Dünden devam

Saygıdeğer Okurlar, Batman’ın her türlü sorunlarına ve insani hassasiyetlere duyarlılığına şahitlik ettiğim merhum Hacı Necat Nasıroğlu’nu bir yazıyla anlatmanın mümkün olmadığına dünkü yazımda işaret etmiştim. Yazımın başlığında ifadesini bulan ‘duyarlılığına’ dair çok somut örnekler sunmak istiyorum.

Merhum Nasıroğlu’nun nasıl bir çileli hayatının olduğu gerçeğini TRT Kurdi TV’nin bir programının linkini takdirinize sunuyorum. Orada hayat hikayesinden satır başlarını dinlerken, nasıl bir yaşam serüveninden geçtiğine dair bir kanaate ulaşmamız mümkündür. https://www.youtube.com/watch?v=ZES7LQMpLmw

Bölgenin çok zorlu koşullarında toplumumuzun çok büyük ekseriyeti gibi yoksullukla boğuştuğu için olabilir Sayın Necat Nasıroğlu, dünyalık kazandıkça, zor duruma düşen insanlarımıza hep yardımcı olmuştur…

Öncelikle her zaman ifade ettiği gibi toplumun değişimini savunmuştur. Cehaletle mücadelenin yolunun gençlerimizin yüksek tahsilinden geçtiğine inandığı için öğrencilere burs dağıtmıştır. Geçmiş yıllardan bu yana binlerce, on binlerce Batmanlı üniversite öğrencisine burs imkanı sağlamıştır. (Bazıları kendisi ile ilgili iki günlük yazım için yanlış algıya kapılmasınlar diye belirteyim, üniversitede öğrenim gören iki oğlum bursunu almamıştır. Kendisine yönelik saygım ve sevgim karşılıksızdır, bu kentin yararına faaliyetleri içindir. Rabbim şahit olsun yeter.)

İlköğretim okulu, Mimarlık Mühendislik Fakültesi, sağlık ocağı ve en son Şubat ayı sonunda öğrenime açılması beklenen bir ortaokulu kentimize kazandırarak, cehaletle mücadelede üzerine düşeni yapmaya çalışmıştır.

Batman ve yöresinde halk tarafından yapılan belki de bütün cami ve taziye evlerinde onun harcının olduğuna kesinlikle inanıyorum. Mütevaziliği ile her zaman dikkat çekmiş, çalışanlarıyla birlikte yemek yemekten zevk almıştır.

Batman’daki yoksullukla mücadelede her türlü yardımı yapmaktan çekinmiyordu. Şahsım, Batman eski Baro Başkanı Sayın Ahmet Sevim ile Batman Mimarlar Odası Başkanı Sayın Mehmet Ekinci’ye çok güveniyordu. Yıllarca her ay on milyar lira ile (10 bin TL) evinde çalışacak kimsesi bulunmayan 700 aileye yardım sağlamış, bunun haberinin bile yapılmasına izin vermemiştir.

SURİYELİ SIĞINMACILARA YARDIMLARI…

Yıl 2012, Aralık ayı. Havalar buz tutmaya başlarken Suriye’deki iç savaştan kaçarak kentimize sığınanlar kent dışındaki çadırlarda yaşama mücadelesi veriyorlar. Duruma seyirci kalmayarak il yöneticilerini harekete geçirmeye çalışırken sert eleştirilerden kaçınmıyordum…

Batman-Hasankeyf-Beşiri yol ayırımındaki çadırlarda, çamurlar arasında yalın ayak dolaşan küçük çocukları görünce yüreği yanan Sayın Necat Nasıroğlu, telefonun öbür ucundaydı…

Şu mealde sözlerini hatırlıyorum: “Orada çocuklar soğuktan ölüyor. Bu dramı il yöneticileri görmüyorlar mı? Duydum ki Siz Suriyeli sığınmacılarla ilgileniyor, bazı kenar mahallelerdeki harabe evlerde kalanlara yardım ulaştırıyorsunuz. Oğlum Ferhat’la alanı dolaşıp, beni bilgilendirebilir misin? Bu insanlara yardım etmek dini ve insani açıdan görevimiz. Dünden beri uyuyamıyorum oğlum.”

