Değerli Okurlar, toplum yararına, insanlık yararına, doğa, çevre, yardımlaşma, dayanışma, zor durumlara düşenleri gözetleme adına hiçbir çabaları olmayan, ancak bu alanlarda mücadele edenler için olumsuz algılar oluşturmaya çalışanların her zaman olduğunu biliyorum.
Hayırlı çalışmaları destekleyeceklerine, olumsuz ifadelerle bir nevi itibarsızlaştırmaya çalışanları aslında adam yerine koymamak gerekir. Ne yapayım, böylelerine bazen cevap vermek zorunda kalıyorum.
Mensubu, gönüllüsü olmaktan her zaman onur duyduğum bir çevre örgütünün(Batman Çevre Gönüllüleri Derneği) varlığı malumunuzdur.
Batman’da kamuoyunun karşısına her zaman hayırlı, olumlu çalışmalarıyla çıkan bu çevreci örgütün-kuruluşun, gönüllülük temelinde verdiği uğraşların toplumun çok büyük kesimi tarafından takdirle karşılandığını biliyorum.
Kendilerine ‘Çevreciler’ denilen Batman gönüllülerinin uğraş alanları çok geniştir. Hava, su, toprak, çevre, gürültü kirlilikleri, daha yaşanabilir bir kent ve dünya onların uğraş alanlarıdır.
Bu arada doğal yaşamın, yaban hayatın, canlıların, hayvan çeşitliliğinin korunması da uğraş alanlarından birisidir.
**
**
Çevreciler, zaman zaman ‘kuş yuvaları’ ile de toplumun karşısına çıkıyorlar. Mesela son bir ayda kent merkezindeki çok sayıda okulda, kuş yuvaları etkinlikleri düzenlediler.
Yüzlerce öğrencinin karşısına geçip, anlamlı mesajlar veren ve okulların bahçesindeki ağaçlara kuş yuvalarını asan Çevreciler gerçeğini, yerel basınımızda ve sosyal medyada görmüş olmalısınız. O duyarlı insanların tüm etkinliklerine katılıp, destek vermeyi bir nevi ibadet gibi görüyorum.
“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır“ şeklindeki en güzel sözün Peygamberimize ait olduğuna inanıyorum.
Çevreciler, hiçbir ücret almadan, üstelik birçok maddi ve manevi zorluklara katlanarak gönüllülük temelinde insanlık yararına güzel faaliyetlerde bulunuyorlar.
Hal böyle iken, yazımın girişinde ifade ettiğim, dikkat çektiğim, toplum yararına, insanlık yararına, doğa, çevre, yardımlaşma, dayanışma, zor durumlara düşenleri gözetleme adına hiçbir çabaları olmayan bazılarının, “İnsan hakları için bir şey yapmıyorlar. Kuş yuvaları da bir etkinlik mi? Basit işlerle uğraşıyorlar” şeklinde aleyhte konuşmalar yaptıklarını duyuyorum…
Bu tür ifadelerin bilgisizlik, cehaletten değilse, art niyetten kaynaklandığına inanıyorum. Zira Çevreciler, insan hakları için de mücadele veren insanlardır.
Hayvan hakları için duyarlı olmayanların, insan haklarına duyarlı olmaları beklenemez…
**
**
ÇEVRECİLERDEN ANLAMLI MESAJLAR…
Batman’daki etkin çevre örgütü olan Batman Çevre Gönüllüleri Derneği, yıllardır (18 yıldır)hayvan hakları konusunda bir toplumsal bilinçlenmenin oluşması için çeşitli yöntemlerle kamuoyuna anlamlı mesajlar veriyor…
Kış aylarında doğaya yem bırakmak bir yöntem olduğu gibi, öğrenciler üzerinden toplumsal bir bilinç yaratmak, farkındalık için kuş yuvaları ile de anlamlı mesajlar verirken, bazıları bunun hikmetini kavrayamıyorlar. Yani, ‘kuş yuvası’ deyip geçmeyin…
Beş yıl önce Atatürk Parkı’nda yine ağaçlara kuş yuvalarını asan çevreciler, kitlesel bir basın açıklaması yapmıştı. Önemine binaen kamuoyunun dikkatini çekmek için biraz ironi, espri de katılan o mesajı hatırlatmak istiyorum. İşte beş yıl önceki çevrecilerin mesajı: “Basına ve Kamuoyuna; Batmanda kuşların en çok barındıkları yeşil alanların birinde bu etkinliğimizi gerçekleştirirken, bizi seyreden kuşların güldüklerini his ediyoruz.
