Son günlerde kentin gündeminde ‘anız yangınları’ var. Türkiye’de ilk kez Batman’da bir anız çalıştayı düzenlendi.

Sayın valimizin de katıldığı çalıştayda önemli mesajlar verildi. Duyarlı bazı bilim insanlarının yaptıkları değerlendirmeler oldukça önemliydi.

Anız yangınlarından kaynaklı sorunların kent üzerindeki etkilerine dikkat çeken Sayın Valimizin değerlendirmesi de önemliydi. Vali Ahmet Deniz, “Hâlâ anız yangınlarıyla mücadele ediyor olmamız aslında üzücü bir şey. Bu devirde artık bu konuşulmaması lazım. Geçen yıl göreve başladığımda, Batman’a geldiğim ilk aylardan itibaren bir şokla karşılaştık. Çevre, insan sağlığı açısından, eko sistemi bozması açısından bir dumanla karşılaştık. Çevre illerden de duman gelmesiyle Batman’ın üzeri tamamen sağlıksız bir şehir görünümdeydi. Çiftçilerimizi bilinçlendirme açısından, kamuoyunu bilgilendirme açısından tüm kurumlarımızla topa girdik ve kanunları sert uygulamaya başladık, doğrusu da buydu. Dünyada, Avrupa’da anız yakmayla ilgili böyle bir şeye kimse cesaret edemez. Bu sadece bizim problemimiz ama bunu bitirmemiz lazım.”

Evet, kentimizin konumu açısından da meseleye baktığımızda bu sorunla mücadelenin önemini anlıyoruz. İl yöneticilerimizin kararlılığı önemli.

Bu sorunu gündemde tutmak ve çiftçilerimizi bilgilendirmek zorundayız.

Anız yangınlarından kaynaklı ciddi sorunlar yaşadığımız için böyle bir çalıştayın düzenlenmesi zorunluluğu doğdu.

Sadece çalıştaya katılanlara görev düşmüyor. Pek çok ilden bilim insanları çalıştaya katılarak önemli değerlendirmeler yaptılar. Ancak esas bu kentte yaşayan herkese görevler düşüyor.

Bu kentte yaşıyor, bu kentin havasını soluyor, bu kentin suyunu içiyorsak, sorunlara da duyarlı olmalıyız.

Bu kenti daha yaşanabilir hale getirmek hepimizin görevi olmalıdır.

Hepimizin daha güzel, daha temiz ve yaşanabilir bir kentte yaşamak istediğinden eminim. Ancak sorumluluk alma, bilinen tabirle ‘elini taşın altına koyma’ konusunda yeterince duyarlı olmadığımıza inanıyorum.

Çoğumuzun düşünce pratiği, ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ şeklindedir…

Kentin temel sorunlarından hepimiz rahatsızlık duyarız, ama iş çözümü için çaba göstermeye gelince, duyarsız kalırız.

Batman’ımızın sorunları çözümsüz değildir. Her sorunun mutlaka bir çözüm yolu da vardır. Yeter ki kurum ve kuruluşlar, STK’lar ve ilgili herkes görevini layıkıyla yapsın.

Bu konuda güç birliğine, ortak harekete ihtiyacımız vardır. Bu kentin sivil toplum örgütlerinin bir arada olması, birlikte hareket etmesi de çok önemli sonuçlar doğurur.

Bu kentin dinamiklerini harekete geçirmek için bir zeminin olması, herkesin orada kendini bulması gerekiyor.

YEREL GÜNDEM 21 KENT KONSEYİ ÇATISI…

Bu köşede bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum. Kentin tüm dinamik güçlerini bir çatı altında toplamaya yönelik önerilerimden birisi Batman Kent Konseyi’ne işlerlik kazandırılmasıdır.

Yerel Gündem 21 Batman Kent Konseyi bu konuda en ideal oluşumdur.

Siyasi yönü bulunmayan, herkesimin düşünce ve görüşlerini açıklayıp öneri olarak sunabildiği bir platformdur Kent Konseyi.

Bir buçuk yıldır Batman Kent Konseyi aktif değil. 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrasındaki bazı gelişmeler bu konseyi işlevsiz hale getirdi.

Israrla önerilerde bulunuyor ve bu konseyin yeniden yapılandırılması gerektiği yolundaki görüşlerimi sizlerle paylaşıyorum.

Batman Kent Konseyi siyasi bir yapı değildir. Konsey olağan üstü genel kurula giderek yeniden yapılandırılmalıdır. Çünkü konsey aktif olmasa bile halen bir yapı olarak ayaktadır. Batman Belediyesi, kanun gereği bu yapının masraflarını karşılamaktadır. Biriken kiralarını ödemektedir.

Birleşmiş Milletlerin 1992 Rio da düzenlediği Yeryüzü Zirvesi sonucunda kabul edilen ve ülkemizin de imzalamış bulunduğu Rio Deklarasyonunun 28. Bölümü çerçevesinde hayata geçirilen, İçişleri Bakanlığı’na bağlı faaliyet yürüten bir organdan söz ediyorum.

Batman için el birliği ile sorunların üzerine gitmemiz, çözümler üretmemiz bir zorunluluktur diye düşünüyorum.

Batman’ın temel sorunlarının çözümü için sadece devletin resmi kuruluşlarına değil, sivil toplum örgütlerine de görevler düşüyor ve güç birliğine ihtiyacımız açıktır. İşte sivil toplum örgütlerini harekete geçirecek, onların gücünü birleştirecek bir mekanizmadır Kent Konseyi.

Sadece sivil toplum örgütlerinin değil, kurum ve kuruluşların da güç birliğini sağlayacak oluşumlar sayesinde daha temiz, daha güzel ve yaşanabilir bir Batman gerçeği söz konusu olacaktır…

Batman’ın böyle bir çatıya, böyle bir şemsiyeye ihtiyacı vardır. Batman Valisini, Milletvekillerini, Belediye Başkanını, resmi kurum-kuruluş yöneticilerini, meslek grupları yetkilileri ile tüm sivil toplum örgütlerinin yöneticilerini bir şemsiye, bir çatı altında toplayacak oluşumun ancak bu kentin sorunlarına çözüm bulacağı gerçeğine inanıyorum. Böyle bir çatı, böyle bir şemsiye var. Bu çatının-şemsiyenin altında bir araya gelerek sorunlarımızın üzerine kararlılıkla gidebiliriz. Bu çatı Batman Kent Konseyidir…

Bu konseyin ne kadar önemli çalışmalar yaptığına dair çok somut bilgiler de verebilirim. Kentimizin sorunları için ‘neme lazım’ diyenlerden olmamalıyız. O nedenle bir kere daha önerilerimi sundum. Duyarlı olunması dileğimle.