Bu yıl kırsalımız çok iyi yağış aldı. Günlerce aralıklı olarak yağan yağmurlar rahmet pınarları oldu…
Sason ve Kulp kırsalındaki etkili yağışlar yer altı kaynak suları bolluğuna da neden oldu. Sason ve Kulp çaylarının önüne kurulan set, Batman Barajı gölünü büyüttü…
DSİ’nin kontrolündeki Batman Barajı, debisi yüksek akmaya başlayan suları güya kontrollü şekilde bırakıyor…
Kontrollü bırakılan sular önce Şerbetköy sakinlerinin tarlalarını vurdu…
Batman Çağdaş köylülerin imdadına yetişti. Birinci sınıf tarım arazilerini Dicle’ye taşıyan kontrollü sular gerçeğini kayıt altına aldı…
Kontrollü sular önceki gün ise bu kez Dövecik (Malegır) köylülerinin tarlalarını basmış, ekili alanları göle dönüştürmüştü…
Kontrollü bırakılan sular bu felakete neden oluyor. Yöremizin en verimli arazileri Dicle’ye akıp gidiyor…
Maazallah kontrolsüz aksaydı ne olacaktı?..
SUSARAK SORUNU GEÇİŞTİREMEZSİNİZ…
Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri suskunluğu tercih ediyor…
Batman Çağdaş, her zaman olduğu gibi yine köylülerin yanındaydı…
Biz görevimizi yapıyoruz.
Ekili alanların sular altında kalması haber değeri taşımaktadır.
Hele büyük toprak kayıpları yaşanıyorsa, bunu görüntüleyip kamuoyunun gündemine taşımak habercilik başarısıdır…
Ancak ilgililer sanki uzaylılar muhatapmış gibi susmayı yeğliyorlar.
Bunu bir kere daha kabul edilemez bulduğumu belirteyim…
Bir kere daha diyorum, çünkü birkaç kezdir konu ile ilgili yorumlar yaptım, DSİ yetkilileri ‘oralı’ bile olmadı, sağır sultanı oynadılar…
‘Toplumsal Barış, Topraktan Gelir’ başlığı altında iki gün yorum yaptım.
Sanki uzaylılara seslenmişiz gibi suskunlukla karşılaşıyoruz.
Güya kontrollü bırakılan sular bu kez Malegır halkını vurdu…
Ayıptır be, susarak sorunu geçiştiremezsiniz…
KÖYLÜLER YARGI YOLUNA BAŞVURSUN…
Malegır ve Şerbetköy halkını, yazılarımı da dayanak göstererek DSİ hakkında suç duyurusunda bulunmaya davet ediyorum…
Evet, evet yargı yoluna başvursunlar. Devletin trilyonlar harcadığı projenin hesabını sorsunlar…
Madem tüm uyarılar sonuçsuz kalıyor, yargı mekanizmasını işletiniz derim…
Hani köylü Milletin efendisiydi?
Bu sözün pratikteki karşılığı gözler önünde…
Halkımız, yoksul köylümüz çaresizce topraklarının yitirilişini izliyor. DSİ yetkilileri ise köylülerin feryadını duymuyor…
Biz görevimizi yapıyoruz. Ekili alanlar için yorumlar yaparak, çözüm önerileri sunuyoruz. İşte şu yakınlarda yaptığım değerlendirme:
BOŞUNA MI UYARIYORUZ?..
“Batman Çayındaki felaket, Batman Çağdaş’ın manşetlerinde…
Gazetemiz kırsalda yaşanan toprak erozyonunu batman kamuoyunun gündemine taşıyarak, önemli bir habercilik başarısına imza atarken, aynı zamanda vahim bir durum için de ilgilileri uyarmaktadır…
Heyhat, günlerdir yapılan uyarılara, gözlerimizin önünde akıp giden toprağa rağmen, ilgililerin bir önlem almadıklarını görüyoruz…
Efendiler, yitip giden, Dicle’ye akan topraktır, başka bir şey değil…
Toprağı ithal edemezsiniz…
Yitip giden en önemli değerimizdir…”
En önemli değerimizi yitirirken, ilgililer susuyor ve proje hakkında bir açıklama yapmıyor, kamuoyunu bilgilendirmiyorlarsa, şu halde yüksek sesle sormak gerekir;
2012 yılında start alan Batman Çayı Islah Projesi için kaç trilyon harcandı?
Hangi alanlarda gerekli koruma sağlandı?
Birinci sınıf tarım arazilerinin olduğu ve en kaliteli sebzelerin yetiştirildiği Şerbetköy çevresinde proje hayata geçirilmemiş mi?
Cevap olumsuz ise, bunun nedenini öğrenmek istiyoruz…
Tüyü bitmemiş yetimlerin parası ile projeler yürütülüyor. Devletin projelendirip, ihalesini yaptığı, gerekli ödenekleri çıkardığı bir çalışma hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesini istiyoruz.
DSİ yetkililerinin duyarlılık göstermesi ve başka yazılara mahal bırakmamasını dilerim. Toplumsal barış, topraktan gelir. Bu gerçeğin ışığında inşallah sorunlara duyarlı olmaya devam edeceğim.”
Bu uyarıları Şerbetköy ve çevresi için yapmıştım. Şimdi ise Dövecik tarlaları sular altında kaldı…
Kim bilir Batman çayı yatağı boyunca başka kaç köyün verimli arazileri sular altında kalmış, araştırma yapmak gerekir.
DSİ hasar tespiti için alana elemanlar göndermiş mi?
Sanmıyorum. Basından hiç çekinmediklerine göre köylüler umurlarında değildir…
DSİ 10. Bölge Müdürlüğü ve bağlı şube müdürlüğü yetkilileri bilsinler ki tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı ile Batman Çayı Islah Projesi hazırlanmış. Yıllardır gündemde olan ve trilyonlar harcanan projeye rağmen sular çevrede büyük hasarlara neden oluyor, köylülerimizin feryatları duyulmuyorsa, biz onların işiten kulağı, konuşan dili ve gören gözü oluruz inşallah. Siz susmaya devam ediniz, sorun yargıya ve Ankara’ya taşındığında, bu yazılar karşınıza çıkacaktır. Köylülerimizin feryadını duymazlıktan gelmeye devam ediniz!..