Batman bir petrol şehri…

Bu kentin kuzeyine, güneyine, doğusuna gidiniz. Her tarafta petrol sahaları ile karşılaşacaksınız…

Şelmo,

Batı Raman,

Raman(Doğu),

Svilanka,

Garzan,

Dodan,

Kırıkkaya…

Bunlar bir çırpıda aklıma gelen petrol üretim sahaları…

Batman’ın çevresindeki bu petrol sahalarında durmadan ham petrol üretimi yapılıyor. Ülkemiz ve kentimiz ekonomisine katkı sunuluyor…

Bu kent petrol ile var oldu. Petrol bulunmasaydı, Batman da olmayacaktı…

Ülke ekonomisine yıllardır artı değer kazandıran petrol gerçeği böyle.

Bunu niçin dillendiriyorum?

Batman’ı çevreleyen petrol sahalarının nimetinden yararlandığımız gibi, külfetini de taşıyoruz. Nimet ve külfeti karşılaştırdığımda, Batman’a açık bir haksızlık yapıldığını söyleyebilirim…

Nasıl mı?

Bakınız, Batman Rafinerisi’nde en çok siyah mahsul üretiliyor.

Yağ, benzin yerine asfalt üretimi ile kim gurur duyuyorsa, söyleyecek sözüm yoktur!..

Üretilen siyah mahsulden bile bu kent yeterince yararlanmamıştır…

Ancak biz uyarınca, kamuoyu baskısı oluşunca bazı adımlar atılıyor, atılmıştır. Son bir haftada iki kez Kozluk ilçemize taziyelere gittim. İlçe karayolundaki mucurlar ayıbına dikkat çekmeyi görev biliyorum.

Petrol kenti, asfalt üreten rafinerimiz, külfetine katlandığımız siyah mahsulümüz ve ilçe karayollarımızın asfalt durumunu kabul edemiyorum…

Yıllar önce de kabul etmemiştim. Petrol boru hatlarının bulunduğu köy yollarımızın toz ve toprak haline dikkat çektikten sonra o yollar asfaltlanmıştı. O isyan dolu yazımdan bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum:

“Geçen hafta sonunda yolum Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Doğancık (Kifife), Kaletepe(Dahlıke) ve Taşlıdere (Hole) köylerine düşmüştü. Gördüğüm manzara ile tek kelime kahroldum…

Gördüğüm manzara karşısında ağzımdan çıkan ilk cümle şu oldu: Bu ne sahipsizlik?..

O YOLDAN GEÇTİLER Mİ?

Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Doğancık, Taşlıdere ve Kaletepe grup köy yolundan acaba yöneticilerimiz hiç geçmişler mi?

KÖYDES projesinden söz edenler, acaba sözünü ettiğim yolun durumunu hiç görmüşler mi?

Eğer o köy yollarından geçmişler ve hala bize pembe tablolar çizmişlerse, yazıklar olsun diyeceğim. Eğer geçmemiş ve görmemişlerse, lütfen buyursunlar.

Evet, evet bir kez daha sormak istiyorum; Taşlıdere’ye, Doğancık’a, Dilimalan’a (Hoşa) ve Sason’un Heybeli (Tanze) köyüne de giden grup köy yolunu görmüşler mi? O yolda gidip gelen köylüleri hiç dinlemişler mi?

Sayın Valimizi, Milletvekillerimizi, İl Özel İdare Genel Sekreterimizi ve sorumlu tüm idarecileri o yoldan geçmeye davet ediyorum. Lütfen şu havanın açık olduğu günlerde şöyle Heybeli, Kaletepe veya Dilimalan’a kadar bir tur atınız…

Hayır hayır, Kaletepe’ye kadar gitmeyiniz, Sason karayoluna iki kilometre mesafedeki Doğancık’a kadar, ya da Kaletepe köprüsüne kadar gidiniz. Toz ve dumandan araçlarınızın camlarını açabilecek misiniz? İstifra etmeden-kusmadan dönebilecek misiniz?

Sanmıyorum…

Sayın Valim, iktidarıyla ve muhalefetiyle sayın Milletvekillerim, köy yollarımızdan sorumlu sayın yetkililer; lütfen bu yazımı ihbar kabul edip, basın mensuplarını da yanınıza alarak bu yola çıkınız.

Çıkınız ve rezaleti yerinde görünüz!..

Ondan sonra KÖYDES’ten, köylere hizmetten söz edebilirseniz, buyurun ediniz…

Birilerinin, “Ne olmuş yani? Bazı köylerin yolu tozdan, çukurlardan geçilmiyorsa ne olmuş ki; ‘bu ne sahipsizlik?’ diye başlık atıyorsunuz?” diye konuştuklarını duyar gibiyim…

PETROL KUYULARININ GÖLGESİ…

İşte burada durunuz diyeceğim. Çünkü Taşlıdere, Doğancık’tan geçen grup köy yolunun sağından veya solundan petrol boru hatları geçiyor. Şöyle etrafa bir göz attığınızda ekili tarlalar başta olmak üzere her tarafın petrol kirliliğiyle kuşatıldığını göreceksiniz…

Petrol üretiminin yapıldığı, boru hatlarıyla petrol taşımacılığının yapıldığı yörenin köy yollarının hali böyle içler acısıysa, varın siz düşünün diğer köylerimizin yollarının halini…

Petrol kuyularının gölgelediği yollardan söz ediyorum. Yolun sağından ve solundan petrol boru hatlarının geçtiği bir güzergâh asfalt yüzü görmüyorsa, bu köşede Batman’ın ‘sahipsiz’ olduğunu bir kez daha avazım çıktığı kadar haykırmaz mıyım?

Dikkatinizi çekiyorum; o boru hatlarından akan petrolden genel olarak siyah mahsul olarak asfalt elde edilmektedir.

Petrol kuyularının gölgelediği çevre köylerin yoluna bir ton asfalt dökmeyenlerin, zaten vicdanlara hapsolmuş adalet duygusuna zarar verdiklerine inanıyorum.”

Evet, 2008 yılında bu isyan dolu ifadelerle karşınıza çıkmıştım. Yazımdan sonra harekete geçildi. Ve petrol kuyularının gölgelediği, ham petrol borularının yanlarından geçtiği köy yolları tarihte ilk kez asfalt yüzü gördü…

Hayırlı bir hizmete vesile olmuştum. Dönemin il yöneticileri bana hak verdiler. O köy yolları asfaltlandı.

Ve yine biliyor musunuz; köylülerimiz bana değil, il yöneticilerimize dua ettiler. Benim dua ettiğim gibi.

İyilik yap, denize at. Balık bilmezse Halık bilir. Bu misal gibi ben görevimi yapıyorum. Mucur ayıbını kabul etmiyorum. İlçe yollarımızdaki mucur ayıbına son verilip, ‘beton asfalt’ hizmetini talep ediyorum.

Devamı yarın