Dünden devam

Trafik kazası geçiren bir ‘minibüs’ haberini düşünün ki 26 kişi yaralanıyor. Sizlerin çoğunun görüşlerini bilmem ama böyle bir haberi duyduğum an, bunun mevsimlik işçi taşıyan bir minibüs olduğunu düşünürüm…

Önceki gün yerel basınımızda trafik kazası geçiren bir minibüste 26 kişinin yaralandığı haberinin başlığını okuduğum an da, aklıma mevsimlik işçiler gelmişti. Nitekim tahmin ettiğim gibiydi.

Dünkü yazımda o minibüs üzerinden bir değerlendirme yaptım. Çocuk işçi taşıyan minibüs üzerinden sahipsiz mevsimlik emekçiler gerçeğine dikkat çektim. 7 yıl önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın mevsimlik işçilerle ilgili çarpıcı açıklamasına dünkü yazımda yer vermiştim.

Bakanın 7 yıl önceki konuşmasından iki çarpıcı satırı dün okumayanlar için yine buraya alıyorum. İşte 7 yıl önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer’in o ifadeleri: “İşçiler uygun olmayan araçlarla ailenin tamamı ile kullandıkları
tüm eşya, araç ve gereçlerle yolculuk yapmakta.(2010 yılı tespiti, dikkat 7 yıl sonra aynı yerdeyiz.) Yaklaşık 300 bin kişi göç etmekte ancak 60 bininin barınma imkanı işverenlerce sağlanmakta. İşçiler 6-8 metrekare büyüklüğünde 4-12 kişinin yaşadığı derme çatma çadırlarda elektrik, su, tuvalet ve banyo gibi imkanlardan mahrum, her türlü bulaşıcı hastalığa açık sağlıksız mekanlarda barınmakta.”

BAŞBAKANLIK GENELGESİ BOŞUNA MI YAYIMLANDI?..

Maalesef aradan 7 yıl geçtikten sonra hala bir karış ileriye gidemedik. Halbuki Başbakanlık Genelgesi de (2010/6 nolu genelge) yayımlandı. Genelgede göç alan ve veren illerin valilikleri bünyesinde mevsimlik işçileri izleme kurullarının oluşturulması emredilmişti.

24 Mart 2010 Tarih ve 27531 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ‘Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi’ konulu 2010/6 Nolu Başbakanlık Genelgesinden söz ediyorum. Mevsimlik emekçilerimiz için en ileri hak ve hukuklarını koruyan bu önemli genelgenin tam metnine buradan (http://www.alomaliye.com/2010/03/24/mevsimlik-tarim-iscilerinin-calisma-ve-sosyal-hayatlarinin-iyilestirilmesi-hakkinda-basbakanlik-genelgesi-20106/) ulaşabilirsiniz.

Dönemin duyarlı Milletvekili Sayın Mehmet Emin Ekmen’in, TBMM’de ilgili genelge ile alakalı konuşmasından bazı satırları bilginize sunmak istiyorum: “Geçen yıl Çalışma, İçişleri, Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarınca genelgeler yayınlamıştır. 2010/6 sayılı genelge ile (mevsimlik işçisi) vatandaşlarımızın ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik, sosyal çevreyle ilişkiler, çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut sorunlarının tespiti ile bu sorunların giderilmesi hedeflenmiştir.
Bu amaçla Çalışma Bakanlığı bünyesinde ve ilgili her ilde bürokrasinin ve sivil toplumun katılımı ile ‘Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri İzleme Kurulu’ oluşturulmuştur.

Genelge ile seyahate ilişkin sorunların sıkı denetim ile azaltılması hedeflenmiş ve ucuz ulaşım sağlanması için özel tren seferleri konulmuştur.

