Uzun yıllar önce sadece köşe yazıları yazan biri değil, aynı zamanda alanda haber peşinde koşan bir muhabirdim.

Yıllar boyunca binlerce haber imza attım. Batman il sınırlarının en ücra köşelerinde gelişen olayları yerinde izleyip, habere çevirmişimdir.

Muhabirliğin, haberciliğin ne kadar zor olduğunu en iyi bilenlerden biriyim.

Son bir kaç yıldır sadece makalelerimi yazıyorum.

Ancak yerel basınımızda yer alan haberleri dikkatle okumaya çalışan biriyim.

Kentimizin ve insanlarımızın sorunlarından haberdar olmanın yolu, yerel basını takip etmekten geçer diye düşünüyorum.

Tabi haberleri okurken ben de bilgi sahibi oluyorum.

Sorunların çözümüne karınca kararınca katkı sunmak için o haberler benim için ilham kaynağı oluyorlar...

**

**

Geçtiğimiz gün Batman Çağdaş'ta yer alan bir haber de bana ilham kaynağı oldu.

Mevsimlik işçilerle ilgili haber beni düşündürdü. O haberi birlikte okuyalım: "Kayısı başta olmak üzere farklı meyveleri toplamak için batı illerinin yolunu tutan Batman’daki mevsimlik işçiler, çileli yolculuğa ‘merhaba’ dedi. Günde ortalama 100-150 arasında minibüsle batı illerinin yolunu tutan işsizler, Kurban bayramına kadar gurbette kalacak. Minibüslerin yanı sıra terenle de yolculuk yapan bazı aileler: 'Şimdiden Kurban bayramını ihtiyaçlarını karşılamak için batı illerine ailece yolculuk yapıyoruz. Belki kurban bayramında eve gelmeyeceğiz. Ailelerimizin geçimini sağlamak için mecburen yaz mevsiminde gurbetin yolunu tutuyoruz. Kayısı bahçelerinde çalışacağız. Daha önce fındık toplamak için Karadeniz bölgesine gidiyorduk. Şimdi de batı illerinin farklı illerine ekmek parası için çıkıyoruz' dediler."

Bu haberi okurken düşüncelere daldım.

O haberi okurken mevsimlik emekçilerimizin yaşadıkları sıkıntıları ve geçmiş yıllarda bu konuda verdiğim mücadeleyi hatırladım...

Emekçilerimiz az çile çekmiyorlar...

Gurbet ellerde, zorlu yaşam koşullarında alın terleriyle ekmeklerini kazanmaya çalışan mevsimlik işçilerin hak ve hukuklarını savunmak zorundayız...

**

**

MEVSİMLİK İŞÇİLER HAKKINDAKİ BAŞBAKANLIK GENELGESİ...

Toplumumuzun pek çok kesimi için yıllardır vurguladığım bir gerçek var; Maalesef haklarımızı bilmiyoruz.

Mevcut sistemin adaleti gözetmediği gerçeğine inanıyorum...

Ancak mevcut yasalar, yönetmelikler ve genelgelerden azami derecede faydalanmalıyız. Bunun için de haklarımızı bilmeli, lehimize olan hükümler hakkında bilgi sahibi olmalıyız.

Toplumumuzun pek çok kesimi ne yazık ki haklarını bilmiyorlar. Haklarını bilmedikleri için de eziliyor, sıkıntı çekiyorlar. Eğer yasalar, yönetmelikler ve genelgeler ile güvence altına alınan haklarımızı bilecek olursak, böyle perişan olmayacağız.

Haberde ifade edilen batı illerine çalışmaya giden mevsimlik işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının çok zorlu olduğu gerçeğini biliyorum. Çünkü yıllar önce Mevsimlik İşçi Raporu'nun hazırlanmasında büyük emeğim olmuştu.

Dönemin Batman Milletvekili Sayın Mehmet Emin Ekmen, sorunun takipçisi olmuş ve o raporumuz üzerine dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla bir genelge yayımlanmıştı. Mevsimlik emekçilerimizin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesinde önemli bir hamleydi.

24 Mart 2010 Tarihli Resmi Gazetenin 27531 sayısında resmiyet bulan 'Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi' konulu 2010/6 sayılı genelgeden söz ediyorum.

'Mevsimlik gezici tarım işçisi olarak çalışmak amacıyla, bulundukları illerden diğer illere aileleri ile birlikte giden vatandaşlarımızın bu süreçte ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik, sosyal çevreyle ilişkiler, çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut sorunlarının tespiti ile bu sorunların giderilmesine yönelik olarak aşağıda belirtilen çalışmalar, ilgili kurum ve kuruluşların işbirliğiyle yürütülecektir' cümleleriyle başlayan genelgede, ilgili pek çok bakanlığa görev verilmişti.

Genelgenin bir ve ikinci maddelerini birlikte okuyalım: "1. Merkezde, konuyla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanması, yürütülmesi gereken faaliyetlerin izlenmesi, uygulama sırasında doğabilecek sorunlara çözüm üretilmesi ve bir veri tabanı oluşturulması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısının Başkanlığında; İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü, Türkiye İş Kurumu, tarım işkolunda örgütlü en çok üyeye sahip işçi sendikası ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği temsilcilerinin katılımıyla 'Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri İzleme Kurulu' oluşturulacaktır. 2. Mevsimlik gezici tarım işçisi (İşçi) gönderen ve alan her il ve ilçede, mülki idare amirinin başkanlığında; o ildeki ve ilçedeki ilgili kurum ve kuruluş, işçi, aracı ve işveren (toprak sahibi/işleyen) temsilcilerinin katılımı ile 'İl/İlçe Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri İzleme Kurulu' oluşturulacaktır."

Değerli Okurlar, Başbakanlık Genelgesinin bu açık ve kesin ifadelerine rağmen geçen 9 yıllık süre zarfında örneğin kentimizde bu kurulun oluşturulduğuna şahit olmadım. Bu konuyu gündeme taşıyıp eleştirmeme rağmen bu kurul oluşturulmamıştır.

(Devamı yarın)