Evde, işte, okulda, sokakta, trafikte  kısacası hayatımızın her alanında bizleri kuşatmış olan bir takım kurallar bulunmakta. Toplumsal kurallar, ahlaki kurallar, örfler, gelenekler, görenekler, görgü kuralları, trafik kuraları ve daha niceleri. Bir de bunların muhatabı olan bizler, yani kurallara uyanlar-uymayanlar...

Nedir bu kurallar? Ne işe yararlar? Kurallara uyup uymamak önemli midir?

Kurallar en genel itibariyle, insanların yaşamlarını düzenleyen yani bizlerin birlikte uyum ve düzen içinde yaşamlarımızı sürdürmemizi sağlayan bir sistem olarak tanımlanabilir.

Tanımından da anlaşılacağı üzere kurallar, bizlerin uyum içinde birlikte yaşamımızı sağlaması bakımından büyük önem taşır. Böylelikle en büyük yararı, insanlar arasındaki kavgaları, çatışmaları yani kaosu engelleyerek bizlerin düzen içinde birarada yaşayabilmemizin imkanını veren huzur ortamını sağlamasıdır.

Bu kadar öneme ve yarara sahip olan kurallara uyum sağlamanın gerekliliği kendisini açık bir şekilde göstermektedir.

Buna rağmen bizlerin kurallara uymamamızın veya karşı gelmemizin özellikle toplumsal alanda yansımaları kendisini çarpıcı bir şekilde hissettirmektedir. Her birimiz hemen hemen günlük yaşamımızın her anında bazı insanların kuralları çiğnemesi yüzünden bir takım eleştirilerde ve sitemlerde bulunuyoruz. Bunu yaparken hepte gelişmiş toplum ve medeniyetlerin düzenlerine, kurallarına ve bu kurallara uymasına göndermelerde bulunuruz.

Peki bu olumsuz durumu nasıl değiştirebiliriz? Neler yapabiliriz?

Öncelikle bu iş bir eğitim ve bilinç işidir. Sadece caydırıcı cezalar verilerek herhangi bir alandaki düzensizliği ortadan kaldırmak mümkün değildir, hele de toplumsal düzensizliği.

Bu yüzden söz konusu sorunu çözüp sağlam bir toplumsal düzen oluşturmak için kuralları, kuralların gerekliliğini, toplumsal hayattaki yerini ve önemini hem yetişkinlere hem de yetişen yeni nesillere öğreterek onlarda empatiye dayalı bir bilinç geliştirmek gerekmektedir.

Bu bilinç geliştikten sonra hep şikayet ettiğimiz sorunların nasıl bir bir ortadan kalkacağını göreceğiz. Örneğin, araç sahibi bir kimsenin aracını yaya yolunun üzerine bırakmaması gerektiğini kendisinin yayayken başka birinin yaya yoluna aracını park etmesi durumunda nasıl rahatsızlık duyacağını empati yaparak öngörerek bu davranışından vazgeçecektir. Aynı şekilde yere çöp atanlar, tükürenler; akşamları korna çalanlar; geceleri havai fişek patlatanlar; sigaralarını kapalı açık-kapalı alan ayırt etmeksizin insanları rahatsız ederek içenler ve daha niceleri...

Sözün özü eğitim şart...