Kavurucu sıcaklardan bunaldığımız günlerden geçiyoruz...

Havalar sıcak mı, sıcak, bunaltıcı mı, bunaltıcı…
Batman’ımız adına üzüldüğümüz gelişmeler yaşanıyor. Sıcak havalardan bunaldığımız günlerde kentin üzerine çöreklenen anız yangını dumanları sinirlerimizi yıpratıyor…

İşsizlik rakamlarının açıklanmasının üzerinden epey günler geçmiş olmasına karşın, ülke birinciliğine sahip olduğumuz için hala TUİK’in etkisindeyiz…

“Ne olacak bu işsizlerin hali?” diye kendimize sorular soruyoruz…
İstihdamdaki rakamlarımızla da övünemiyoruz, çünkü ülke sonuncusuyuz…
İşsizlikten bunalan gençlerimiz, çocuklarımız, çocuk işçilerimiz çoktan yollara düşmüşler… Malatya’nın kaysı, Karadeniz’in fındık bahçelerinde alın teri döken emekçilerimiz yüreğimizi dağdar etmiş…
Düşük ücretle ve sosyal güvencesiz şekilde ve çok ağır koşullarda, günde 12 saat çalıştırılan emekçilerimizi düşünüyorum…
Tam da bu kavurucu havalarda, kasvetli, sıkıntılı süreçte, tekstil atölyelerinde çalışan emekçilerimizin sıkıntılarından haberdar oluyoruz…

Klimasız ortamlarda, cehennem sıcaklığında(!) çalıştırılan kimi tekstil emekçilerimizin durumu da sinir katsayılarıma tavan yaptırıyor…

Kentin çevresindeki derelerde hala petrol akıntıları gerçeğine tanık oluyoruz…

İluh Deresi hayatımızı olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor…

Kentin üzerine çöreklenen pis kokuların kaynağı bir türlü açıklanmıyor…

Atıksu Arıtma Tesisimiz hala sadece fiziksel arıtma yapıyor. Biyolojik ve kimyasal arıtma için bir adım atılmıyor…

Hala katı atık çöp tesislerimizi kuramadık, kentin çöpleri vahşi depolama ile çevreyi tehdit ediyor…

Sol Sahil Sulama Kanalımız hala hoyratça kirletiliyor…

Batman Çayı Islah Projesi hakkında hiçbir bilgi kamuoyu ile paylaşılmıyor…

Tıp Fakültesi istiyoruz, hala ciddi bir hamle yapılmadı…

Kentimiz hava kirliliğine hala teslim olduğundan, sinirlerimiz yıpranıyor…
Sinirlerimizin yıprandığı böylesi bir süreçten geçerken, Afrika’nın doğusundaki bir ülkeden sevinçli bir haber geldi!..
KENYA’DAN GELEN SERİNLİK!..

Sevinçli bir haber demeyin, sanki bir meltem esti sıcaklardan kavrulan kentimizin üzerine!..
Hayır hayır her zaman övgüyle bahsettiğim Mereto Dağı’ndan değil…
Esintinin, serinliğin kaynağı Afrika Kıtası…
Kenya’nın başkenti Nairobi’den gelen esinti ve serinlikten söz ediyorum!..

Batmanlı yoksul bir ailenin kız çocuğunun başarısı bana bu satırları yazdırttı…

Mevsimlik işçi olarak tarlalardan, bahçelerden dünya şampiyonluğuna koşan Mızgin’in başarısını bu şekilde değerlendirmek istedim.

‘Mızgin’in Kürtçe’deki anlamı ‘Müjde’ demektir.