Kuşlar ‘İnsanlar sorumsuzca doğal yaşam alanlarımızı teker teker yok ettiler şimdi de bize ev yapıyorlar ‘ diye gülüyorlar.
Evet ; insanlar doğayı kirletip, tüm canlılar için yaşamı çekilmez kıldılar. Geçte olsa tehlikenin farkına varıp barınaksız, susuz gıdasız bırakılan kuşları daha yeni yeni hatırladık ya haklı olarak onlarda bize gülüyorlar!..
Yeryüzünde yaşam hep insan odaklı planlanıyor, ormanlık alanlar yok ediliyor, barajlar, yol, insan yerleşmeleri için konutlar yapılırken, doğal yaşam alanlarına zarar veriliyor.
En basiti Parklar bile yapılırken kuşlar ve diğer sokaktaki hayvanlar hesaba katılmıyor.
Yakın zamanda Çınar ilçesinde öldürülen Leopar, Yine Batman çayında doğal yaşam dikkate alınmadan yapılan ıslah projesi nedeni ile barınağı yok edilen ve soyu tükenmek üzere olan su samurunun, Batman kent yerleşim alanlarına sığınması örnekleri hayvanların yaşamlarının ne denli tehdit altında olduğunun somut göstergesidir.
Dünyanın eko sisteminin bozulmasında en önemli faktör, canlı ve bitki türlerinin yok olmasıdır. Her bir canlının bir bitki türünün yok olması eko sistemin daha da bozulması anlamına gelmektedir.
Plansız Sanayileşme ile birlikte Kirlenen ve hızla betonlaşan kentimizdeki koşullar özelikle kuşların yaşamını gittikçe zorlaştırmaktadır.
Diğer bir sorunda geçmişte, korunma ve beslenme amacı ile hayvanları öldürüyorlardı. Şimdi ise spor ve hobi olarak yapılan avcılıkla hayvanlar öldürülüyor. Ayrıca kuşlar yiyeceklerine karışan zehirli sanayi atıkları ve tarım ilaçları yüzünden ölmektedirler. Avcılık adı altında yaban hayvanlar teker teker yok ediliyor.
Yeryüzündeki tüm canlıların ihtiyaçları genelde ortaktır. İnsanın ihtiyaç duyduğu besin ve barınmaya diğer canlılarda ihtiyaç duymaktadır.
Kuşların yaşamak için yuva, yiyecek ve su bulabilecekleri doğal çevre ve güvenli bir ortama ihtiyaçları vardır. Bu koşullar mutlaka oluşturulmalıdır. Yaklaşan kış ayları öncesinde sokaktaki ve doğadaki hayvanların korunmasına dikkat çekmek amacı ile toplanmış bulunmaktayız.
Ağaçlara monte edeceğimiz kuş evleri ile kamuoyunda kuşlar ve diğer canlıların haklarına ve yaşam koşullarına dikkat çekmek istiyoruz. Bu çabamızın tüm toplumda yer edinmesi ve geliştirilmesini hedefliyoruz.
Öncelik evlerin balkonlarda çatılarda basit yöntemlerle kuşlar için barınma yerleri ve besleme için yiyecek ve su kaplarını bırakarak duyarlılık göstermelerini diliyoruz. Bu çalışmamızı ileriki süreçte kentin önemli yeşil alanlarına kuş evleri monte ederek devam edeceğiz. Tüm kamuoyunu da bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz; saygılarımızla.”
Bu açıklamanın üzerinden 5 yıl geçti. Çevrecilerin verdiği mesajların olumlu sonuçlarını yavaş da olsa görüyoruz. Hayvan hakları konusunda kesinlikle bir toplumsal bilinçlenme söz konusudur.
Varsın birileri bizim hakkımızda yanlış düşüncelere sahip olsun, olumsuz algılar yaratmaya çalışsınlar. Hiç umurumuzda değil. Hayırlı bir çalışma yapıldığına Allah şahittir. Balık bilmezse, Halık bilir. Vesselam