Bu ülkede yoksullukla boğuşan yığınlar var. Sadece yoksullukla değil, açlık sınırında yaşam süren ve yarı aç geceleyen yüz binler var…

Bazı gerçeklerin farkına varabilmemiz için darbe girişimi mi olmalıydı?

Halkın iradesine cebren, silah zoruyla el koymaya çalışan ve bunun için gözlerini kırpmadan insanları öldürenler şüphesiz gaddarların sınıfındandırlar…

Türkiye Büyük Millet Meclisini, içinde Milletvekillerinin bulunduğunu bile bile bombalamaktan çekinmeyen,

otobanda seyir halinde olan sivillerin araçlarını tanklarla ezmekte tereddüt etmeyen,

sivillerin üzerine helikopterlerden ağır makineli silahlarla ateş açabilen

ve kendilerine ‘Ne olur kardeş kanı dökmeyin, halka silahlarınızın namlularını yöneltmeyin’ diyenleri öldürebilenlerin darbe girişiminde başarılı olmaması kadar hayırlı bir gelişme olamazdı…

Haydi bunların alınlarında ‘gaddar’ ifadeleri yoktu. Herkesi aldattılar, kimse onların böyle olduklarını bilemiyordu diyelim…

İyi de hayatın başka alanlarında yaptıklarına ne demeli? Eğer doğruysa hırsızlığını nasıl gizledi?

HIRSIZLIKLARA SEYİRCİ KALANLARA…

15 Temmuz darbe girişimi ardından yaşanan bazı gelişmelere baktığımda, gerçekten kimi hadiselere inanmakta zorlanıyorum…

Birileri bu ülkede tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını hiçe sayarak servet biriktirmiş de haberimiz olmamış…

Tamam bizim haberimiz yok, ya halkın malının hesabını tutması gerekenlere ne demeli?

Bu ülkede Genelkurmay Personel Başkanı mevkiine kadar yükselmiş bir generalin biriktirdiği servet de mi takip edilmiyordu?

Alnında darbeci olduğu yazılmıyordu tamam, peki kamuoyuna açıklanan serveti nasıl yapmış da bu ülkenin kurumları kendisini seyretmekle kalmışlar?..

Neden mi söz ediyorum?

Günlerdir yaygın medyaya, televizyonlara, yazılı basına haber konusu olan bir generalin mal varlığından söz ediyorum.

Bahse konu basında yer alan haberin tekzibine rastlamadım…

Eğer darbecileri aşağılamak için uydurulmuş bir haber ise, düşmanıma bile iftira atılmasını inancım kabul etmez…

Bahse konu olan bir Korgeneral. Bir açıklama yaparak kendisine iftira atıldığını ileri sürebilir…

Yalan haber ise iftira atmanın vebalini hatırlatmakla yetineceğim. Zira iftiraya maruz kalmışsa, ahretteki hesabı iftiracılardan daha hafif olacaktır…

Haberler yalan değilse, bu generale değil, hırsızlığına seyirci kalan kurumlara söyleyeceklerim olacaktır. Önce bahse konu habere bakalım: “FETÖ'cü komutan emlak imparatoru çıktı!

FETÖ'cü general İlhan Talu adına kayıtlı Ankara'da 17 katlı on, 18 katlı üç, 25 katlı beş betonarme apartman ve arsa bulunduğu belirlendi.

FETÖ darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen eski Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu, gayrimenkul zengini çıktı. Talu adına kayıtlı Ankara'da 17 katlı on, 18 katlı üç, 25 katlı beş betonarme apartman ve arsa bulunduğu belirlendi.

MASAK BELİRLEDİ
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Talu'nun malvarlığına ilişkin rapor düzenledi.

Başsavcılığa gönderilen raporda, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Veri Tabanı (TAKBİS) kayıtlarına göre, Talu adına kayıtlı, Ankara Gölbaşı İncek Mahallesi'nde 17 katlı on, 18 katlı üç, 25 katlı beş betonarme apartman ve arsanın bulunduğu belirlendi. Bunların "yevmiye tarihi’ 4 Ağustos 2015 olarak belirtildi.

Talu'nun üzerine kayıtlı, yabancı menşeli 2014 model bir otomobil ile çeşitli bankalarda 21 ayrı Türk Lirası, ABD Doları, avro ve Japon Yeni hesabı tespit edildi ancak ne kadar parası bulunduğuna ilişkin bilgi verilmedi.

Raporda ayrıca, Türkiye Vakıflar Bankası Sancak Şubesi üzerinde Talu'nun eşinin vekaletle işlem yapma yetkisi olduğu bilgisi yer aldı.”http://www.takvim.com.tr/guncel/2016/08/17/fetocu-komutan-emlak-imparatoru-cikti

Değerli Okurlar, basında yer alan haberi okuduğumda dehşete kapıldım…

Bir general şu veya bu hareketin bir üyesi ve taraftarı olabilir. Belki çok gizli şekilde hareket edebilir ve açık da vermeyebilir.

Ancak bir general eğer belirtilen serveti elde etmişse, halkın malından sorumlu kurumların ne yaptıklarını sorgulamamız gerekmez mi?

Mali Suçları Araştırma Kurulu’ndan söz ediliyor. Haber metnindeki ifadeye göre Ankara Cumhuriyet başsavcılığının talebi üzerine bu kurul harekete geçmiş.

İyi de darbe olmasaydı bu adam servetine servet katmaya devam mı edecekti?

Ticaretle uğraşmayan, toptancılık yapmayan bir general şayet 17 katlı on, 18 katlı üç 25 katlı beş betonarme apartman ve arsa mülk edinebiliyorsa ve şimdi darbe meselesi nedeniyle bu gerçek açığa çıkarılmışsa, MASAK adlı kurul ne yapar diye sormak gerekmez mi?

21 ayrı Türk lirası hesabı ve yabancı para hesapları bulunan bir general, hiç mi takip edilmemiş?

Habere konu olan bilgilerin MASAK tarafından kamuoyuna açıklandığından söz ediliyor. Belki yalandır. Şayet doğruysa MASAK’ta görev yapanlar nasıl bir çalışma metodu ile kara veya haram parayı ortaya çıkarıyorlar diye sormak gerekir…

Vikipedi, özgür ansiklopediye baktığımda MASAK’ın yeni bir kurul olmadığını gördüm. Şu bilgiler Özgür Ansiklopedi’den: “Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), karapara aklama suçunun araştırılması ve incelenmesi ile görevlendirilmiş ve 17 Şubat 1997 tarihinde fiilen göreve başlamış bir kurul.”

Madem 1997 yılından beri bu kurul var ve görevi haram paraları açığa çıkarmaktır. Nasıl bir kişi böyle servet edinebiliyor?

Darbe girişimi olmasaydı açığa çıkarılmayacak olan hırsızlık doğru mu? Doğru ise vay bu ülkenin tüyü bitmemiş yetimlerin haline!..

Halkımıza, ülkemize ait değerleri çalan ve servetleri astronomik olan niceleri de şu halde vardır. Esas millete vurulan bu mali darbeye de dur denilmesi dileğimle.