Anneler ve babalar geleceğe umutla bakmak için çocuklarına ‘Mızgin’ adını veriyorlar…

Barışın, kardeşliğin, sevginin, gelecekte kucaklaşmanın, huzur içerisinde yaşam sürmenin adıdır Mızgin…

Batmanlı bir tarım emekçisinin 17 yaşındaki kızı dünya şampiyonu oldu. Başarıya koşar adımlarla giden Mızgin’in haberinin özetini durumdan haberdar olmayanlar için sunayım: “Mizgin Ay, Dünya Yıldızlar Atletizm Şampiyonası 100 metrede altın madalya kazandı. Kenya'da düzenlenen Dünya Yıldızlar Atletizm Şampiyonası'nda yarışan milli sporcu Mizgin Ay, kızlar 100 metrede altın madalya kazandı. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) tarafından başkent Nairobi'de düzenlenen şampiyonada kızlar 100 metrede final koşan 17 yaşındaki Mizgin Ay, 11.62'lik derecesiyle birinci sırayı alarak, altın madalya elde etti. Yarışın ardından konuşan Milli Takım Antrenörü Mustafa Yavaş, Dünya Yıldızlar Atletizm Şampiyonası tarihinde Türkiye'ye kızlar 100 metredeki ilk altın madalyasını kazandırdıkları için mutlu olduklarını belirtti. Mizgin Ay, yarışmanın ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, ‘Dünya Yıldızlar Atletizm Şampiyonası tarihinde Türkiye'ye kızlar 100 metredeki ilk altın madalyayı kazandırdığım için gururluyum. Çok şaşkınım, çok mutluyum, inanamıyorum.’ ifadelerini kullandı.”

Evet, Kenya’dan gelen Mızgin’e sevindik. Tarlalarda, fındık bahçelerinde alın teri dökerek çalışan bir kızımız, önemli bir başarıya imza attı.

Bugün nice Mızginler çok ağır koşullarda karın tokluğuna çalışıyorlar.

Tarlalarda, bahçelerde, tekstil atölyelerinde nice Mızginlerimiz, cevherlerimiz heba ediliyor…

Nice Mızginlerimiz yoksulluktan lisede öğrenimlerine ara veriyorlar…

Düşük ücretle ve sosyal güvencesiz şekilde çalıştırılan nice Mızginlerimizin olduğunu biliyor muyuz?

Ülkemiz Mızginlere sahip çıkmalıdır. Batmanlı Mızgin’in ailesinin hala mevsimlik işçi olmasına üzülüyorum. Bu aile için ciddi bir yardım kampanyası açılmalıdır.

Batmanlı Mızgin, 2015 yılında da başarılarıyla haber konusu olmuştu. İşte o haberden kısa bir alıntı: “Batman'dan 13 yıl önce mevsimlik işçi olarak Ankara'nın Beypazarı ilçesine gelerek yerleşen 7 çocuklu ailenin 2 kızından biri olan Beypazarı Anadolu Lisesi 9'uncu sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Mizgin Ay, salon atletizm şampiyonasında Türkiye şampiyonlukları kazandı.” https://www.haberler.com/liseli-mizgin-in-tarladan-sampiyonluga-uzanan-6982937-haberi/

Mızgin’in bir ay önce de ulusal basında adından söz ettirdiğini gözlemledim. Sadece iki yılda 27 rekor kırmış Mızgin ile ilgili Haziran ayındaki haberden de bir paragrafı bilginize sunmak istiyorum: “ İlk yarışlara girdiğimde kimse beni bilmiyordu. Girer girmez arkadaşlara fark atmıştım. Bana 'Türkiye'nin Usain Bolt'u' demişlerdi. Bu lakabı çok beğenip, sevdim ve hala öyle diyorlar. Kadınların Usain Bolt'u olmak istiyorum. Şu an lakabım da öyle. Ayrıca 'rekor canavarı' diye bir lakabım var. Elimden geleni yapacağım." http://www.haberturk.com/spor/diger/haber/1536768-iki-yilda-27-rekor-kiran-mizgin-ay-in-hedefi-usain-bolt-gibi-olmak

Görüldüğü gibi Mızgin’imizin başarıları sayılamayacak kadar çok. Kendisini bir kere daha tebrik ederken, başarılarının devamını diliyorum. Bu Mızgin’in (Müjdenin) başka güzel mızginler getirmesini diliyorum.