*1955 Yılına kadar Batman’ın ‘İluh’ adında bir yerleşim birimi olduğunu bu şehirde ‘Yaşayan tarih’ konumundaki bilge insanlar, anlatır durur. 70 Yıllık bir kentleşme süreci geçiren petrol şehrinin dününe dair ne varsa; Batman Çağdaş o eski simaları bulup söylemlerini kayıt altına alıyor…

*Bugün ki Batman Çağdaş’ta 57 yıldır bu şehirde oto tamirciliğini yapan Bitlisli Kerim Aktaş’ın söylemleri ilginç mi ilginç: “Batman 60 yıl önce küçücük bir yerdi. 70’li Yıllardan sonra o küçük kasaba büyüdükçe büyüdü. Batman’ı bugünlere geleceğini hiç kimse tahmin etmezdi.”

BATMAN’IN ESKİ USTALARI…
Petrol şehrinin ilk günlük gazetesi ‘Batman Çağdaş’ tarihe dipnot düşüyor.

Bu şehrin bugünlere gelmesinde küçük esnafı, iş adamı, bürokratı ve sanatkarını unutmayan tek gazete Batman Çağdaş… Bu yayın organı her pazartesi, bu şehrin dününü yaşayanların söylemlerine yer veriyor.

Mesainin ilk gününde ilginç konukları sizlerle buluşturmaya devam ediyor Batman Çağdaş.

Bugün de 57 yıl süreyle bu şehirde oto tamirciliği yapan Bitlisli Kerim Aktaş’ın, petrol kentini ne kadar da güzel özetliyor.

Kendi memleketinden çok Batman’ı anlatıyor Aktaş;

“1960’lı yıllarda buraya geldiğimizde küçücük bir nahiyeydi. Sadece çevre illerden değil, batı illerinden gelenlerin ilgi odağıydı Batman. 70’li yıllardan sonra o küçücük kasaba büyüdükçe büyüdü. Zamanla bağlı olduğu Siirt’ten daha büyük bir kente dönüştü. Batman’a gelen sanatkarlar burada gördükleri ilgiden ötürü hiç ama hiç kopmadılar. Dört yıl süreyle İstanbul’a gittim, fakat bu şehir beni tekrar buraya çekti...”

“HER YER ÇAMURLUYDU AMA”
Kerim Aktaş Usta, Batman’ın 60 ve 70’li yıllarını şöyle özetliyor:

“İlk evler Batman rafinerisinin çevresindeydi. O evleri, tıpkı annelerin etrafında gelişi güzel oturan çocuklar gibi görürdüm. Site içindeki yapılar en çağdaş yaşam koşullarıydı. Şehrin öteki yanı ise ilkel denilecek düzeydeydi. Ancak o uçurum arası zamanla kayboldu ve Batman’ın büyümesiyle petrolcüler ile şehir arasında bir köprü oluştu. Batman’ın eski caddeleri böyle geniş değildi. Bazı sokaklar uzun, bazıları kısaydı. Evler genellikle tek katlıydı. Hemen hemen her evin bir avlusu vardı. Briketle çevrili o avlular bitişik nizamda sokak ve cadde boyunca uzanıp gidiyordu. Bazı caddelerde asfalt vardı ama sokaklarda asfalt ya da sert döşeme yoktu. O yüzden kış aylarında ve yağmurlu günlerde yerler hep çamurluydu…”

ESKİ SİTE’DE NOSTALJİ YAŞIYOR
Batman’ın plakası 72 ama plakaya bir kala Bitlisli Kerim Usta, petrol şehrini ne kadar sevdiğini beraberindeki eski çıraklarından ‘Eksozcu Adnan’ lakaplı Adnan Ete’ye anlatıyordu:

“1996 Yılında burayı terk ettik. Fakat hala işyerimin bulunduğu Toptancılar Sitesi’ndeki o eski yerime geliyorum. 30-40 yıl öncesinin günleri film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Yokluk yaşıyorduk ama mutluyduk. Sabahları sitenin eski ustalarından 5-10 kişi bir araya gelmeden kahvaltı yapmazdık. Yetiştirdiğim çırak ve kalfalar yanımızda kusur işlemezdi. İş kazalarında eli lastiğin altında kalan, parmağı kopan eski çırakları hatırlayınca; o eski iş ahlakının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlıyorum. Biz asla başka ustanın çırağı ve kalfasını yanımızda çalıştırmazdık. O günleri hep özlüyorum…”

HÜZÜNLÜ SİTE…
Kerim Aktaş, şimdilerde eski işyerinin olduğu yerdeki sokakta durdu çevreyi bir süre gözetledi.

Yıllar öncesinde çekiç salladığı o eski işyerinin arkasındaki Cumhuriyet Mahallesi’nde tek tük kalan binalara baktı.

O yapılar olduğu gibi duruyordu. Kimisi yenilenmişti.

Gıda Toptancılar Sitesi’nin sokaklarında dolaştıklarında eski bir semt sakini ile karşılaşmadı. Site’nin eski simalarından Adnan Ete ile küçük sanayi sitesinin eski sokaklarında yürürken, yıllar önce yaşanan birkaç anıyı paylaştılar kendi aralarında.

Tanıdık bir simayı arayıp durdular ama o Gıda Toptancılar Sitesi’nde bir Cuma Usta Lokantasının emektarı İsmet Usta ile karşılaştılar. Eski sitenin girişinde sımsıcak sohbet dolu günleri konuştular. Yüreği ısınan Kerim Aktaş Usta, çevreye baktı. Tanıdık esnafların hiç birini bulmamıştı.

Eski Küçük Sanayi Sitenin nasıl değiştiğini Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan Adnan Ete’ye anlatan Kerim Usta, yine de moral bulmuştu. Bir başka hüzünle ayrılıyordu yıllarının geçtiği Küçük Sanayi Sitesi’nde…