Vaktiyle Mehmet emminin eşeği kuyuya düşer. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu, düşmüş işte… Kim bilir, belki de kör bir kuyuydu. Kuyunun ağzı ağaç dallarıyla sıkı sıkıya kapatılmıştı, üzerine de toprak atılmıştı. Zamanla ağaç dalları pörsüdü, çürüdü, zayıfladı, toprak da otlamak isteyen eşeğin ağırlığını çekemedi ve düştü.
Eşek saatlerce acı içinde kıvrandı, sesini duyan Mehmet emmi gelip baktı, vaziyet kötü. Zavallı eşeği kuyunun dibinde melül melül etrafına bakınıyor. Üstelik de yaralanmış. İçinde bulunduğu durumla kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırır.
Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kalır ve karar verilir. Kurtarmak için çalışmaya değmez. Tek çare kuyuyu toprakla örtmek. Köylüler ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atarlar.
Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları her seferinde silkinerek dibe döker. Böylece ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselir. Sonunda yukarıya çıkar. Bu duruma şaşıran köylülerin ağzı açık kalır.
Görünen o ki, oturarak başarıya ulaşan tek varlık tavuktur ve hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır.
Yaşamda felaket tellallığı yapan, çevrenizde başaramayacağınızı söyleyen binlerce insan var. Tek gayeleri içinizdeki gücü eritmektir.
Bazen bir hastanın, bir parmağını oynatabilmesi için birkaç yıl uğraşması gerekir.Yaşam savaşını her zaman en güçlü ve en hızlı olan kazanmaz.
Geleceği kurgulamak yerine bir amaç edinmeli, amaç, içinizdeki sihirli gücü tetikler. Bunun için de bilinçaltını serbest bırakmalı. Bırakın yürek sizden önce kaderini bulsun.
Her istek onu gerçekleştirecek güçle beraber gelir ve her şey insanın kafasında biter.
Başarmak için büyük düşünmeli. Neysek ve neredeysek oyuzdur, çünkü ilk önce onu hayal etmişizdir.
Düştüğünüz yer kör bir kuyu değil de, otoban bile olsa:
Yenildiğinizi düşünüyorsan, yenilmişsinizdir.
Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız, çoktan kaybetmişsinizdir.
Ve kazanamayacağınızı düşünüyorsanız, kesinlikle kazanamazsınız.
Yaşam, bazen üzerinize abansa da, toz toprakla örtse de, sızlanmak yerine silkelenip düşünmeli.
Er ya da geç kazanan kişi, kazanacağını önceden düşünendir.