Ertesi gün oğlu Ferhat Bey ile buluştuk. Dönemin Ak Parti İl Başkanı olan Sayın Murat Güneştekin de bize eşlik etti. İluh deresi çevresi başta olmak üzere birçok semtteki Suriyeli sığınmacıların yaşam alanlarını kendilerine gösterdim. Sayın Ferhat Nasıroğlu, gözlemlerini merhum babasına anlatmakla kalmayacak, ilk çağrıcısı ve kurucusu olduğum, Ak Parti ile dönemin HDP’sini oluşturan BDP il başkanları ve belediye başkanı ile KESK, Memur-Sen, Umut-Der, Eğitim-Sen, Eğitim Bir-Sen, Batman Kent Konseyi gibi tüm farklı kesimleri çatısı altında buluşturan, siyaset üstü, tamamen insani amaçlarla hareket eden ‘Batman Suriye Halklarıyla Dayanışma Girişimi’ni temsil eden yürütme kurulu üyeleriyle dönemin Valisi Yılmaz Arslan ile görüşecek, her türlü yardım için hazır olduklarını belirtecekti. Dönemin Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’i de bilgilendiren sayın Ferhat Nasıroğlu, bizleri yalnız bırakmayacaktı. Suriye’deki göçlerin önlenmesi ve dayanışma adına Kamişlo’ya onlarca kamyon gıda gönderen girişime bir veya iki kamyon gıda ile destek sağlamışlardı.

İLK KEZ AÇIKLIYORUM!

Sonraki yıllarda da Sayın Necat Nasıroğlu, kentteki Suriyelilere yardımlar sağlamaya devam etti. Yardımlarının, iyiliklerinin gizli kalmasını istediği için köşemde hiç yer vermediğim bir gerçeği ilk kez burada açıklıyorum. Önceleri bazen beş on milyar lira ile zor durumdaki Suriyelilere ulaşmamı isteyen merhum Nasıroğlu, son iki yılda yüklü miktardaki zekatının dağıtılmasını istedi. Önceki yıl 150 bin TL, geçen Ramazan ayında ise 250 bin TL’lik zekatını kentimizdeki zor durumdaki tespit ettiğim ailelere ulaştırdık. (Aynı soyadını taşıyan duyarlı bir hayırsever olan yakınının da bir kısım zekatı bu rakamlara dahildir. Belki hayratının gizli kalmasını istiyor olabilir düşüncesi ile adını yazmıyorum.)

Değerli ve duyarlı dostum Recep Kavuş, merhumun yanındaki çalışan İmam Mele Sedik ile son iki yılda iftardan sahura kadar yüzlerce engelli, hasta, yetim ve çok mağdur ailelere durmadan zekat ulaştırdık.

Merhum Necat Nasıroğlu, zekatının ehil ailelere ulaştığı için bize çok dua etmiştir. Çok değer verdiği Sayın Mele İmadettin Yetiz’in bulunduğu ortamda mağdurlara yardım konularını çok konuşmuştuk. Bana, Sayın Recep Kavuş ile Sayın Mele Sedik adlı imamına çok güveniyordu. Yakın çevrem ve bazı dostlarımın bildiği bir meseleyi de burada ilk kez açıklıyorum; Sayın Necat Nasıroğlu, Batman’daki yoksul ve yardıma muhtaç yüzlerce aileyi yakından tanıdığım için bana ve Mele Sedik ile Recep Bey’in bulunduğu ortamda şu teklifi yapmıştı: “Hasan Bey, sorumluluk sizde olmak üzere üçünüze hayırlı bir teklif yapıyorum. Size yıllık iki (2) trilyonluk(2 Milyon TL) bütçe vereceğim. Üçünüze de emeklerinizin karşılığı olarak iyi bir maaş vereceğim. Yanınıza da iki eleman görevlendireceğim. Nasıroğlu iş merkezimizin altını markete çevireceğim. 15 kalemlik tamamen kuru gıda dağıtımını yapınız. Kimse rencide olmadan gelip her ay orada gizlice gıdasını alsın. Bu bütçeyi ileriki yıllarda artırabiliriz. Dünya malı bize emanettir.”

İki veya üç kez buluşmamızda bize ısrarla bu öneriyi sunmuştu. Bir gönüllü olarak maaşlı çalışan olarak hayır yapmak istemedim. Ağır bir sorumluluk altına girerken, başarılı olamayacağım endişemi ifade ettim.

Saygınlığı, cömertliği ve hayırseverliği ile iz bırakan merhum Nasıroğlu, her kesimden insanın sevgisini kazanarak fani dünyadan ayrılmıştır. Önceki gece taziyede bir ara sohbet fırsatımız olan oğlu Ferhat Bey, “Babam sizi çok severdi. Hiç tanımadığımız binlerce insan taziyesine geliyor. Geride çok dost ve seven bıraktı. Ona layık olmaya çalışıyoruz” diyordu.

Dünkü yazımda vurgu yapmıştım; Merhum Nasıroğlu, 2 Ocak 2018 günü beni telefonla arayıp, bir televizyon kanalı açmak istediğini söylemişti. Aynı zamanda yakın akrabası olan Sayın Recep Kavuş ile sorumluluk almamızı istemişti. Kendisiyle görüşmeye hazırlanmıştık ki acı haberini aldık. Batman için çok önemli bir değerdi, yitirdik. Yazılacak çok şey var. Bu kadarla yetineyim. Rabbim rahmet etsin. Ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar versin.