Ekmek ve yemek pişirme, çamaşır ve bulaşık yıkama ile tuvalet ve banyo mahalleri gibi asgari ihtiyaçların karşılandığı barınma yerlerinin işverenlerce karşılanmaması halinde; uygun yerleşim yerleri ve alt yapıları İl özel idarelerince oluşturulacaktır. Genelge; İşçilerin ve yöre halkının birbirinin emek ve işine duydukları ihtiyaç, kardeşlik ve dayanışma bilincini güçlendirmeye yönelik olarak meslek teşekkülleri ve sivil toplum örgütlerinin de katkılarıyla alınacak tedbirleri de içermektedir. İstismara yol açacak sosyal ve siyasal sorunlara fırsat verilmeyecek, özellikle Devletin tarafsızlığına gölge düşürecek her türlü söz, eylem ve uygulamadan kesinlikle kaçınılacaktır.
Bu genelge sosyal devlet ilkesinin uygulanması açısından oldukça önemlidir, bir ilktir. Bu düzenleme devlet için küçük ama isçiler için büyük bir adımdır. Siyasetçilerin ve sivil toplumun katkısı ile uygulanacak bu genelgenin çok önemli bir sorunun çözümünü sağlayacağı açıktır. Her partiden siyasetçilerimizin bu genelgenin uygulanmasını takip etmesi anlamlı olacaktır.”

Değerli Okurlar, yıllar önce mevsimlik işçilerin sorunları mecliste böyle dile getiriliyordu. Ne zaman mevsimlik işçilerden söz etsem, Sayın Ekmen’in hakkını teslim etmeyi de görev biliyorum. Onun çabaları sonucu bakınız yine Bakan Dinçer, ne vaatlerde bulunmuştu; ''Ülkemizin bir yerinden çoluk çocuk demeden tamamen insan onuruna yakışmayan koşullarda işçilerin taşınarak hiç bir kural olmadan çalıştırılması anlayışı ortadan kaldırılacaktır.
-Alacağımız tedbirlerin uygulanması ile ilgili olarak her aşamada çok sıkı denetimler yapılacaktır.
-Gezici mevsimlik tarım işçilerinin en büyük sorunu olan sosyal güvencesiz çalıştırmaya müsaade edilmeyecektir.
-Göçün her aşamasında gerekli tüm kayıtlar tutulacak, kimin hangi koşullarda ne şekilde çalıştığı sürekli kontrol edilecek.
-Çocukların eğitim hayatından koparılmasına ya da geri kalmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek.
-Hiç bir yardım ya da sağlanan kolaylık, kayıtsız ve sistemsiz uygulanmayacak, tüm kurum ve kuruluşlar işbirliği içinde ve koordineli hareket edecek.
-Bakanlık bünyesinde Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri İzleme Kurulu oluşturulacak.
-İşçilerin güvenliği bakımından konakladıkları bölgelere gece gündüz devriye faaliyetleri yapılacak.
-Tarımda iş aracılarının belgelendirilmesi zorunlu hale getirilecek. Belgesi olmayan iş aracılarının işçi temin etmeleri önlenecek.
-Mevsimlik göç dönemlerinde TCDD tarafından ihtiyaç duyulan hatlarda tren seferlerinin artırılması ve diğer gerekli tedbirler alınacak. İşçilerin gidiş dönüşlerinde il, ilçe merkezlerinde geçici konaklama yerleri sağlanacak.”

Çok güzel vaatlerdi. Bunun için gerekli yasal düzenlemeler ve yetkiler de vardı. Buna rağmen 7 yıl sonra mevsimlik işçiler hala eski köle düzeni koşullarında çalıştırılıyorlar.
Hala emekçilerin sosyal güvenceleri yoktur.

Hala emekçiler örgütlü ve sendikalı değildir.

Hala emekçiler zorlu yaşam koşullarına direnmekte, ağır bedeller ödemektedir.

Hala emekçiler düşük ücretle çalıştırılmaktadır.

Hala emekçiler 12 saate yakın süre ile çalıştırılmaktadır.

Hala emekçiler ulaşımda bile rahata kavuşturulmamıştır.

Hala emekçiler çağdaş köleler olarak görülmekte olup, yayımlanan genelgelere rağmen pek çok haktan mahrumdurlar.

Hala emekçiler sahipsizdirler, kimse onları sormamaktadır.

Emek ve emekçilerden yana olan herkesi, emek örgütlerini, basını, STK’ları ve duyarlı çevreleri Mevsimlik emekçilerin hakları için çaba göstermeye davet ediyorum.