı veya patlama, çocukların hayatına mal olabilir. Okulun önüne resmen saatli bomba bırakmışlar. Bir an önce bu trafonun buradan kaldırılmasını bekliyoruz. Aksi durumda hiç kimse bunun hesabını veremez. Trafo büyük olduğu için kaldırımı da kapatıyor. Hem yayaların geçişini önlüyor hem de öğrenciler için büyük tehlike. Trafonun kaldırılması için 300 imza topladık ilgili yerlere göndereceğiz’ dedi.”

Fotoya baktığımda, kaldırımın gerçekten kapatıldığını gördüm.

İlgilileri duyarlı olmaya ve yanlışlardan dönmeye davet ediyorum. Dev trafoları çocukların ve halkın dinlenme alanlarına, yeşil dokulara, bir okulun girişine, üstelik kaldırımı işgal edecek şekilde yerleştiren zihniyete seyirci kalınmaması dileğimle.